Doğulu filmi vizyona girdi, hayırlı olsun. Öncelikle filmdeki karakterinizden bahsedebilir misiniz?
- Hepimiz için hayırlısı olsun, teşekkür ederim. Kadınları çeşitli yollarla kendine aşık ettikten sonra patronuna yönlendiren, yalancı ve sahtekâr bir karakteri canlandırıyorum. (Gülerek)
Karaktere hazırlık aşamasında başvurduğunuz özel bir teknik var mı?
- Susarım, pek konuşmam. Spor yapmak dışında enerji harcamamaya özen gösteririm. Yalnız kalmayı tercih ederim. Bedenimin ve zihnimin dengesini sağladığımda bir karakter inşa etmek daha sağlıklı geliyor.
Doğulu’yu daha önce rol aldığınız işlerden ayıran en büyük özellik nedir?
- Şimdiye kadar oynadığım karakterlerin her biri sağduyulu, iyi niyetli, adaletliydi. Bu kez ‘kötü’ diyebileceğimiz sahtekâr ve yalancı birini oynadım. Eğlenceliymiş kötüyü oynamak. (gülerek)
İzleyicilerden nasıl dönüşler alıyorsunuz? Bu geri dönüşler sizi nasıl etkiledi?
- Film beklediğimiz gibi beğeni topladı. Bizi sevenlerden de güzel şeyler duyduk. Ekibimiz de bu süreçte müthiş çalıştı. Bu vesileyle onlara da teşekkür etmek isterim.
Sırada nasıl bir proje var kalbinizde?
- Gerçekçi ve gündelik sorunlara değinen bir projede oynamak istiyorum. Ezberden uzak aynı zamanda bilinir bir hikâye olsun isterim. Seyreden herkes kendinden bir şeyler bulsun, düşünsün, iyi gelsin..
Oyuncu olma yolunda en büyük ilham kaynağınız neydi?
- Ailem. Babamın küçük yaşımdan beri bana kendi deneyimlerini aktardıktan sonra yol gösterip inanması ve maddî zorluklara rağmen kusursuz desteği. Annemin sevgisi ve fedakârlığı. Bana kendimi hep kıymetli hissettirdiler. Yaş aldıkça daha çok anlıyorum. Haklarını ödeyemem. Allah onlardan razı olsun.
Bir önceki röportajımızda oyunculukla ilgili hayallerinizde ödül almak olduğunu söylemiştiniz. Şu an Faruk Pakiş’in hayalleri arasında neler var?
- İstikrarlı bir kariyer. Bunu başarırsam gerisi gelir diye düşünüyorum. Çok çalışmak lâzım çok..
Oyunculuk kariyeriniz boyunca yaşadığınız en büyük zorluk neydi?
- Yalnız kalmak. Kazanırken yanınızda gördüklerinizi kaybederken göremezsiniz. Bu mesleğin mayası böyle. Gülüp geçiyor insan zamanla..
Siz hangi türdeki işleri seviyorsunuz?
- Tarzının bir önemi yok. Hakîkati işaret eden her türü severim.
Yoğun çalışma temposunda kendinize zaman ayırdığınız hobileriniz, ilgi alanlarınız neler?
- Futbol maçı seyretmek, dostlarla muhabbet, aile yemekleri.. Şartlar oluşursa tenis oynamak ve piyano çalmak da diyebiliriz. Yakın tarihe ve felsefeye ilgi duyarım. Zaman zaman yazdığım da oluyor. Seyahat etmeyi de severim. Özellikle Ege taraflarında olmak bana iyi geliyor.
Bir karakteri canlandırırken gerçek hayattan ilham aldığınız anlar oldu mu?
- Olmaz mı, çok. Bazı sahneler vardır.. Yalnızca hislerin öne çıkması gerekir. En çok oralarda anılarıma sığınmayı severim.
Faruk Pakiş'in set dışında en çok vakit geçirdiği ve keyif aldığı şeyler neler?
- Spora önemli vakit ayırıyorum. Zaman geçtikçe mental açıdan faydasının daha fazla olduğunu görüyorum. Arşiv karıştırmayı çok severim. Fotoğraf, video, yazı.. Bunun dışında futbol ve tabii ki gezmek.
Kariyerinizde aldığınız en zor karar neydi ve bu kararı nasıl verdiniz?
- Aldığım kararlardan ziyade bunları uygulamak zor olurdu. Şimdi düşündüğümde ilk aklıma gelen tabii ki İstanbul’a taşındığım ilk günler.. Geriye dönüp baktığımda zor bir süreç diyebilirim. Ne diyelim, çok şükür. (gülüyor)
Kamera arkasında olmayı hiç düşündünüz mü? Gelecekte bir yönetmenlik veya senaryo yazarlığı yapsanız nasıl bir hikaye anlatmak isterdiniz?
- Evet anlatmak istediğim bir hikâye var. Dedemin ve sülâlemin Rumeli’den Bursa’ya geliş süreci, öncesi, sonrası.. Bir göç hikâyesi. Bu hikâyenin üstüne küçük küçük çalışıyorum. Bunu yapmak için zamana ihtiyacımız var. İnşallah gerçekleştiririm.
Sosyal medyayı sık kullanıyor musunuz? Takipçilerinizle nasıl bir etkileşim içindesiniz?
- Dengeli olmak lazım. Zararı da çok oluyor. Eleştirdiğimiz şeyi biz de yapıyoruz tabii ancak dikkat etmekte yarar var. Takipçilerimi cevapsız bırakmamaya çalışıyorum. Onlarla iletişim kurmak iyi geliyor.
Takipçilerinizin sizinle ilgili en çok merak ettiği veya yanlış anladığı bir şey var mı? Bu konuda açıklık getirmek istediğiniz bir konu var mı?
- İzmirli değil Bursalıyım.
Son dönemlerde okuduğunuz bir kitap veya izlediğiniz bir film/dizi var mı? Bu eserler üzerinizde nasıl bir etki bıraktı?
- Son zamanlarda Nadim Güç’ün yönetmeliğini yaptığı Mukadderat filmini seyrettim ve çok beğendim. Ne yalan söyleyeyim o hikâyede olmak isterdim. Bahsettiğim hakîkat meselesi bu işte. Ne kadar doğrudan aktarmışlar. Tebrik ederim.
Saygılarımla…
Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın…