El birliği ile bitirdiler…
Koskoca Beşiktaş'ı, el birliği ile peyderpey yok ettiler…
Beşiktaş artık umutsuz. Beşiktaş artık çaresiz. Beşiktaş artık tepkisiz…

Beşiktaş'ın bugünkü durumunun sebebini son 2 senede ararsanız yanılırsınız. Beşiktaş, 2 yönetim önce sistemli ve planlı bir şekilde vasata alıştırıldı, küçültüldü, zihnen Anadolu takımı hüviyetine bürünmesinin temelleri atıldı. 90 ve 2000’lerin başında Beşiktaş camiası rakiplerle uğraşır, hakemlerle uğraşır, federasyonların yaptığı haksızlıklara karşı tek yumruk olması ile anlatılırdı. Ancak bugün, Beşiktaş’ın geldiği noktanın müsebbipleri ne Fenerbahçe ne Galatasaray ne de TFF ve MHK’dir. Beşiktaş bugün bu durumda ise, sebebi her geçen gün yozlaşan Beşiktaş camiasının niteliksiz üye yapısıdır. Beşiktaş'a bu kötülüğü el birliği ile yine Beşiktaşlılar yapmıştır! Beşiktaş kongreleri gün geçtikçe saygınlığını yitirmiş, camiaya hiçbir katkısı olmayan kalabalıklar haline dönüşmüştür. İşte bu sebeple yaşanan süreç sürpriz değil, beklenendir.

Disiplin Kuruluna;

Pazartesi gününden tezi yok, ilk işiniz Divan Kurulu'ndaki rezalete karışan herkes hakkında resen soruşturma başlatmalısınız. Aksi halde tüm bağımsızlığınız sorgulanır, bundan sonra olacakların da önüne geçemezsiniz.

Beşiktaş Yönetimine;

Disiplin Kurulu eğer resen sevkleri gerçekleştirmezse, başkanlık makamı olarak sizlerin bu rezalet karşısında iç tüzük gereği yapılması gerekenleri ivedilikle yapmalı, süreci başlatmalısınız. Bugün bu radikal kararları almazsanız, yarın aynı sorunlarla değil, daha da ağırları ile karşı karşıya kalırsınız. Korkmadan, gereken ne ise yapılmalıdır.

Maça Dair…

Sorunun sadece hocada olmadığı, ancak hocanın da kararlarını artık sorgulanması gereken bir sürecin içindeyiz. Hocanın, Oxlade’e evlat muamelesi yapması artık kabak tadı vermeye başladı. Maç sonunda basın toplantısında kendisine Oxlade sorulduğunda ise, “iyi çocuk! Çok iyi çalışıyor” demesi, trajikomik olması bir yana, Beşiktaş’ın içindeki çaresizliğin de bir göstergesi aslında. Her fırsatta “istikrar” kelimesi ile ön plana çıkan Ole’nin, belki sezonun en güzel oynandığı Bilbao ve Galatasaray maçlarındaki istikrarlı oyun ve kadro yerine gereksiz değişiklikler, farklı oyuncu tipleri ile uyguladığı fantezi futbol resitali, Beşiktaş’ın elindeki tüm seçeneklerin birer birer yok olmasına sebep oluyor.

Sözün kısası, Beşiktaş’ın her geçen hafta daha iyi olmasını ve toparlanmasını bekleyenlere üzücü bir haberim var, Beşiktaş’ı öyle bir talan etmiş, öyle bir tahrip etmişler ki, kazanılacak 3-5 maç ya da yapılacak 7-8 transferden daha fazlasına ihtiyaç var…