Her maçın bir hikayesi var. Çekya-Türkiye maçının hikayesi de A Milli Takımımız açısından mutlak galibiyetti.

Galibiyet parolasıyla maça başlamak Çekya maçının kilidini açan, turu bize getiren anahtar kelime oldu.

Neden mi?

Montella, sahaya Portekiz maçında olduğu gibi beraberlik düşüncesiyle çıksa çok kötü bir senaryo yaşayacaktık. Maçtan önce avantaj gibi görünen beraberliğin, A Milli Takımımıza yetmesi ihtimali. Gürcistan-Portekiz maçında Gürcülerin 2-0 yenmesiyle kabusa dönüşebilirdi. Neyse ki böyle bir durum yaşamadık!

Maça riskli bir 11’le ve kurguyla başladı Montella, maalesef savunma zafiyeti olan bir takımız. Savunma hattında Samet ve Mert ikilisi bu takım için yetersiz. Hocanın bu ısrardan vazgeçmesi şart. O bölgede daha iyi seçeneklerimiz var. Orta sahada ise İsmail tercihi çok etkiliydi. Fakat ilerde yaptığı en büyük hata; Barış Alper’i ısrarla santrfor olarak oynatmasıydı. Barış Alper Yılmaz çok yetenekli bir oyuncu, ama ileri uçta oynatıldığı zaman bu etkiyi göremiyoruz.

Bu durumu ezbere konuşmak yerine anlatmakta fayda var.

EURO 2024’te bu turnuvaların gediklisi olan takımlar ve final şansı daha az olan takımlar var. Dolayısıyla A Milli Takım’ın hedefe gitmesi için, bu durumu dikkate alarak oynaması gerekiyor. Portekiz ve Avusturya’ya karşı oynadığınız 11’le, Çekya ve Gürcistan gibi ekiplerin karşısına çıkamazsınız!

Bu turnuvalarda kazanmaya alışkın, finaller görmüş İspanya, Almanya, Hırvatistan gibi rakiplerin karşısına çıkarken, yani topun hakimiyetinin rakipte olduğu maçlarda Barış Alper tercihi etkili olabilir. Çünkü geniş bir alanda hücum etme şansı vardır. Geçiş oyununa müsaittir. Fakat güç olarak bize yakın ekiplerde Çekya, Gürcistan vs. gibi, sert savunma yapacak takımlarla oynarken. Kaleyi gördüğü yerde şut çekecek, ceza sahasına girdiği anda doğrudan gol atabilecek, fırsatları kaçırmayacak net bir santrfor ile sahaya çıkmanız gerekir.

Çekya karşısında Barış Alper, çalımla, adam geçmeyle çok iyi bir performans sergiledi. Tek eksiği, o son vuruşu yapamamış olmasıydı. İşte, o son vuruş; Cenk’ten geldi. Barış Alper sağ kanatta olmak şartıyla; oynadığımız rakibe göre Barış-Cenk ikilisi, Barış-Semih ikilisi veya Cenk- Semih ikilisi milli takımı çok etkili hale getirebilir. Barış Alper sağ kanattır, forvettir. Cenk Tosun ise santrfordur ve santrforsuz takım olmaz.

Başta da söylediğim gibi her maçın bir hikayesi var. Rakip değişince, hikaye de değişir. Hikayeyi doğru yazmak, herkesi olması gerektiği yerde oynatmak da hocanın görevidir.