Türkiye'nin Çekya'ya karşı oynadığı maçta, teknik direktör Montella'nın kararları, milli takımımızın sabrını ciddi şekilde zorladı.

Forvetsiz bir oyun planı ile sahaya çıkmak, futbolseverlerin anlamakta zorlandığı bir stratejiydi. Barış Alper'in, Galatasaray'da gösterdiği üstün performansa rağmen kendi mevkisinde oynatılmaması, futbol aklına aykırıydı ve bu durumun mantıklı bir açıklaması yoktu.

Bu takım, saha içinde ne kadar daha forvetsiz oynayacak? Barış Alper, Galatasaray'da her mevkide oynadı, ama forvet pozisyonunda asla oynamadı. Maalesef sahada forvetsizdik. Barış Alper her ne kadar gol pozisyonlarına başlasa da, farkında olmadan hep sağ kanada kayıyor ve bu durum forvetsiz kalmamıza neden oluyordu.

Arda Güler'in performansı ise tutuktu. Son zamanlarda üzerine gelen yoğun baskılar, nazarın etkisiyle birleşince, maça kendini asla veremedi. Rakibimiz, erken gördüğü kırmızı kart nedeniyle 10 kişi kalmıştı, ancak biz tam kadro olmamıza rağmen sanki 9 kişi oynuyorduk.

Bu maç, farklı kazanabileceğimiz bir maçtı, ancak teknik direktör Montella'nın hatalı kararları yüzünden stres dolu anlar yaşadık. Cenk Tosun'un sonradan oyuna girmesi, Türkiye'yi büyük bir kayıptan kurtardı. Kenan Yıldız bu maçta beklentilerin altında kaldı. İyi performans sergileyen tek isimler Ferdi Kadıoğlu ve Barış Alper Yılmaz'dı.

Milli takım, bu kadar tutuk olmamalı. Sahaya çıktığınızda, ay-yıldızlı formanın ağırlığını hissetmeli ve ona göre mücadele etmelisiniz. Unutmayın ki, arkanızda milyonlarca Türk vatandaşı var, dualarıyla, destekleriyle sizinle olan. Her ne olursa olsun, bizler sizlere inanmaya ve desteklemeye devam edeceğiz.

Haydi, milliler! Milli şuurunuzu sahaya yansıtın, bizler de gururla izleyelim. Çünkü bu ülkenin evlatları olarak sizlerden beklentimiz büyük. Ay-yıldızlı forma, sahada terinizle ve yüreğinizle hak ettiği değeri bulsun.

Not: Siz bu yazıyı okurken mücadelenin hakemi bir yerlerde hiç bilmediğimiz insanlara sarı kart gösteriyor olabilir. Hatta o kişi siz bile olabilirsiniz. (Gülerek)