Tüm Türkiye'nin Yakından Takip Ettiği Dava! Eylem Tok ve oğlu T.C., ABD'de de yemek siparişlerini yabancı bir isimle veriyordu. Siparişi getiren Türk bir kurye, kapıda yüz yüze geldiği Eylem Tok'u tanıyınca anne ve oğlunu polise ihbar edip yakalattı.

Boston Polisi, 14 Haziran sabahı saat 09.30'da (Türkiye saati ile 16.30) Eylem Tok ve T.C.’nin yaşadığı yere operasyon düzenledi. Zanlılar herhangi bir direniş göstermeden gözaltına alındı. Tok'un oğlu operasyon sırasında paniklese de annesi onu sakinleştirdi.

Gözaltı sırasında Eylem Tok çeşitli telefon görüşmeleri yaptı. Evde bulunan 5000 dolar ise tutanak altına alındı. Zanlılar polis merkezine götürülürken ABD'li avukatlar da kısa sürede polis merkezine ulaştı.

Eylem Tok, Boston’da hakim karşısına çıktı. Tutukluluk halinin devamına karar verildi ve bir sonraki duruşma 27 Haziran'da yapılacak.

Tüm davanın detaylarını ve iade sürecini daha önce Avrupa’da suçlu iadesi dosyalarında uzun yıllar çalışmış, kariyerini Amerika’da sürdüren hukukçu İbrahim Duman ile konuştuk…



Röportaj: Anıl Sural

Fotoğraf: Rona Doğan




Öncelikle ilk sorum suçlu iadesinin hukuki dayanağı nedir ve iade süreci hangi kriterlere göre belirlenir?

Öncelikle acılı ailesine başsağlığı dilemek istiyorum. Murat için Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenleri için sabırlar diliyorum…

Suçlu iadesinin hukuki dayanağı ve süreci, ülkeler arasındaki ikili anlaşmalara ve uluslararası sözleşmelere dayanmaktadır. İade istemine konu olan suçun her iki ülke yasalarında da suç olarak Kabul edilmesi gerekir. Siyasi suçlar genellikle iade kapsamı dışında tutulur. Suçlunun iade edileceği ülkede adil yargılanma hakkının korunup korunmayacağı da iade süreciyle alakalı kritik değerlendirmelerden biridir.


Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında ikili bir anlaşmandan bize bahsedebilir misiniz İbrahim Bey?

Suçlu iadesine ilişkin Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bu zamana kadar toplamda iki anlaşma imzalandı. Bunlardan ilki 1923 yılında Lozan’da imzalanmış olan ‘İadei Mucrimin Muahedenamesi’. Güncelliğini koruyan son anlaşma ise 1979 yılında Amerikan Başkanı Carter ve Ecevit hükümeti arasında Ankara’da imzalanan ‘ Suçluların geri verilmesi ve cezai konularda karşılıklı yardım anlaşması. Son yapılan anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Lozan’da imzalanmış olan anlaşma yürürlükten kalkmıştır.

 



Eylem Tok ve oğlunun iade süreci nasıl başladı ve ABD makamlarının bu konudaki yanıtları neler oldu?

Acı olayın ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından her iki kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ancak, bu karar çıkarılmadan önce Tok ve oğlu Türkiye'den ayrılmıştı. Mısır üzerinden ABD'ye kaçtıkları belirlendikten sonra, Türk makamları İnterpol aracılığıyla kırmızı bülten çıkardı. Kırmızı bülten, dünya genelinde kolluk kuvvetlerine aranılan kişilerin bulunması ve geçici olarak tutuklanması talimatı anlamına geliyor. İlk iade talebi Mısır’a yapıldı ancak Mısır yetkilileri T.C.’nin ve Eylem Tok’un Amerika’ya gittiğini bildirdi. Sonrasında Türkiye, ABD'ye resmi iade talebinde bulundu ve bu talep öncelikle diplomatik kanallar aracılığıyla başladı. Sonrasında Türkiye Adalet Bakanlığı gerekli bilgileri ve delilleri ABD Adalet Bakanlığına sunarak sürecin ilerlemesini sağladı. İade talebinin en önemli kriterlerinden birisi iadeye konu olan suçun her iki ülke yasalarında da suç olarak kabul edilmiş olması gerekiyor. Eylem Tok hakkında ‘Suçluyu kayırma’ suçundan iadesi istenirken oğlu için taksirle adam öldürme ve yaralama suçlarından iadesi isteniyor. İade talebine ilişkin ceza maddeleri ABD kanunlarına göre de suç sayılıyor. Ölümle sonuçlanan bir suç olduğu için ABD makamları bu suçlamaları ciddiye alıyor. Suçlamalarla ilgili Türk makamlarının gönderdiği deliller makul şüphe oluşturuyor. Bu şüphe ve Interpol tarafından çıkartılan kırmızı bülten sonucunda da Eylem Tok ve T.C. Amerikan makamları tarafından tutuklanıyor.




Eylem Tok ve oğlunun tutuklanması iade edilmeleri için delillerin yeterli olduğu anlamına mı geliyor?

Bu tutuklama ABD makamlarının iade talebini ve ilgili delilleri ciddi şekilde değerlendirdiği anlamına gelir ancak tutukluluk hali iadenin gerçekleşmesi için yeterli delillerin bulunduğu anlamına gelmez. Tutuklama iade sürecinin ve olası yargılamanın bir parçasıdır. İnterpol kırmızı bülteni ile aranan kişiler genellikle geçici olarak tutuklanır. ABD Adalet Bakanlığı suçluların iadesi ve yargılanması süreçlerinde çok titiz davranır.  İnterpol Kırmızı Bülteni dışında ABD ve Türkiye arasındaki anlaşmaya göre suçluların iadesine ilişkin bilgi ve belgelerin sağlanmasından sonra ABD makamları karar verinceye dek tutukluluk halinin devam edeceği maddesi yer alıyor. Tutuklamadan sonra iade talep eden ülkenin bütün delilleri sunması için 60 günü var, bu gün sayısı içinde yeterli deliller sağlanmazsa serbest kalma ihtimalleri bulunuyor. Ancak basından takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye Adalet Bakanlığının delilleri ABD makamlarıyla paylaştığı bilgisi mevcut. Adalet Bakanı Tunç bu konuyla bizzat ilgilendiğini açıkladı. Bu sebeplerden dolayı 60 günlük sürenin T.C. ve Eylem Tok için bir şey ifade ettiğini düşünmüyorum.

 



Eylem Tok ve oğlunun ABD'den Türkiye'ye iade edilmesinde karşılaşılabilecek yasal zorluklar ve süreçler nelerdir ve T.C.’nin Amerikan vatandaşlığının iade sürecine etkisi nedir İbrahim Bey?

Bu değerlendirmeyi yaparken Eylem Tok ve T.C’nin ayrı ayrı ele alınması gerekir. Öncelikle Eylem Tok için ‘Suçluyu kayırmak’ suçundan iadesi isteniyor. İadeye konu suçun her iki ülkede de suç olarak Kabul edilmesi gerekiyor. Amerikan Federal Yasalarına göre suçluyu korumak ve adaletin sağlanmasını engellemek bir suç teşkil ediyor. Öncelikle iadenin gerçekleşmesi için olaya ilişkin detaylı olarak bütün delillerin Amerikan makamlarıyla paylaşılması gerekiyor. Ancak suça ilişkin yeterli delil bulunması iadenin gerçekleştireleceği anlamına gelmiyor. Eylem Tok özelinde iadenin gerçekleştirilmesine engel olabilecek bazı durumlar var. İade konusu suç delillerle desteklense dahi iade edilecek olan ülkede adil yargılama konusunda şüphe duyması durumunda iade işlemini gerçekleştirmezler. ABD Dışişleri Bakanlığı her yıl ülkelerle ilgili raporlar hazırlıyor. Son yıllarda Türkiye raporlarında Türk yargısının bağımsızlığı ve adil yargılama standartlarına uymadığına dair ciddi endişeler belirtiliyor. Bu raporlar Eylem Tok’un iadesi için engel oluşturabilir.

T.C. sizin de ifade ettiğiniz gibi ABD vatandaşı. Eylem Tok’un iadesinin reddiyle ilgili aynı durum T.C. için de geçerli. İade dosyalarında ülkeler genel olarak kendi ülkelerinin vatandaşlarını vermeye eğilimli değildir. Ayrıca ikili anlaşmada da uyrukla ilgili maddelere de yer verilmiştir. İkili anlaşma uyarınca ülkeler kendi vatandaşlarını iade etmeme hakkını ellerinde bulunduruyor ancak bu madde iadenin gerçekleştirilmesi için engel değil. Ülkeler kendi vatandaşını iade etmeyi tercih de edebilirler. ABD tarafından genel olarak başka ülkelerden kendi vatandaşlarını iade alırken diğer ülkelerin iade talepleri doğrultusunda kendi vatandaşını iade etmeye eğilimli değil.  T.C.’nin için taksirle adam öldürme ve yaralama suçlarından iadesi isteniyor. ABD Federal Kanunlarına göre taksirle adam öldürmenin cezası 8 yıla kadar hapis cezası. Taksirle adam öldürme için idam cezası bulunmasa da ABD yasalarına göre de “Ağır Suç” olarak yer alıyor.


 


Eğer ABD kanalları iade talebini reddederse, Eylem Tok ve oğlu ABD’de yargılanabilirler mi?

Eğer ABD makamları iade talebini reddederse, reddetme nedenlerini Türkiye'ye bildirmek zorundadır. Reddetme gerekçeleri arasında delillerin yetersizliği, Türkiye’deki adil yargı konusundaki tereddütleri veya T.C.’nin ABD vatandaşı olması olabilir. İkili anlaşmanın 4. Maddesi uyarınca iade talebinin reddedilmesi durumunda, ABD'de yargılama süreci başlatılabilir. ABD Adalet Bakanlığı, Türkiye'nin sunduğu delilleri ve suçlamaları değerlendirerek, ABD yasaları çerçevesinde Eylem Tok ve T.C. hakkında dava açabilir. Bu süreç, ABD'nin kendi iç hukuki prosedürlerine göre yürütülür ve adil yargılama kuralları çerçevesinde gerçekleştirilir.

 



İbrahim Bey son olarak iadenin başarılı ya da reddedilmesi durumunda, Türkiye ve ABD arasındaki uluslararası ilişkiler üzerindeki etkileri neler olabilir?

İade dosyaları hukuki olduğu kadar politik dosyalardır. İade talebinin reddedilmesi, iki ülke arasındaki hukuki ve diplomatik ilişkileri zorlaştırabileceği gibi iade talebinin Kabul edilmesi durumunda iki ülke arasındaki güven ve iş birliği artabilir.  Bu hassas süreçte her iki durumda da uluslararası ilişkilerde dikkatli ve özenli bir diplomasi yürütülmesi gerekmektedir.