Savaş denilince aklımıza, büyük orduların karşı karşıya geldiği, ateşli silahların gökyüzünden ateşler yağdırdığı film sahneleri geldiğinden, bugün yaşamakta olduğumuz çatışmaları “III. Dünya Savaşı” olarak tanımlamakta zorlanıyoruz. Bu nedenle de,  günümüzde yaşanan çatışmalarda henüz yapılarını, işleyiş mekanizmalarını ve etkilerini tam olarak bilemediğimiz yapay zeka (AI) destekli yeni nesil silahlar kullanıldığından, küresel aktörler arasında küresel çapta yaşanmakta olan liderlik mücadelesi

Bu kararsızlığımızın yadırganacak bir tarafı da yok, çünkü dönemin gazeteleri, I. Dünya Savaşı’nın başladığını tek sütunluk haber olarak duyurmuşlardı.

Aslında pekçok siyasetbilimci, 2013 yılında Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesini gündeme getirmesi sonrasında dünyanın çeşitli köşelerinde ve özellikle günümüzde Ukrayna ve Filistin’de yaşanmakta olan çatışmaları, ”3. Dünya Savaşı’nın cepheleri” olarak niteliyorlar ve küresel çapta yaşanmakta olan bu çatışmanın adını koymaktan çekindiğimizi savunuyorlar.

Gerçekten biz, farkında olmadığımız bir dünya savaşı mı yaşamaktayız?

Biden Netanyahu

Önce, Hint asıllı İngilz başbakanı Rishi Sunak vatandaşlarını, “Mum stoklayalım” diyerek, dünyamızın yeni bir küresl felakete sürüklenmekte olduğunu duyurmuştu. Uyarıyı yapan sıradan biri değil, ABD’nin hem müttefi hem de gizli rakibi olan İngiltere’nin başbakanıydı. Bizlerin bilemediği birçok gizli açık gelişmenin perde arkasını bilen bir devlet adamı olarak Sunak, “Mum stoklayaım” uyarısında bulunuyordu. 

Sunak’ın bu sözlerle nasıl bir felakete hazırlanmamız gerektiğini anlamaya çalışırken, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, İsviçre'de yayımlanan haftalık dergi "Die Weltwoche"ye, 12 Haziran'da verdiği röportajda "Üçüncü dünya savaşından söz edemem ama büyük bir çatışmadan söz ediyorum. Ne kadar uzaktayız? Bundan çok uzakta olmadığımıza inanıyorum. Üç ya da dört aydan fazla değil ve bunun daha önce gerçekleşmesi tehlikesi de var” diyordu.

Bu uyarıların yapıldığı günlerde önce Çin’i sonra da Rusya’yı ziyaret eden Dışişleri Bakanı hakan Fidan’ın da, "3. Dünya Savaşı çıkabilir. Dünya bu senaryoyu ciddiye almalı, böyle bir risk var" uyarısında bulunması, konuyu çok ciddiye almamızı gerektiriyordu.

Netanyahu Bbb

ADINI KOYMAKTAN KORKUYOR MUYUZ?

I. ve II. Dünya savaşları öncesinde yaşanan benzer gelişmelere, hareketlenmelere ve uyarılalara tanık olmamıza rağmen, savaş denilince aklımıza, büyük orduların karşı karşıya geldiği, ateşli silahların gökyüzünden ateşler yağdırdığı film sahneleri geldiğinden, bugün yaşamakta olduğumuz çatışmaları “III. Dünya Savaşı” olarak tanımlamakta zorlanıyoruz. Bu nedenle de,  günümüzde yaşanan çatışmalarda henüz yapılarını, işleyiş mekanizmalarını ve etkilerini tam olarak bilemediğimiz yapay zeka (AI) destekli yeni nesil silahlar kullanıldığıdan, küresel aktörler arasında küresel çapta yaşanmakta olan liderlik mücadelesini dizi film tadında izlemekle yetiniyoruz.

Bu kararsızlığımızın yadırganacak bir tarafı da yok, çünkü dönemin gazeteleri, I. Dünya Savaşı’nın başladığını tek sütunluk haber olarak duyurmuşlardı.

Gerçekten biz, farkında olmadığımız bir dünya savaşı mı yaşamaktayız?

Pekçok siyasetbilimci, 2013 yılında Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesini gündeme getirmesi sonrasında dünyanın çeşitli köşelerinde, özellikle de Ukrayna ve Filistin’de yaşanmakta olan çatışmaları, ”3. Dünya Savaşı’nın cepheleri” olarak niteliyorlar ve yaşanmakta olan bir küresel çatışmanın adını koymaktan çekindiğimizi savunuyorlar; haksız olduklarını söyleyebilir miyiz?

Bir gerçeği görmekte yarar var; ABD ile Çin/AB arasında yaşanıyormuş gibi görünen rekabet aslında, ABD ile İngiltere gibi  iki “deneyimli” emperyalist güç arasında yaşanmakta.. (ABD’yi Pentagon, İngiltere’yi de City of London) olarak okuyabiliriz.)

Bu iki küresel aktör arasında yaşanmakta olan çatışmalarda yapay zeka (AI) destekli yeni nesil silahlar kullanılmakta olduğundan ve taraflar birbirlerini yorarak dize getirmeye çalıştıklarından  savaş zamana yayılmakta, uzamakta ve bizler, pandemi gibi, ülkelerin büyük bir kısmını sular altında bırakan sel baskınları gibi, ekonomilerin altüst olması, enflasyonun kontrolden çıkması gibi tarihte eşi benzeri görülmemiş “sıkıntıların” küresel çapta yaşanmakta olan bir liderlik mücadelesinin yan etkileri olduğunu algılamakta zorlanıyoruz. 

Günümüzdeki çatışmalarda kullanılmakta olan yapay zeka destekli silahların işleyiş mekanizmalarını ve etkilerini ayrıntılı olarak bilemediğimizden, yaşdıımız hangi olayın savaş sahnesi, hangi olayın doğal afet olduğunu ayırt edemiyoruz. 

Nvidia Geforce 531 61 Surucu 2

THE ECONOMİST NE DİYOR?

Gelecekte yaşanacakları kapaklarında yayınladığı kompozisyonlarla haber vermekle ünlenen çağdaş Nostradamus The Economist dergisi, yayınladığı WAR/AI mesajlı kapağıyla yine, “III. Dünya Savaşı mı?” şeklinde yorumların yapılmasına neden oldu.  The Economist bu kapak kompozisyonuyla, yapay zekanın (AI) savaşların doğasını nasıl değiştirdiğini ve istikrarı nasıl bozabileceğini anlatıyordu. “Yapay zeka ve savaşın yeni yüzü” konusunu kapağına taşıyan The Economist'e göre “yapay zeka savaşların karakterini dönüştürecek”ti.

The Ecomist’e göre, bugüne kadar savaşlarda küçük roller üstlenen bilgisayarların beyinleri sayıalan ana kartları, çipleri üreten yapay zeka teknolojisine sahip şirketler  çok daha büyük ve önemli bir hale gelecekti. Askeri dünyayı yapay zeka akımına hazırlanmaya çağıran The Economist’in kapağında, "Yapay zeka, savaşın karakterini değiştirdiği gibi, istikrarını da bozabilir" uyarısında bulunuyordu.

Dergi, günümüzde yaşanan çatışmalarda, özellikle Ukrayna savaşında Rusya ve Ukrayna’nın kullandığı insansız hava araçlarının hedeflerine yönlendirmekte çok başarılı olmalarından dolayı, yapay zeka teknolojisine olan ilginin hızla artığını belirtiyordu. Bu da, yapay teknolojisiyle ilgili şirketlerin öne çıkmalarına, hızla değer kazanmalarına ve paylaşılamaz olmalarına neden oluyordu.

The Economist

ABD İSRAİL’İN GAZZE’Yİ YUTMASINA NEDEN İZİN VERDİ?

Ekim 2023’te yaşanan Aksa Tufanı saldırısını Hamas militanlarının gerçekleştirildiği söylenmişti. İsrail bu saldırıyı bir gerekçe olarak kullanarak Gazze’yi hedef alan saldırıları başlatmıştı. Bu  gelişmenin perde gerisinde çok başka gerçekler vardı. ABD, Kuşak ve Yol” projesini hayata geçirme bağlamında Netanyahu’ya, Çin ile imzaladığı bir dizi teknoloji anlaşmasını iptal etmesi karşılığında Gazze’yi haritadan silme izni vermişti.

Netanyahu, 25 yıllığına Çin’e kiraladığı Hayfa limanını da geri alacaktı. Çünkü ABD,  Çin’in, Hayfa yakınlarında yapay zeka (AI) yazılımı için gerekli olan bilgisayar çipleri  üreten NVIDIA’ya komşu olacak olmasından büyük rahatsızlık duymuştu. Aksa Tufanı’nın yaşandığı ilk günlerde, önce ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın, hemen sonra da ADB Başkanı Biden’ın peşpeşe İsrail’e gelmelerinin nedeni, “Netanyahu’nun kulaklarınıçekme operasyonu” gibi gösterilmiş olsa da, arka planda çok başka nedenler vardı.

ABD Netanyahu’ya yaptığı baskı ve verdiği ödünlere karşılık Çin ile yaptığı bütün anlaşmaları iptal ettirmişti, ama Biden yalnızca bunun için gelmemişti. Hamas, İsrail’in Aska Tufanı’na karşılık vereceiğini tahmin ettiğinden, olası saldırılardan fazla etkilenmemek için, NVIDIA’nın iki önemli mühendisini Gazze’ye kaçırmıştı. ABD de, çip teknolojisinin bu çok değerli mühendislerini Çin’e kaptırmamak amacıyla Gazze’ye operasyon düzenlemeyi planlamıştı. O günlerde ABD’nin, öncelikle bu mühendislerin kurtarılması için Hamas’la temasa geçtiği konuşulmuştu.

Oyun konsolları, yapay zekalar için grafik işlemciler, otomotiv sektörü için çipler üreten Kaliforniyalı NVIDIA’nın piyasa değeri geçtiğimz aylarda Apple ve Microsoft gibi ünlü markaları geride bırakarak, 3 trilyon 340 milyar dolara yükseldi. NVIDIA  Corporation, ana garfik işlemci üreten GeForce ve NForce gibi yan kuruluşlarının   yarıiletken piyasasında gerçekleştirdiği başarılarını, son yıllarda oyun konsollarına grafik işlemci üreterek sürdürmüş ve ürünlerinin bellek boyutlarını, işlem kapasitesini  arttırarak, yapay zeka gibi mobil yenilikçi grafik çözümlere ihtiyaç duyulan mobil cihazlar için tasarladıkları mobil GPU’lar sektöründe en büyük markalardan biri olmayı başarmıştı.

Dolar Yuan Savaşi

ABD YAPAY ZEKA SAHİPLERİNİ ARİZONA’YA TOPLUYOR

ABD, yeni nesil silahların beyni sayılan yapay zeka destekli anakartlar, çipler üreten bütün şirketleri Arizona’ya toplayarak kanatları altına almakta kararlı. Bu amaçla, Biden’ın göreve başladığında yaptığı ilk uygulamalardan biri, Tayvan kökenli çip üreticisi Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) şirketine 6.6 milyarı hibe olmak üzere 11.6 milyar dolar açmak oldu. Apple ve NVIDIA gibi şirketlere yonga üreten TSCM, ABD’de 2025 ve 2028’de üretime başlayacak 3 tesis kuracak. Bu tesislerde üretilecek 2 nm çipler, hem yapay zeka üretimi, hem de bu yapay zekanın kullanılacağı silah ve savunma sanayii açısından çok önemli.

ABD’li  , yılda 180 milyar adet çip üreten İngiliz ARM şirketinin lisansını kullanıyorlardı. Bu Amerikan şirketleri açısından bir bağımlılıktı. ABD derin devleti Broadcom co., Marvell Teknology Group Ltd ve Media Tek Inc. Gibi alıcılarını baskılayarak, İngiliz ARM’ın 40 milyar dolara ABD’li NVIDIA’e satılmasını sağladı. Apple, Samsung gibi şirketlerin yanı sıra, Çinli Huawei de ürünlerinde ARM çipleri kullanıyordu. Huawei’nin bu satış sonrasında ne yaptığı bilinmiyor.

Zelensky Bıden

ABD “BİTTİ” DEMEDEN...

İngiliz ARM’ı da satın alarak, yapay zeka (AI) konusunda üretim yapan bütün ünlü şirketleri Arizona’ya toplama kararı alan ABD, küresel çapta yaşanmakta olan savaşta karşı cepheyi çökertmek için çok önemli bir hamle yapmış oldu. The Economist’in kapağındaki WAR/AI şeklindeki grafik sanatı üzerinden verdiği mesajla bu gelişmeyi duyurmuş oluyor ve “Bundan sonraki savaşların başkomutanı yapay zeka, yani AI” diyordu. Özetle, “savaşların kaderini de, karakterini de bundan böyle yapay zeka (AI) belirleyecek.” The Economist öyle diyor.

Apple ve NVIDIA gibi şirketlere çip üreten TSCM’in ABD’de kuracağı fabrikalar 2025 ve 2028’de üretime başladıklarında, yaşamakta oduğumuz ve adını koymakta zorlandığımız III. “Küresel Kapışma”nın geleceği belli olacak. “Tamam mı, devam mı?” demek için 2025i ya da 2028’i beklememiz gerekiyor.