Fenerbahçe'nin olağanüstü genel kurul toplantısı, Ülker Stadyumu'nun önünde erken saatlerde başlayan coşkulu bir buluşma ile başladı.

Erken saatlerde Kadıköy'e geçerek dünyanın dört bir yanından gelen Fenerbahçe kongre üyeleri ile konuşma fırsatı yakaladım. Bir araya gelerek kulüplerine olan bağlılıklarını ve alınacak her kararların arkasında duracaklarını dile getirdiler. Her ne olursa olsun, Fenerbahçe'ye yapılan haksızlıklara göz yummayacaklarını vurgulayan üyeler, kilometrelerce yol kat ederek bu önemli toplantıya katıldılar. Haftaiçi ve oruçlu olduklarını burada vurgulamak isterim.

Stadın çevresindeki atmosfer, Fenerbahçe'nin sevdalı taraftarlarının coşkusunu yansıttı. Ali Koç'un liderliğindeki yönetim kurulu, beraberinde İsmail Kartal, Osayi Samuel, Mert Hakan ve Ferdi Kadıoğlu gibi önemli isimlerle birlikte stada giriş yaptığında, tribünler adeta Osayi Samuel'in ismini bir ağızdan haykırıyordu. Bu destek, takımın önemli bir motivasyon kaynağıydı ve gözle görülür bir şekilde hissediliyordu.

Toplantının açılış anları, duygusal anların yaşandığı bir atmosfere sahipti. Acun Ilıcalı'nın hazırladığı etkileyici video gösterimi, bazı kongre üyelerinin duygusal bir şekilde izlerken gözyaşlarına hakim olamadığı bir anı yaşattı. Bu görüntüler, Fenerbahçe'nin sadece bir futbol kulübü olmanın ötesinde, bir topluluğun ve bir ailenin parçası olduğunu bir kez daha hatırlattı. Ancak, toplantının ilerleyen bölümlerinde alınan kararlar taraftarları hayal kırıklığına uğrattı.

Yüksek beklentilerle başlanan toplantı, alınan kararlarla birlikte neden geldikleri konusunda sorgulamalara neden oldu. Yapılan oylama sonucunda, yönetim kuruluna aşağıdaki dört madde için tam yetki verildi:

1) Uygun tarihe ertelenmemesi ve yabancı hakem atanmaması halinde Süper Kupa maçına çıkmamak ya da U19 takımıyla çıkmak.

2) Önümüzdeki iki sezon boyunca Türkiye Kupası’na katılmamak ya da U19 takımıyla katılmak.

3) Türkiye’deki futbol faaliyetleri kararlarından bağımsız olarak yurtdışı futbol yapılanmasına ve organizasyonuna başlamak.

4) Yaşanılan olaylarla ilgili UEFA ve FIFA’nın ilgili kurullarına başvuruda bulunmak.

Burada Aziz Yıldırım'ın geçtiğimiz hafta söylediği "Bu yakaladıkları formu devam ettirirlerse Galatasaray'ı da Galatasaray'ın stadında yener, şampiyon oluruz. Bunu herkes bilsin!" sözünün haftalarca söylenen en doğru cümle olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. U19 takımının maç oynaması söz konusu dahi olamaz. Bunu da kongre üyeleri tüm yönetime iliklerine kadar hissettirdi.

Gördüğüm diğer konu ise Fenerbahçe Kongre üyelerinin ciddi manada hiçbir şeye tahammülü yok. Öyle ki kimseye söz hakkı dahi verdirtmediler. Başkan adayı olmaya gün sayan Sadettin Saran konuşamadı!

Acun Ilıcalı'nın yaptığı konuşmada ise dikkat çeken konu Türk hakemlerine olan güvensizliği bir kez daha öne çıkardı. "Türk hakemlerine güvenmiyoruz" dediği anda İstanbul'un başka bir yerinde yine birilerine kazandırıyorlardı.

Toplantının sonunda kongre üyeleri ile konuştum. Ne olduğunu anlamadıklarını ve neden geldiklerini de bilmediklerini söylediler. Çıkardığım sonuç şu; taraftarlar, kulüplerine olan sevgi ve bağlılıklarını her zaman olduğu gibi en üst seviyede hissettiriyorlar. Bundan sonraki süreçte, Fenerbahçe'nin hangi yolu izleyeceği ve nasıl bir dönüşüm geçireceği, futbol camiasının ve taraftarların büyük bir merakla takip edeceği konular arasında yer alıyor. Bende merakla bekliyorum.

Uykusu kaçanlara selam olsun.