Türkiye, tarihler 6 Şubat 2023’ü gösterirken hem kendi hem de dünya tarihinin en yıkıcı depremlerinden birini yaşadı. Uzmanların hayrete düştüğü, üzerine sayısız makale yazılabilecek, derslerde işlenecek türden bir doğa olayıydı bu. Konularında uzman olan isimler 5N sorularına cevap vereceklerdir ama şahsım 1K’yı ele almak ister. K= Kim mi? Ayşe, Hasan, Zübeyde, Ali, Sen, Ben… Fiziksel bedenimiz ve ruhsal bedenimizin toplamıdır 1K.

Evet, hepimiz el ele verdik yaraları sarmaya çalışıyoruz. Her birimiz ya bir koli bantlıyor ya da bir koli açıyoruz. Elimizden kumandamız düşmüyor. Ekranlara kilitlenip mucize kurtuluşları gözyaşlarımızla karşılıyoruz. Çünkü biz cesur ve bir o kadar da merhametli bir milletiz!

Süreçte depremzedelerin ruh sağlığı birçok şeyden çok daha önemli!  İlk bilmemiz gereken şey Psikolojik İlk Yardım! Bu yardımı yapabilmeniz için uzman olmanıza gerek yoktur ve herkesin bilmesi gereklidir. 

Depremler fizyolojik, duygusal ve davranışsal olarak sorunlu durumlara yol açar. Bunlar; endişe ve korkunun beraberinde getirdiği tedirginlik, huzursuzluk, kolayca öfkelenme, karar alma ve odaklanma güçlükleri, yorgunluk ve uyku/iştah düzensizlikleridir.  

Depremden sonraki ilk haftalarda normal günlük yaşama dönmekte zorlanılabilir, gün içerisinde sık sık olay anı zihinde yeniden canlandırılabilir. Bu normal bir süreçtir. Yorgunluk, endişe, uyku ve iştah düzensizlikleri azalmak yerine artarak devam ettiğinde; keyifsizlik, hissizlik ya da baş ağrısı ve karın ağrısı gibi bedensel belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumlarda uzmanlardan lütfen yardım alınız.

Dediğim gibi ilk bilmemiz gereken şey Psikolojik İlk Yardım. Neden mi? Farkındalık, iyileşmenin ilk ve en önemli adımıdır da ondan.

Kriz durumdaki insanlar çok üzgün, kaygılı veya şaşkındır. Bunun dışavurumu farklı şekillerde olacaktır. Deneyimlerinizde bunu açıkça göreceksiniz.

Bazı insanlar kriz sırasında meydana gelen şeyler için kendilerini suçlayabilir. Sakin olmak ve anlayış göstermek, stres altındaki insanların kendilerini daha güvende, anlaşılmış, saygı gösterilmiş ve önemsenmiş hissetmelerine yardımcı olacaktır.

Stres yaratan durumu yaşayan insanlar hikâyelerini anlatmak isteyebilir. Kişilerin hikâyelerini dinlemek büyük bir destek olabilir. Ancak, ne olduğunu anlatmaları için baskı yapılmaması önemlidir. Lütfen karşınızdaki kişinin korkusunu tetikleyecek sorulardan çekinin. O sırada hangi odadaydın? Evdekiler neredeydi? Kaçıncı katta oturuyordun?.... gibi sorular yöneltmeyerek kişiyi tekrar tekrar canlandıracağı senaryolardan uzak tutun.

Bazı insanlar başlarına gelenler veya durumları hakkında konuşmak istemeyebilir.Bazen hiç konuşmadan da beraberce dakikalarca bir çam ağacının yeşiline bakmak da bir el tutma biçimidir. Sessiz bir şekilde yanlarında olmak ya da isterlerse konuşmak veya biraz yemek, bir bardak su gibi pratik destekler sunmak için orada olduğunuzu bilmeleri onlar için değerli olabilir.

Çok fazla konuşmayın, sessizlik için zaman verin.Bir süre sessiz kalmak, karşınızdaki kişiye isterse sizinle paylaşımda bulunması için gerekli alanı ve cesareti verecektir.Etkili iletişim için, kelimelerinizin, yüz ifadenizin, göz temasınızın, jestlerinizin,iletişim kurarken oturuşunuz veya ayakta durma biçiminizin farkında olun.

Her kültürün kendine özgü uygun davranış şekilleri vardır. İnsanların kültür, yaş, cinsiyet, gelenek ve dinlerini dikkate alarak düşünün ve konuşun.

Yardım istemeyen kişileri zorlamayın. Sınırlılıklarınızı bilin ve gerektiğinde en uygun kaynağa yönlendirin. Özel durumlarda mahremiyetin sağlanmasına önem verin.

Bu sağduyulu hareketiniz kendinizle gurur duymanızı sağlasın. Karşınızdaki kişinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak yardıma ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bilinçli davranışınızla bir vatandaşımızın hayatındaki travmanın etkilerini azaltabilirsiniz.