Kazakistan Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Canseyit TÜYMEBAYEV, gurur duyulacak bir hız ve samimiyetle gelişmekte olan Kazakistan-Türkiye ilişkilerini anlattı.

Kazakistan’ın Türkiye Büyükelçisi Prof. Dr. Canseyit TÜYMEBAYEV’e, bağımsızlığı kazanmasından bu yana büyük bir samimiyet, güven ve dayanışmaya bağlı olarak gurur duyulacak bir hızla ilerlemekte olan Kazakistan-Türkiye ilişkilerini iki sorumuz çerçevesinde değerlendirmesini rica ettik.

Ayrıntılarını “Teşekkürler Nazarbayev” başlıklı yazımızda okuduğunuz gibi, Sayın Nazarbayev’in, krize giren Türkiye- Rusya ilişkilerinin yeniden normalleştirilmesinde oynadığı yapıcı rol ve yaptığı katkılar dikkate alındığında, iki kardeş ülke arasındaki dayanışmanın hayati önemi daha da belirginleşmektedir.

İçinde bulunduğumuz bölgesel ve küresel konjonktürde, 2009 yılında imzalanan anlaşmayla stratejik ortağımız olan kardeş Kazakistan’la siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerimiz, Kazakistan Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Prof. Dr. Canseyit Tüymebayev döneminde daha da hızlanarak gelişmektedir. Buyurun Sayın Tüymebayev’in Kazakistan- Türkiye ilişkileri konusundaki sorularımıza verdiği yanıtları birlikte okuyalım..

M. Kemal Sallı: Sayın Büyükelçim, aramızdaki coğrafi uzaklığa rağmen, Kazakistan ile Türkiye arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler hızla gelişmektedir. Bu gelişmede Devlet Başkanı Sayın Nazarbayev’in de büyük katkıları olduğunu biliyoruz. Uçak olayından sonra krize giren Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleştirilmesine yaptığı katkıları şükranla anmaktayız. Bu konuda, 78 milyonluk Anadolu Kazaklarının duygularını “Teşekkürler Sayın Nazarbayev” başlıklı yazımda anlatmıştım. Sayın Büyükelçim, Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından bu yana, Devlet Başkanı Sayın Nazarbayev önderliğinde yaptığı atılımları özetler misiniz?

Canseyit TÜYMEBAYEV: Ülkemiz, bundan yirmi beş yıl önce, gecenin karanlığında görünen ay gibi bağımsızlığını dünyaya ilan ettiğinde ilk tanıyan ülke Türkiye olmuş ve kutlama mesajı göndermişti. Çok gecikmeden iki kardeş ülke temsilcileri karşılıklı resmi ziyaretlerde bulundu, ilişkilerimizin gelişme programlarını ortaya koydu, dostluk ve işbirliğini temel alan eşsiz yolu oluşturdu. O günlerden sonra iki tarafta da açılan Büyükelçiliklerin katkısıyla karşılıklı etkin kültürel ve ekonomik ilişkilerde bulunuyoruz.

Türkiye ve Kazakistan halklarının, ülkelerinin uzaklığına ve birbirlerinden uzun yıllar boyunca ayrı kalmalarına bakmaksızın dillerinin aynı, geçmişlerinin ve medeniyetlerinin ortak olduğunu hiçbir zaman unutmamış olarak, her zaman birbirlerine destek oldukları gizli değildir. Bu kutlu değerler ve ortak dilekler ilişkilerimizin temelini oluşturmaktadır. Ortak tarihimiz, kültürümüz, kökümüz, dilimiz ve kutlu değerlerimiz halklarımızı sıkı ilişkilere yöneltti. Dönüp dolaşıp Türk yurdunun iki ana dalı; Kazakistan ve Türkiye ilişkileri, bağımsızlık döneminde yeniden canlandı. 16 Aralık 1991’de, Kazakistan bağımsızlığını ilan ettiğinde, iki saat geçmeden, bağımsızlığı tanıyan ilk ülke de Türkiye oldu.

Tarihi açıdan ele alındığında, kısa bir süre içinde, ülkelerimiz arasındaki ilişkiler karşılıklı güvenin yüksek derecesine çıktı. Elverişli işbirliğinin açık neticesi olarak ortaya çıkan Kazakistan ve Türkiye arasındaki stratejik ortaklık ilişkileri; dostluk, kardeşlik ve kritik diyalog çerçevesinde gelişmektedir. Bunun parlak delili olarak, Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in, 2009 yılı Ekim ayında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret sırasında imzalanan Kazakistan – Türkiye Stratejik Ortaklık Anlaşması’nı söyleyebiliriz.

Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in, 11-12 Ekim 2012 günlerinde Türkiye Cumhuriyeti’ne yaptığı resmi ziyaret iki taraflı ilişkileri daha da yakınlaştırarak, geliştirdi. Ziyaret sürecinde Kazakistan ve Türkiye arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı bu ziyaret sürecinde yapıldı. Konsey’in ikinci toplantısı ise, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 16 Nisan 2015 günü gerçekleştirdiği resmi ziyareti sırasında Kazakistan’da yapıldı. Ortak Stratejik Planlama Çalışma Grubu’nun ilk toplantısı Nisan 2013’de Almatı’da, ikinci toplantısı 29 Aralık 2014 günü Ankara’da yapıldı.

İki devletin işbirliği çok alanlı formatta; Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı, Türk Konseyi, Türk Akademisi, TÜRKPA, TÜRKSOY gibi ortaklıklar çerçevesinde arzu edildiği gibi sürdürülmektedir.

Türkiye, Kazakistan’ın Merkezi Asya’daki öncü rolünü tanımakta, ülkemizi bölgedeki önemli ortağı saymaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nursultan Nazarbayev’i “Türk Dünyasının Lideri” olarak tanımaktadır.

Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in, 2014 yılında, çalışma ziyareti amacıyla iki defa Türkiye’ye gelişi, iki taraflı ilişkiler düzeyinin ne kadar yüksek olduğunu gösteren bir durumdur.

İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde parlamentolar arası işbirliği de kendisine layık katkıyı sağlamaktadır. Parlamenterlerin kurduğu dostluk grupları arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için çaba harcanmaktadır. Kazakistan Cumhuriyeti Parlamento Meclisi Başkanı Nurlan Nığmatullin’in 9-11 Haziran 2013 günlerinde, Kazakistan Cumhuriyeti Parlamento Senatosu Başkanı Kayrat Mami’nin 29 Haziran – 3 Temmuz 2013 günlerinde Türkiye’ye çalışma ziyaretleri düzenlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Yardımcısı A. Aydın ise, 4 Aralık 2015 günü Kazakistan’ı ziyaret etti.

Pek çok bölgesel ve uluslar arası konularda Türkiye ile bakış açımız aynıdır.

Devlet Başkanımızın inisiyatifiyle kurulan Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemeler Konferansı Başkanlığı’nı, 2010-2012 yılları arasında Türkiye kabul etti ve başarıyla yürüttü.

Bizim diplomasimizin büyük başarısı sayılan Kazakistan’ın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Başkanlığı döneminde, Türkiye, önde gelen destekçilerden biri oldu. Bunun şahidi, 2010 yılında Astana’da yapılan AGİT Zirvesine Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında yüksek düzeyli heyetin katılmasıdır. Kazakistan’ın 2011 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanlığı’nı verimli bir şekilde yürütmesinde de Türkiye olabildiğince destek verdi.

Bu çerçevede özellikle söylenmesi gereken olay, Devlet Başkanımız Nursultan Nazarbayev’in genel Türklük birlikteliğiyle ilgili sunduğu inisiyatiflerin hayata geçirilmesi olmuştur. Türk Konseyi, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi, Aksakallar Konseyi ve Astana’da Türk Akademisi kuruldu, günümüzde de çalışmalarını verimli bir şekilde sürdürmektedirler. Türk Konseyi Genel Sekreterliği İstanbul’da açıldı, hizmete başladı. Bütün bunlar, Devlet Başkanımızın genel Türklük yakınlaşmasına yönelik inisiyatiflerinin gerçekçiliğini ve güçlülüğünü göstermektedir.

Bundan başka Türkiye, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyinin 2017-2018 dönemi Geçici Üyeliği için Kazakistan’ın adaylığını destekleyeceğini bildirdi.

M. Kemal SALLI: Sayın Büyükelçim, Kazakistan ve Türkiye arasındaki ekonomik, yatırım ilişkileri alanında iki ülkenin çıkarlarına yönelik ne tür projeler sonuçlandırıldı özetler misiniz?

Canseyit TÜYMEBAYEV: Çok alanlı ticari-ekonomik ilişkiler iki taraflı işbirliğinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

Türkiye, Kazakistan’ın bölgedeki güvenilir ticari-ekonomik ortağıdır. 2015 yılı sonuçlarına göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar Amerikan doları olmuştur.

Türkiye, ilk yıllarda, ülkemizde özel sektör ile inşaat alanının geliştirilmesi hususunda söz edilmeye değer katkı sağladı. Günümüzde ise Kazakistan’da 1600’den fazla Türk şirketi faaliyet göstermektedir.

Bununla birlikte, Türk müteahhitleri, Kazakistan’da değeri 20 milyar Amerikan dolarını aşan inşaat projesini hayata geçirdi. Böylece Kazakistan’ın Türkiye ekonomisine sağladığı büyük finans yaklaşık 20 milyar Amerikan dolarına ulaştı.

Bu yıllar içinde, genel olarak ele alındığında, Kazakistan ekonomisine yaklaşık 2 milyar dolar düzeyinde Türk yatırımı yapıldı. Kazakistan’dan Türkiye’ye ise yaklaşık 1 milyar dolar düzeyinde yatırım yapıldı.

Türkiye tarafından yapılan yatırımlar içinde en büyükleri olarak Yıldırım Grup’un krom madeninin işlenmesine yönelik yatırımını, Anadolu Beverage Grup’un içecek üretmeye yönelik tarım sanayi alanındaki yatırımını, Sembol İnşaat’ın başkentimizdeki Han Çadır Alışveriş Merkezinin yapımını ve Almatı’daki Ticaret Merkezi’ni sayabiliriz.

Kazakistan Yatırım ve Kalkınma Bakanlığı, 2015 yılında Kazakistan’da en etkin faaliyet gösteren 10 yabancı yatırımcıyı belirledi. Bunlar içindeki 3 şirket Türkiye’den; Coca Cola şirketinin satış miktarı bakımından beşinci büyük şirketi olan Anadolu Beverage Grup (Coca-Cola İçecek A.Ş.), su izolasyonu ve ısı izolasyonu malzemeleri üreten BTM Grup ve ilaç sanayi alanında faaliyet gösteren Abdi İbrahim’dir.

Bunları belirtmekle birlikte, karşılıklı yatırımlar iki ülkenin ekonomik potansiyeline uygun düşmemektedir ve daha hâlâ bütün fırsatlar tam olarak kullanılabilmiş değildir diye düşünüyorum. Bu dönemde ekonomik işbirliğinin bütün imkânlarının geliştirilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi amacıyla pek çok proje ele alınmaktadır.

Ticari-ekonomik alandaki karşılıklı faaliyeti canlandıran önemli olay, 2012 yılında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi çalışmaları ve Yeni Sinerji Ortak Ekonomi Programı çerçevesinde yapılan faaliyetlerin etkin olarak sürdürülmesidir. Bunlar yakın gelecekte Kazakistan ve Türkiye arasındaki karşılıklı faaliyetin ekonomik alanını daha da büyütecek yeni ivme vermeye programlanmıştır.

Türk sanayisini ve bütünüyle ele alındığında ekonomisini geliştiren lokomotif olarak hizmet eden Organize Sanayi Bölgeleri kurulması hususunda Türkiye’nin çok büyük tecrübeleri vardır.

Bu çerçevede, Kazakistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri arasında, 2011 yılında, Kazakistan’da Ortak Kazak-Türk Sanayi Bölgeleri kurulmasına yönelik protokol imzalandığını belirtmek istiyorum. Kazakistan’daki elverişli yatırım ortamını Türkiye’de tanıtmaya yönelik faaliyetler geniş kapsamlı olarak sürdürülmekte, büyük Türk işadamlarının ülkemize çekilmesi çalışmaları da devam etmektedir.

2013-2015 yılları arasında Türkiye’nin Sakarya, Kocaeli, İzmir, İzmit, Eskişehir, Nevşehir, Trabzon, Rize, İstanbul, Muğla, Niğde, Samsun, Hatay, Konya, Giresun, Malatya, Manisa ve Denizli illerinde bölgesel iş forumları düzenlendi.

Belirtilen yıllarda Türkiye’nin bir dizi vilayet valilerinin başkanlığındaki işadamı heyetleri ülkemizi ziyaret etti. Türkiye valilerinin, Kazakistan Cumhuriyeti bölge valileri ile toplantıları düzenlendi, işbirliğine yönelik protokoller imzalandı, tarafların ticaret ve sanayi odaları temsilcilerinin görüşmeleri ve anlaşmaları sağlandı. Türkiye Ekonomi Bakan Yardımcısı’nın büyük işadamı heyetleriyle iki defa Kazakistan’a ziyareti düzenlendi.

Türkiye Ekonomi Bakanı, Kazakistan – Türkiye Ekonomik Konseyi Eş Başkanı Nihat Zeybekçi, iki taraflı ticari-ekonomik işbirliğini canlandırmak amacıyla, 2015 yılı Nisan ve Eylül aylarında, Kazakistan’a iki kez çalışma ziyareti düzenledi. Nihat Zeybekçi, Başbakan Karim Masimov’la ve Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Ekonomi Bakanı Erbolat Dosayev ile görüştü, iki taraflı ekonomik programlar imzalandı.

Son 5 yıl içinde 30’dan fazla Kazakistanlı ve Türkiyeli heyet, karşılıklı resmi ziyarette ve çalışma ziyaretinde bulundu.

Genel olarak ele alındığında, Türkiye iş adamları Kazakistan’la ticaret ve yatırım ilişkilerini karşılıklı olarak geliştirmeye büyük ilgi göstermektedir. Bu fırsatların iki ülkenin ekonomik varlığının geliştirilmesine büyük katkısı olacağını düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 16-17 Nisan 2015 günlerinde Kazakistan’a düzenlediği resmi ziyaret, yüksek düzeydeki siyasi diyalogun devamı olarak, tarafların uluslar arası arenada karşılıklı etkin ortak hareketi ve iki taraflı ilişkilerin çeşitli alanlardaki dinamik gelişimi çerçevesinde gerçekleştirildi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ziyaret çerçevesinde Astana ve Türkistan şehirlerinde bulundu.

Ziyaretin başlıca konusu 24 yıllık işbirliğinin bugünü ile geleceğini incelemeye, işbirliğine yeni kritik ivme vermeye ve elverişli ekonomik ilişkileri canlandırmaya programlandı.

Elbette, o günlerde pek çok proje ele alındı, siyasi açıdan her zaman destek verilen stratejik ortaklığa ulaşıldı. Siyasi anlaşmazlıkların olmaması, ticari-ekonomik işbirliğimizi daha da ilerletme fırsatı vermektedir. Ancak günümüzde iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar dolar civarında bulunmaktadır. Dolayısıyla iki ülke arasındaki ticaret hacminin ve yatırımlar düzeyinin kardeş iki ülkenin potansiyeline uygun olarak yükseltilmesi gerekir. Devlet Başkanları önceki görüşmeleri çerçevesinde iki taraflı ticaret hacminin 10 milyar dolara yükseltilmesi hususunda görevlendirmeler yapmıştı.

Bu kapsamda karşılıklı faaliyetin ekonomik alanının daha da genişletilmesi amacıyla yukarıda belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan’a düzenlediği ziyaret çerçevesinde, iki ülke Devlet Başkanlarının Eş Başkanlığı ile Yüksek Düzeyli Stratejik Ortaklık Konseyi’nin ikinci toplantısı düzenlendi. Toplantı çerçevesinde cari konular gündeme getirildi ve yeni hedefler belirlendi.

Bu, tarafların iki taraflı ve çok taraflı formattaki daha yüksek işbirliğinin temel programlarını ortaya koyacak olan önemli bir faaliyettir. Yani, bu, Devlet Başkanlarının katılımıyla iki taraflı ilişkilerin önemli konularının bütünüyle ele alınmasını ve gerekli kararların kabul edilmesini ifade etmektedir.

İki ülke arasında atılmakta olan adımlar ve gerçekleşen çalışmalar, karşılıklı kabul edilen kararlar ve Konsey toplantısının sonuçları doğrultusunda yapıldığı açıklamalar çerçevesinde yürütülmektedir.

Bununla birlikte, Yeni Sinerji Ortak Ekonomi Programı Faaliyet Planı vardır. Programı gerçekleştirmek için gerekli alanlar belirlenmiş olup, bu yolda çalışmalar yürütülmektedir ve yakın gelecekte uygun sonuçları göreceğiz diye ümit ediyoruz.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan’a ziyareti sırasında, Astana’da, inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri üretimi, tarım, gıda sanayi, makine üretimi, ormancılık, dokumacılık ve hazır giyim sanayi, gemi imalatı, petrokimya alanlarında çalışan 150’den fazla şirketin katılımıyla iş forumu düzenlendi. Bunun da ekonomik alanın ve iki taraflı yatırımların gelişmesine büyük etki ettiğinde şüphe yok.

Yeni Sinerji Programı’nın çok önemli bir bölümü Kazakistan’da Kazakistan-Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri (KTOSB) kurulmasına yöneliktir. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısının sonuçları doğrultusunda başlatılan KTOSB kurma konusunun, ondan sonraki toplantılarda ivme kazanarak, çalışmalar sürekli ilerlemektedir. Bu çerçevede Almatı, Kızılorda, Cambıl, Güney, Doğu ve Batı Kazakistan illerinde gerçekleştirilen değer çalışmaların daha da ilerleyeceğinden şüphe yok.

Kazakistan-2050 Stratejisi ve Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nursultan Abişulı Nazarbayev’in “Geleceğe Giden Yol – Nurlu Yol” adlı Halka Seslenişi’nin gerçekleştirilmesi çerçevesinde ülkemizin sanayileşmeci-yenileşmeci kalkınmasının yüksek önemi dikkate alınarak, KTOSB kurulması yönündeki ortak çalışmaların canlandırılması yolunda yüksek düzeyli yeni kararlara ihtiyaç duyulmaktadır. Türk yatırımcılara Kazakistan’daki yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik mevzuatın kabul edildiği hususundaki bilgilerin verilmesi ve Kazakistan Cumhuriyeti ülkesinde Avrasya Ekonomik Birliği bünyesinde ticaret yapılmasının anlatılması da önem kazanmaktadır.

M. Kemal SALLI: Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum.

Canseyit TÜYMEBAYEV: Ben teşekkür ederim. İki kardeş ülke arasındaki ilişkiler her alanda artan bir hızla gelişmeye devam edecektir.