1980 ihtilalinde Gazi Öretmen; İlçe Eğitim Müdürlüğü ve İmam-Hatip Lisesi müdürlüğüne üçüncü ek görev olarak Anamur Lisesinde göreve başladığı günlerde Anamur Hava Radar Mevzi komutanı okula gelmiş…Komutanın Lise son sınıfta bir oğlu varmış…Oğlu sol gurubu destekliyormuş…Okul içindeki kavgalara da karışmış…Bu öğrenciler arasında okul içindeki kavgalar dışarıdaki ailelere de sirayet etmiş…Okul idaresinin bilmediği okul dışı kavgalar sadece okul öğrencilerini değil sivilleri de içine alıyormuş…
Anamur Lisesinde Sağ-sol kavgası yanında karı-kız davaları yüzünden mahkemelere kadar giden olaylar oluyormuş…Komutanın oğlunun Çarıklar köyünden çok samimi bir sınıf arkadaşı varmış…
Bu arkadaşının teşvikiyle oğlu, kavgalarda kullanılmak üzere Hava Radar Mevzii Komutanlığının deposundan bir Kaleşnkof silah almış ve Bahşiş köyünden olan sınıf arkadaşına saklamak üzere vermiş…
Askeriyenin deposunda sayım esnasında bir Kaleşinkof’un kayıp olduğu tespit edilmiş…Askerler sıkıştırılmış…Komutanın oğlunun depoya girip çıktığını gören bir er gizlice durumu komutana bildirmiş…Komutan oğlunu sıkıştırmış ve silahı aldığını itiraf ettirmiş…Oğlu silahın Bahşiş köyünden bir sınıf arkadaşı tarafından saklandığını söylemiş…Komutan oğlundan silahı getirmesini istemiş…Oğlu istediği halde arkadaşı vermiyormuş…Komutan oğlundan arkadaşının ismini öğrenmiş…Okula gelişinin ve Gazi Öğretmene öğrenciyi istemesinin sebebi buymuş…
Gazi Öğretmen: “-Bugün olmaz…Lütfen yarın geliniz, ben sizi öğrenciyle görüştüreceğim.’’ Demiş…
Komutan ısrarcı olmuş…Silah bulunup mutlaka yerine konmalıymış…
Gaz, Öğretmen kesinlikle öğrenciyi çağırmayacağını söylemiş…Komutan için çocuğunun istikbali söz konusuymuş…Gazi Öğretmenin de bu konuyu soracağı bir üst makamı varmış…
Gazi Öğretmen o makamın izin ve talimatı doğrultusunda bir gün sonra komutanla öğrenciyi müdür odasında gizlice görüştürmüş…Bu görüşme sadece ikisi arasında olmuş…
Gazi öğretmen dışarıya çıkmış…İçeriye çağrıldığı zaman komutan öğrenci için 3 günlük izin istemiş…
Gazi Öğretmen yine aldığı talimat doğrultusunda hiçbir şey sormadan öğrenciye üç gün izinli olduğunu söylemiş, dönüşte gelişini kendisine haber vermesini istemiş…
Meğer öğrenci Kaleşinkofu aldıktan sonra ailesinin de bilgisi dahilinde götürüp yaylada toprağa gömmüşler…Üç günlük süre içerisinde öğrenci ailesinin bilgisi dâhilinde yayladan silahı getirmiş ve anlaştıkları yerde komutana silahı teslim etmiş…
Bu durum Gazi öğretmenin üst makamlarından aldığı talimat doğrultusunda kapatılmış ve silah yerine konmuş…
Gazi Öğretmenin Anamur Lisesinde üçüncü göreve başladığının ilk haftası böyle maceralı bir şekilde geçmiş…Artık bir Gün’ü 3’e bölmüş;
Sabah Anamur Lisesi Müdürlüğü…Öyle İmam-Hatip Lisesi Müdürlüğü, Akşam İlçe Eğitim müdürlüğü…
Anamur Lisesi bünyesinde kavgalar da bıçak gibi kesilmiş…
Şu sözler bunun ifadesiymiş;
Anamur’da, Anamur’un eşrafından Nasuhoğulları ailesi varmış…Diş Doktoru sayın Erhan Nasuhoğlu da bu ailedenmiş ve Anamur’un o dönemde tek diş doktoruymuş…Eşi Öncel Nasuhoğlu Anamur Lisesinde öğretmenmiş…Gazi Öğretmen Anamur Lisesinde öğretmenlik yaptığı yıllarda birlikte çalışmışla….
Gazi Öğretmene söylediği şu sözler çok anlamlıymış: “Keşke şimdiye kadar müdürümüz olarak burada siz görev yapsaydınız…” Bu sözler öğretmen kesiminin olaya bakış açısını en güzel şekilde ortaya koyuyormuş…
Göreve başladıktan sonra 3 aya yakın bir süre geçmiş…Müdür odasında otururken telefon çalmış…Ahizenin ucundaki ses İl Milli Eğitim müdürünün sesiymiş...
Kendisinin o anda sayın Vali Ferruh Güven’in yanında olduğunu, Vali’nin kendisini Lise müdürlüğünün durumu ile ilgili olarak özel olarak çağırttığını, Milli Eğitim Bakanı sayın Hasan Sağlam’a kendisine teşekkür göndermesi için yazı yazdıklarını, ancak bu teşekkürün her 3 görevi kapsamasına rağmen prosedür gereği sadece asıl görevi için yazıldığını ve yakında Milli Eğitim Bakanından teşekkür yazısı geleceğini söylemiş…
Gazi Öğretmen şaşırmış…İl Milli Eğitim müdürü kendisini bunun için niye aramıştı ki…
İl Milli Eğitim Müdürü sözlerinin sonunda da şakayla karışık şu cümleyi kullanmış:
“Sayın Valimiz soruyor; Ne oldu?.. Gazi Anamur Lisesini kapattı mı yoksa...? Artık hiç şikâyet gelmiyor da…”
Gerçekten bu şakayla karışık cümlenin altında bir şeyler, bir gerçek yatıyormuş…
Meğer o zamana kadar müdür vekili olarak görevlendirilen arkadaşları her gün okulun durumunu rapor etmek için ya Vali’yi ya Milli Eğitim Müdürünü arıyorlarmış…Gazi Öğretmense onlar aramadıkça hiç onlarla Lise Müdürlüğü konusunu konuşmamış…
İşte şakayla karışık cümlenin altında yatan gerçek buymuş…
Lise müdür vekilliğinde Gazi Öğretmeni en çok zorlayan durum geçmişten o zamana kadar gelen evrakları imzalamak olmuş…Her gün yüzlerce evrak imzalıyormuş…
Geçmişteki evraklar da imzalanmamalıydı ancak binlerce öğrencinin kayıt kabullerini bile imzaladığını hatırlıyormuş…
Orada taktiği de şu olmuş; Önüme bir evrak geldiği zaman müdür başyardımcısının uygun bir yere attığı paraf’a bakıyormuş…
Ona da talimat vermiş; Müdür yardımcılarından birinin paraf’ı olmadan paraf imza atma diye…
Müdür yardımcılarına talimat vermiş; Şef’in paraf’ı olmadan paraf atma diye…
Şef’e talimat vermiş; Memurların paraf’ı olmadan hiçbir evraka paraf koyma diye…
Ancak bu paraf olayı kendi aralarında şifreli bir paraf olayıymış; Sadece ilgilisinin görebileceği, evrakta görünmeyen bir yere atılan paraflar….Artık gelen her evrakı gözü kapalı imzalayacak hale gelmiş…Çalıştığı sürede de bir tek yanlış evrak imzası olmamış…
Anamur Lisesinde geçen dolu-dolu günlerinden ayırdığı üçte birlik zamanda İlçe Eğitim müdürlüğünde şu şekilde çalışıyormuş:
1980 ihtilalinden sonra kapatılan İlköğretim müdürlüklerinin sona ermesini müteakip İlçelerde İlçe eğitim müdürlükleri kurulmuş Gazi Öğretmen ikinci ek görev olarak Anamur İlçe eğitim müdür vekilliğine getirilmiş…
Önceden görev yapmakta olan deneyimli memur arkadaşlarıyla birlikte iyi bir performans yakalamış ve gerek evrak dağıtımında olsun gerek okullar arası ya da üst makamlarla yazışmalarda olsun hiçbir aksaklık yapmadan bu ek görevi tam 5 sene yürütmüş…
Dile kolay…Bir ihtilal yaşanmış…Görev başında Milli Birlik komitesi…İlçe eğitim müdürlüklerine ayrılmış Türkiye genelinde hiçbir ödenek yok…Bu nedenle her ilçede vekaleten yürütülüyor…Çok zor bir görev alanı…
Gazi Öğretmen 5 yıl süreyle bu zoru da başarmış…
Her 3 görevi birlikte yürütürken İlçe Eğitim müdürlüğüne Hava Radar mevzii komutanlığından bir yüzbaşı gelmiş…Görevli geldiğini ve gizli bir görüşme yapmalarının gerektiğini söylemiş…
Gizli görüşme için gerekli tedbirlerin alındığını görünce çantasından bir evrak çıkarmış…Evrak bir yazıymış ve kırmızı yazıyla üzerinde “Gizli” ibaresi varmış…
( devam edecek )