Cumhuriyetimiz 29 Ekim 2023 yılı itibariyle 100. yaşını kutluyor. Cumhuriyet demek aynı zamanda Türkiye demek. Yani 29 Ekim 1923, Türkiye Cumhuriyeti’nin de doğum günü. Türkiye 100 yaşında! Ve onu çeşitli etkinliklerle kutluyor.

Bu etkinliklerden biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Yüzyılın Yüzleri” konserleri. “Demokrasi Yüzyılı” etkinlikleri kapsamında “Cumhuriyet’i Yaşamış” bestekarların eserleri usta sanatçılar aracılılığıyla sanatseverlerle buluşuyor. Geçmişten günümüze geleneksel musikimizde yolculuğa çıkaran, cumhuriyetimizin bestelerde ses bulmuş halini dinlediğimiz konserler dizisi müzikseverlerin de büyük beğenisini kazanıyor.

“Bir Fırtına Tuttu Beni” ve “Bir Yiğit Gurbete Gitse” türküleriyle tanınan sanatçı Yücel Paşmakçı, ömrünü halk müziğine adayan Nida Tüfekçi, Anadolu’ya nefes olmuş türküleriyle Arif Sağ ve 70’li yıllardan günümüze popüler müziğin en güçlü seslerinden Nükhet Duru, “Yüzyılın Yüzleri” konserleri kapsamında yer alan sanatçılardan bazıları. Avni Anıl, Yesari Asım Ersoy, Erol Sayan, Tanburi Cemil Bey ve Ruhi Su’nun yine aynı proje kapsamında eserleri müzikseverlerle buluşuyor.

Bu proje kapsamında yer alan Sadettin Kaynak Cumhuriyet dönemi musiki tarihinin en önemli isimlerinden biri. Ses sanatçılığının yanı sıra bestekarlığıyla da tanınmış. Sesinin güzelliği nedeniyle henüz 10 yaşında hafız olmuş. Hayatı boyunca 42 ayrı makamda tam 330 eser bırakmış Sadettin Kaynak. “Benim Yarim Gelişinden Bellidir”, “Niçin Baktın Bana Öyle”, “Gönül Nedir Bilene Gönül Veresim Gelir.” Aradan geçen onca yıla rağmen bazen bir dizide, bazen bir nostaljik Yeşilçam filminde karşınıza çıkabilir bu şarkılar. Hani Kurtlar Vadisi dizisinde “İncecikten bir kar yağar.” diye herkesin bildiği ve ezberlediği bir şarkı vardı ya, O da mesela Sadettin Kaynak imzalıdır. Sadettin Kaynak, Türk Halk Edebiyatı şiirlerini de bestelemiş. “Leyla ile Mecnun”, “Allah’ın Cenneti”, “Vicdan Borcu”, “Binbir Gece” ve daha birçok filmin müziklerini hazırlamış.

Ben de bu konsere açıkçası annemin isteği üzerine gittim. İyi ki de gitmişim. Konsere kardeşim ve kardeşimin eşi de katıldı. Hadi şimdi Sadettin Kaynak’ın unutulmaz eserlerinin seslendirildiği konserin detaylarına geçelim. Konserde sahne alan saz ve ses sanatçılarından oluşan İBB Türk Sanat Topluluğu’nun şefliğini Gökhan Karcebaş üstlendi. Koro sanatçıları Sadiye Erimli, Pınar Barut, Cevher Aksoy ve Adem Tay sırayla Sadettin Kaynak besteli şarkıları seslendirirken, konserin ilerleyen dakikalarında sahne alan TRT Ankara Radyosu’nun usta solisti Ayşe Taş, esprileri ve sempatik tavırlarıyla konsere ayrı bir renk kattı.

Ayşe hanım adeta bir stand – upçı gibi seyircileri hem güldürdü, hem de eğlendirdi. “Ben 1955 doğumlu, 55 kiloyum boyum da 1.55 diyen” Ayşe Taş, sahne performansıyla genç şarkıcılara taş çıkardı desem yeri. Konserlerin Ankara’da daha kalabalık olduğunu söyleyen deneyimli sanatçı, “Siz çok mu çalışıyorsunuz? Yoksa trafik yüzünden mi bilmem.” derken, Türk Sanat Müziği’nin gerçek sanatımız olduğunu ve bu sanata sahip çıkmamız gerektiğini dile getirdi. Ayşe Taş, bir ara sahneden indi, seyircilerin arasına karıştı, konsere gelen sanat meslek lisesi öğrencileriyle dans etti. Yıllar geçse de, ruhu hala gençti…

Konser sonrası annemin koluna girdim. İçinde bir çok anıyı biriktirdiğim Cemal Reşit Rey Konser salonundan çıkarken, Ayşe Taş’ı hatırladın mı diye sordu annem bana. “Çocukken televizyon karşısında oyun oynarken siz de O’nu dinlerdiniz herhalde di mi.” anne dedim. Güldü. Hayat böyle işte, yıllar geçse de ruh hala genç olsa da beden yaşlanıyor. Yaşarken, sevdiklerimizin kıymetini bilmek gerek.

Haftaya yine bir başka Cumartesi gününde Önce Vatan Gazetesi’nde yazılarımla buluşmak dileğiyle… Sevgiyle kalın…