Yanımızda, karşımızda, çaprazımızda, her yerdeler, yeter ki yok sanmadan var olduklarını bilelim, kimler mi, iyi insanlar? İyi insanların var olduğunu görmek kadar varlıklarını kabul edip önemsemek, kendi eksik ve kısalıklarımızın farkına varıp mütevazı bir duruşla yaşama tutunmamız gerek. İyi insanlar üzerlerinde etiket taşımazlar, özel bir amblemleri, renkleri, standart davranış şekilleri, parola, şifreleri de yok. İyi insan, iyi olmayı beyninde, yüreğinde, dimağında kabullenip tüm konuşma, davranış, yaklaşım ve tavırlarına, tarzlarına aktarımı başarabilen bilinçli insanlardır. İyi insan olmanın ilk ve temel şartı belki de bilinç sahibi olmaktır. Bilinç sahibi olmak tüm süreçlerde iyi, kötü, doğru, yanlış ayırımını en kısa sürede yapabilme yeterliliği ve bu kazanımı önyargısız, çıkar hesabı yapmadan adaletlice hayatına uygulama şeklidir.
İyi insan dediğimiz de; duruş sahibi, çizgisi olan, duruşu ve çizgisi prensip ve hasletlerle dolu kendine has doğruları belirgin, etik temelinde yaşamdan kopmayan, tüm insanlara insan kimliği ile bakıp değerlendirebilen olgun, erdemli insandır. İyi insan paylaşımcıdır, paylaşmak el ilanı dağıtmaktan çok öte bazen elindeki birikimi bazen bilgisini ve görgüsünü bazen spesifik tespitlerini ve saptamalarını, iyiliği bu noktalarda daha bir belirginleşir çünkü belirgin olması için en küçük bir abartı, anlatım, gösteriş yoktur.
İyi insan kavgacı olmaz, tartışma ve eleştirilmekten de uzak durmaz, kabul eder, yeter ki pozitif ve yapıcılığı, katılımcılığı, iyi niyeti görüp hissedebilsin. Hitabı, sohbeti olduğunca zarif ve anlaşılabilirdir iyi insanın, dobra olmakla kaba olmak farkını iyi bilir.
Sağduyu ile dinler, dinlediğini anlar, anlamaya, doğru ve isabetli algılamaya çaba gösterir iyi insan. İyi insanın yukarıdan bakmak gibi bir huyu, alışkanlığı olmadığı gibi tevazulu görünmek pahasına gerçek ve doğru olanların da ayakaltına düşüp dağılmasını, parçalara ayrılıp amacından saptırılmasına müsaade etmez.
Doğru ve dürüst olmak, gerçeklerle baş başa olup bu irade temelinde yaşama dâhil olmak bir rütbe değil insan olmanın gerekliliğidir diye düşünür, meziyetlerine perçinlemiştir. İyi insan “iyi insan” olduğunu söylemez, dile getirmez, propagandasını yapmaz ama iyi insan olmanın iyi olduğunun bilinerek taklit edilip tüm insanlarca örnek alınmasını arzular. İyi insan olmanın temelinde ekseriyetle somut ölçütler, konu mankenine göre kalibrasyon yoktur, akıl, ortak akıl ve tüm insanlığın fayda görebileceği değerler silsilesi vardır. İyi insan olmanın zenginlikle, makamla, nüfus sahibi olmakla, vasat üstü bir görsellik, parıldayışla alakası yoktur. İyi insanın hayata kattığı her ne varsa, görünüşünden sesine kadar, davranışlarından hareketine kadar insani etik kıstastan esinlenmiş, kıstasını almıştır.
Özenle seçilmiş bir kelime bazen minik bir tebessüm ilgilisine gerektiğinde omuz verip yalnız olmadığını göstermek ve çokça tavır içerisinde insanlık rütbesini soyut manada yükseltip enerji vermek, kendi enerjisini de artırmak, sıradan günlük yaşamındaki hassasiyet ve yaşamsal gördüklerindendir. İyi insan iyiliklerini dillendirmez ve iyilikle yaklaşan her insanı da belleğinde tutar, ötelemez, yok görmez, vefa kazanına sahiptir, yaşadıkça altı hiç sönmez. Vefa kazanını var ettikçe, alakalı ve ilgili oldukça kazandan çıkan buharın tüm insanlara, insanlığa ulaşacağına inanır, ütopik hayalleri de vardır.
Cezalandırma ve deşifre edip kötüleme bir sonuçtur iyi insan için ikaz edip sessizce uyarma, doğru ve ideal olanı anlatma ya da konuya dair uyarlayıp mesajı sessizce sunması iyi insan olmanın vazgeçilmezlerindendir. Nihayetinde bir insanın kötü olduğunu haykırmak kime ne güzellik sunabilir ki, iyi, güzel, doğru, adaletli olanların oranlarında ki milyarda birlik artış dahi insanlığın iyiye gittiğinin işaretidir. İstem dışı, kaza, gaf, baskı ile oluşan kötüden, kötülüklerden işin müsebbibi payını almışsa, görüp algılamışsa, muazzam gerçekleşmiştir, iyi insan iyi ile kötüyü ayırt edebilecek yeterliliktedir. İyi insan kötü, yanlış, eksik olanı düşman bilmez, eğitilip öğretilip insan olması sağlanabilecek namzetler, adam olmaya adaylar olarak görüp tanımlar, ben ne yapabilirim, nasıl katkı sunabilirim arayışındadır.
Çok uzun olmasa da uzadı bayağı “iyi insan” tanımı, hala yaşını, cinsiyetini, eğitim ve öğretim seviyesini mi soruyorsun? Milletini ve aidiyetini, beyaz tenli, kumral, sarışın, sarı ya da esmer gibi dünyevi tanımlamalarla meseleden uzaklaşmamı sağlayıp anlatımı berbat edecek açıklama, izahatlar bekliyorsan, evet söyleyeceğim, iyi insan olmaman kabul de bari çabalıyorum diyenlerden olsaydın. İyi insan olmak tüm etiket ve yaftalamalardan uzak insan olup insan kalabilmenin gereklerini iyileştirip güzelleştirerek her yeni güne enerji ve moralle başlayabilme dürtüsüdür. İyi insan olmanın mükâfat ve getirisi olmadığı gibi cehalet ve ihaneti kendi kişiliklerinde sabitlemiş güruhla da sürekli mücadele ve savaş içinde olmayı gerekli kılar.