Konyaspor, sahasında oynadığı Fenerbahçe maçıyla başlayan seride hakemlerin akla ziyan kararlarına maruz kalmış, önceki hafta deplasmânda oynadığı Kayserispor maçında yaşanan VAR skandalının sebep olduğu mağlubiyet bardağı taşırınca da kulüp başkanından antrenörüne, şehrin belediye başkanlarından, iktidardan muhalefete tüm milletvekillerine kadar herkes birlik olarak TFF ve MHK’ya tepkisini dile getirmişti. İşte o TFF ve MHK hafta içinde Konyaspor’a öyle ağır cezalar kesti ki; maçı terk eden takıma verilen cezaları bile gölgede bıraktı. Haliyle Samsunspor maçında bunun psikolojik etkileri görüldü.
Türk futbolum hasret kaldığı oranda taraftarın, düşme hattındaki bir takımın maçına gelmesi takdire şayandır. Keza, az miktardaki Samsunspor taraftarı ile Konyaspor gruplarının tribünde ve stat dışında jestleşmeleri de sahalarda kaybolmaya yüz tutan dostluğun bir numunesiydi.
Konyaspor oyunun başında tedirgin göründü. İkinci dakikanın ilk saniyelerinde ceza alanı önünde temassız bir pozisyonda hakemin Samsunspor lehine faul düdüğü çalması, haftalardır hakemlerden şikayet eden bir futbolcu grubu için elbette tedirgin ediciydi. Nitekim o faul atışının devamında, top uzaklaştırılmış olsa da atak tazelendi ve Marc Bola, kaleyi biraz da çaprazdan gören pozisyonda futbol hayatının en klas gollerinden birini attı. O, jeneriklik bu gole imza artarken önündeki Konyasporlu oyuncu, fiziki müdahalede bulunmak yerine ellerini arkaya saklayıp topun geçiş yönüne ayak uzatmayı tercih etti. Bu durum, yarım dakika önce çalınan yanlış düdüğün getirdiği psikolojiye bir örnek olsa gerek!
Samsunspor, erken bulduğu golle ileriki dakikalara yönelik bir rahatlama yaşarken Konyaspor bir miktar canlanıp rakibinin üzerine gitmeye yeltendi. Son haftaların golcüsü Kramer’in altıpas içinde doğru vuruş yapamaması, Ndao’un zaman zaman bencillik çağrıştıran vuruş ve yanlış pas tercihleri yeşil beyazlı ekibin zafiyetiydi.
Konyaspor, rakibin hücum gücüne karşı katı bir savunma plânı yapmıştı ama Samsunspor bunu aşıp önemli pozisyonlar üretme becerisini gösterdi. Nitekim Konyaspor’un baskı kurduğu bir anda atılan uzun topla yarı sahadan depara kalkan Marius alan daraltmak üzere ileri çıkan Slovik’in üzerinden aşırtma vuruş yaptı ama Bazoer, doğru yere koşu yaparak kaleye girmekte olan topu kornere çeldi.
Sahada doğru konumlanıp, boş kulvar bırakmayan, topun oynandığı alanda kolay çoğalan Samsunspor karşısında oyun planı tutmayan Konyaspor ürkek ve tedirginliği ikinci yarıda da üzerinden atamadı. Oyuna başlarken hazırladığı plan tutmayan Konyaspor teknik direktörü Recep Uçar ikinci yarıda oyuncularını rakibin üzerine gitmeleri için biraz daha cesaretlendirmiş olsa da Samsunspor savunması buna izin vermediği gibi kazandığı topları doğru kullanıp karşı atak imkânları hazırladı.
Konyaspor tribünlerinin kısa süreli sevincine yol açan golde, Pedrinho geri dönmekte gecikmişti ve topu aldığında ofsayt durumundaydı, hakem bunu iyi süzdü ve iptal kararı doğruydu. Ancak toplam dokuz sarı kart çıkardığı maçta hakem Yasin Kol özellikle Samsunsporlu oyucuları tolere etmekten çekinmedi. Mesela maçın on dokuzuncu dakikasında sarı kart gören Marius yirmi altıncı dakikada ceza alanı önünde Konyasporlu oyuncu ile sözlü tartışmaya girdiği anda, hiçbir el, kol, ayak ve vücut darbesine maruz olmamasına rağmen kıvranarak kendini yere atarken ciddi bir yanıltıcı harekette bulunmamış mıydı acaba? Daha başka örnekler de vermek mümkün ama hem TFF hem de MHK bildiğini okuyor!
Üstelik dört dakika uzatma verilen ilk yarıda oyun yaklaşık dokuz dakika duraklatılmıştı. Keza ikinci yarıda beş dakika uzatma verildi ki; Samsunsporlu oyuncular yetmişinci dakikadan itibaren topu oyuna sokmamak için maksimum gayreti göstermiş, bununla birlikte oyuncu değişiklikleri, tedavi süreleri hesap edildiğinde; verilen sürenin duraklama zamanını karşılamadığı görülüyor.