Bir konuyu, bir olguyu, bir durumu bitirmek, sonlandırmak için çekilir çizgi.

Bu kez düşünceleri, duyguları, soruları başlatmak için!

Noktaların bir araya gelmesiyle oluşur çizgi, bilindiği gibi.

Bu kez çizgilerin bir araya gelmesi, renklerin konseptinde, sokak yaşamından alınan ilhamların, imgelere dönüşmesiyle; şiir, politika, felsefe ve tuval üzerine kurulu özgün bir yaklaşımı paylaşmak ve sunmak için!

SOKAKLARDAN ALINAN İLHAMLARIN, BELLEKTEN SIZANLARLA BULUŞMASI!

Bununla da kalmayıp, Onay Akbaş’ın Fatsa’da başlayan yaşam yolculuğu, İstanbul’da ressam kimliğinin oluşması ve Paris’te ise o kimliğin olgunlaşmasının arasındaki geçişlerde belleğinden sızanlarla, coğrafi mekânlardan yani sokaklardan alınan ilhamların dönüştürdüğü çizgi ve renklerin oluşturduğu imgelerin, gözlere hitap etmesiyle başlayıp, içsel bir düşünce ve sorularla kendi içindeki aradığını bulma evresine götürüyor.  

İlk eskizlerden tamamlanmış resimlere kadar geçen yaratım süreci, Akbaş için eserlerin sergi salonlarına yerleştirilmesinden daha çok önem taşıyor. Nedenini de şöyle açıklıyor;

‘Resmin ilk niyetini, gelişen fikirlerini ya da yola çıkışın nedenlerini ortaya koyduğu için çekilen her bir çizgi, o anki pratik hareketin bellekle bağlantısını dışa vurmakta ve çoğalan çizgiler o resmi bütüne doğru iterken, belleğin keşfini de amaçlıyor.’

SOKAK PRATİĞİNDE İNŞA EDİLMİŞ ÖZERK BİR SANATÇI KİMLİĞİ!   

Belleğin zamanlar arası toplanan verilerin resimde bir araya getirilmesi ve o resmin ilmeklerinin baştan sona örülmesi… Tam da ‘Bir Uçtan Öbür Uca’ adlı sergi, Akbaş’ın hem pratik sokak koşullarının hem de bir sanat serüveninin kol kola yürüdüğü uzun bir yolu gözler önüne seriyor. Bu yapıtlar tam anlamıyla, sokak pratiğinde inşa edilmiş özerk bir sanatçı kimliğini, düşünsel, içsel ve sanatsal yolculuğunu da görünür kılıyor.

Paris’te yaşayan ressam Onay Akbaş’ın; Paris, İstanbul, Mersin ve İzmir’in ardından küratörlüğünü Emre Zeytinoğlu’nun yaptığı ‘ÇİZGİ Bir Uçtan Öbür Uca’ adını verdiği resim sergisi, bu kez memleketi Ordu Taşbaşı Sanat Alanı’nda, 22 Şubat 2025’e kadar sanatın farklı boyutlarını keşfetmek isteyen sanatseverlerle buluşuyor.