GÜLSÜN SEVİNÇ ile yazmaya nasıl başladığını, kitaplarını konuştuk…  Son sözlerini ise; “Kız çocukları mutlaka okuyup iyi bir meslek sahibi olmalı ve ekonomik özgürlükleri olmalı” diyerek bitirdi…

Gülsün 6

Hoş geldiniz Gülsün Hanım, nasılsınız? Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Hoş bulduk çok teşekkür ederim iyiyim. 1959 yılında Sivas ili Koyulhisar ilçesinde doğdum. Evli ve üç çocuk annesiyim. İki oğlum bir kızım var, fakültede Ev İdaresi okudum. Şu anda ise Uluslarası ilişkiler üçüncü sınıfta halen lisans tamamlamak için okuyorum.

Yazmaya nasıl başladınız? Sizi teşvik eden biri ya da bir olay oldu mu?

Beni yazmaya sevk eden şey, 1978 - 1979 yıllarında başörtüsünden dolayı sınava alınmayıp, yaklaşık 35-40 dakika gecikmeli olarak sınava alınarak, bu nedenden dolayı soruları yetiştiremeyip, başarısız olmam dolayısıyla, bu engellemeye rağmen ilk yüzde on dokuzluk başarı dilimine girip, sınava çok geç alınmam dolayısıyla, bir yeri kazanamamak beni çok üzmüştü. İşte o yıllarda bu yaşadıklarımı bir gün mutlaka kaleme alacağım diye, kendime söz vermiştim. Ayrıca Altı yıl süren yatakta yatış hikayem ve bu arada yaşadığım ve anlaşılacağı gibi, ben de iz bırakan olayları yazdım. Edebiyat dünyasına da ilk olarak üç yıl önce Çarli Çiçekleri öykümle adımımı attım. Önce zihnimi topladığım günlerde, şiir yazmakla başladım, hatta Eylül Sabahları romanında iki adet şiirimi de kitabıma ekledim.

Kitabınız hayırlı olsun ayrıca. Biraz bahsedelim isterim. Neler anlattınız? Kitabın amacı nedir?

Çok teşekkür ederim sağ olun. 2. kitabım Eylül Sabahları da yaşanmışlıkları anlatıyor. Fakat kitabım henüz bir hafta önce basıldı ve çiçeği burnunda bir roman, o yüzden yorumları bundan sonra okuyan okurlarım verecek. Fakat çok ses getireceğine inandığım bir romandır. Bilhassa bütün doktorların, psikiyatristlerin, psikologların, öğretmenlerin, ev hanımlarının, özellikle bütün kadınların okuması gereken bir romandır. 35 yıl önce yazmaya niyet edip, rahatsızlığım dolayısıyla henüz bu güne kısmet olan romanım, Allah ömür verip, kısmet etti ve nihayet yazdım.

Okurlardan gelen yorumlar nasıl? Memnun musunuz?

İlk kitabım olan Çarli Çiçeklerinden çok güzel ve olumlu yorumlar aldım. Çarli Çiçekleri aynı zamanda bir kültür öyküsüdür ve bu öyküde bir Karadeniz rüzgârı ve Karadeniz'in vahşi coğrafyasında yaşanmış olaylar zincirine tanık olacaksınız. Ayrıca Koyulhisar bölgesinde yaşanmış Irgat kültürünü genç nesillere aktarmak üzere yola çıkıp, bu kültürü de öyküleştirdim. Aynı zamanda içinde Angut Kuşları ve Kedim Üşüyor öykülerini de barındırıyor.

Kitabınızda yaşanmışlıklardan söz ediyorsunuz.  Bu hayatta ben yaşadım demek için taktik verebilir misiniz okurlarımıza özel?

Evet, yaşadıklarımı aynen bu kitaplara aktardım, özellikle de Eylül Sabahları romanım, okuyanları çok sarsacak ve okuyanlarda duygu geçişlerine yol açacaktır. Eğer okuyucularımın da böyle yaşadıkları olay olgu ne varsa mutlaka bir günlük tutarak ve hayatlarından kısa notlar alarak yazsınlar, boş durmasınlar, mutlaka araştırıcı olsunlar, çünkü boş duranı Allah da sevmez.

Gülsün 5

Bundan sonraki hayalleriniz, hedefleriniz neler? Yeni kitaplar gelmeye devam edecek mi?

Evet, bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. Fakat şu anda 25 yıl önce lisans tamamlamak için başvuru aşamasındayken rahatsızlanıp, bir daha toparlanamayışım ve geç gelen lisans tamamlamak için çalıştığım eğitim hayatımdan dolayı ve 25 yıl sonra gelen benim için mutluluk diyebileceğim bir olay olan, okumakta olduğum Uluslarası İlişkileri tamamlamadan, yeni bir kitap yazamayacağım ve bir kaç yıl ara vereceğim. Eylül Sabahları romanım ise henüz çiçeği burnunda bir roman fakat çok ses getireceğine de inandığım bir roman olacak inşallah.

Severek okuduğunuz, örnek aldığınız yazarlar var mı?

Severek okuduğum bir roman, Jack London’un ateş yakmak romanıdır. Örnek aldığım ya da eserlerini severek okuduğum bir yazar da Aleksandır Dumas ve romanlarıdır özellikle... Kırgızistanlı yazar, Cengiz Aytemov’un eserlerini de severek okudum. Türk yazarlarımızdan, Yaşar Kemal ve Sebahattin Ali’nin eserlerini okudum. Kendime örnek olarak değil, kitaplarımda özgün kendi stilimi oluşturmaya çalıştım fakat mutlaka bu yazarlardan da etkilenmiş olabilirim.

Yazmak dışında neler yapıyorsunuz? Kendinize ayırdığınız zamanlarda mesela… Hobileriniz var mıdır?

Evet, yazmak dışında en fazla yaptığım şey kitap okuyup, bununla birlikte araştırmayı ve müzik dinlemeyi de çok seviyorum, kitaplarımı yazarken çoğunlukla müzik eşliğinde yazmışımdır. Ayrıca dikiş dikmekte olmazsa olmazlarım arasında. Dil öğrenmeyi çok seviyorum, şu ara İngilizce öğrenmeye çalışıyordum fakat okulumdan dolayı ara vermiş bulunuyorum. Yazmanın dışında fırsat buldukça İngilizce öğrenmeye çalışıyordum. Çünkü aileden de gelen bir ilgiyle, dile karşı ayrı bir merakım var, bazen de tığ işi, ya da kazak örmek gibi aktivitelerim de oluyor. Çünkü dikiş dikmek ve örgü örmek benim için bir terapi oluyor. Ayrıca kızıma ve torunlarıma kıyafetler de dikiyorum.

Keyifli sohbetiniz için çok teşekkürler. Son olarak neler söylemek isterisiniz?

Çok teşekkür ederim, son olarak söylemek istediğim, kız çocukları mutlaka okuyup iyi bir meslek sahibi olmalı ve ekonomik özgürlükleri olmalı. Kitabımda bu düşüncemi destekleyen bölüm mutlaka geçmiştir. Kadın kendine iyi bakmalı ve güçlü olmalı, bilhassa çalışan kadınlar ev işlerinde eşleri tarafından desteklenmelidir. Kas gücü kadına göre yüzde kırk, ya da kırk beş dolayında fazla olan erkek, çalışan olsun ya da olmasın ev işlerinde eşini desteklemeli ve her bir kadın çok okumalı, iyi bir iş sahibi olmalı, aynı zamanda araştırıcı da olmalıdır. Bu okuma romanın yanında, her hangi bilgi içerikli, sosyal konular, kişisel gelişim konuları ve sağlık kitaplarını da mutlaka çok okuyup kendilerini geliştirsinler, okumak bilgi sahibi olmak, sosyal yönden bilgi ve dil becerisine sahip olmayı, aynı zamanda planlı programlı olmayı getirir. Sağlık kitapları okumak ise bazen de hayat kurtarır. Ayrıca benim için sizinle sohbet etmek de çok keyifliydi Yağmur Hanım. Çok teşekkür ediyorum ve iyi günler diliyorum.