Hayatınız boyunca eminim ki karşınıza kıskançlık ile ilgili birçok ifade çıkmıştır. Bunu kimi zaman birilerinden duydunuz. Kimi zaman ise bilhassa yaşadınız. Kıskançlık, boyutu arttıkça insani olmaktan uzaklaşır. Bu gün sizden kıskançlığa başka bir boyuttan bakmanızı rica ediyorum. Kıskançlık; değer verilen bir ilişkinin, kaybedileceğine dair bir işaret ya da ilişkiye bir tehdit algılandığında ortaya çıkan olumsuz bir duygudu.* Kabul ediyoruz. İçten içe suçlarız, kıskanç insanları!

Onlar etraflarına daima olumsuz bir enerji enjekte ederler. Aşırıya kaçan tepkiler verirler, manipüle ederler, şiddeti kontrol davranışı olarak hayatlarında konumlandırılar. Tüm bunlar ise en son aşamada açığa çıkar. Tehdit oluşturan en temel husus da budur.

Hadiseye hep beraber başka bir pencereden bakalım. Her şey daha çocukluk yıllarında birileriyle kıyaslanan, sınav adı altında yarışmak zorunda bırakılan,  neye-ne hissedeceğini bilmeyen; küçücük yüreklere ağır bir yük yükleyerek başlar. Beklendiği gibi kaldıramayıp; sevmekten önce kıskanmayı öğrendiler. Bu kadarla kalmadı bilinçsiz bireyler. Yarış atı muamelesi yaptıkları evlatlarının, besinlerine kadar indirdiler konuyu. “Bak falancanın çocuğunun karnesi yıldızlı pekiyi!”

Bu şekilde kıyaslanan çocuk, kıyaslandığı diğer çocuğa hayatı boyunca öfke duydu. Öfkesini çeşitli şekillerde açığa vurmaya başladıkça hiçbir şeyi anlamayan ebeveyn, bunu da anlamadı. Ve o çocuğa 'Kıskanç’ etiketini kendi elleriyle yapıştırdı.

Doğru davranış biçimi tabii ki bu değildi. Bir çocuğa öğretilmesi gereken en temel bilgi, hayatının neredeyse her aşamasında önceliği kendisine vermesiydi. Bir yarışa girmesi gerekiyorsa bu yine kendisi olmalıydı. Çünkü kendisini geçtiği her aşamada bir başkasını da geçmiş olacaktı. Kendini önemseyerek büyüyen her çocuk, güçlü bir kişiliğe sahip olacaktı. Olması gerektiği gibi!

Peki, kaç ebeveyn bunun bilincinde, kaç anne komşusuna hava atmak değil de çocuğunun geleceğini düşünüyor?

Onlar için TV karşısında harcanan vakit daha verimlidir. Bu kadınlar daima yakınlarına birilerini kısas tayin edecektir. Çünkü kendileri de aynı düşünce tarzıyla büyümüşlerdir. Silsileyi bozmayacaklardır. Bu zihniyetteki tüm kadınlar kıskanç bireyler yetiştirmeye devam edecektir.

Süreç böyle devam edecektir. Ne zaman ki birileri evinden başlayarak bir şeyleri değiştirmek için kendini revize eder. İşte o gün dünya daha yaşanası bir hale gelir. Ve son bir öneri, çocuklarınızı egolarınızın üzerinde tutun. Tutun ki, Onlarda sizi sevmek için neden aramasın!