Çarşamba günü boyunca Ay Balık burcunda ilerliyor. Fedakarlığın, vaz geçebilmenin, bırakabilmenin vurgu kazanacağı bir gündeyiz. Ülkemizin geleceğini, liderlerini, yönetim şekli ve becerilerini, ideallerini ve dış imajını ilgilendiren konularda önemli gelişmelerle karşılaşabiliriz. Ay’ın gün genelinde uyumsuz açıları olacağından, Venüs-Satürn karşıtlığı kesinleşeceğinden, ilişkiler adına pek de kolay kolay bir günde olmayacağımızı fark etmemizde fayda var. Sabah saatlerinde etkin olacak Ay-Venüs karesi ve hemen ardından kesinleşecek Ay-Satürn karesi, 05:59’da kesinleşecek Venüs-Satürn karşıtlığı, stres yaratabilecek enerjilerin erken saatlerden itibaren etkin olacağını gösteriyor. Ay-Neptün karesinin etkin olacağı öğle saatleri hayal kırıklıklarına, çözülmelere, vazgeçme ve bırakma eğilimine işaret ediyor. Bizi uyuşuklaştırabilecek, pasifleştirebilecek açıların ardından, Ay-Mars altmışlığının etkin olacağı akşam saatlerinde ise, enerjimizi dengelemeye ve kendimize gelmeye başlıyoruz. İletişim gezegeni Merkür bugün saat 01:51’de Boğa burcuna geçiyor. İletişimde huzur ve istikrar isteyeceğimiz, garantici düşünmeye ve güvenliğe önem vermeye eğilim göstereceğimiz bir sürece giriyoruz. Merkür’ün Boğa burcundaki yolculuğu 1 Mayıs 2015 tarihine kadar sürecek.
İletişim gezegeni Merkür 15 Nisan Çarşamba günü 01:51’de Boğa burcuna geçiyor. İletişimde huzur ve istikrar isteyeceğimiz, garantici düşünmeye ve güvenliğe önem vermeye eğilim göstereceğimiz bir sürece giriyoruz. Merkür’ün Boğa burcundaki yolculuğu 1 Mayıs 2015 tarihine kadar sürecek.
Günün önemli gezegen hareketi olarak Pluton’un  durağan pozisyonunun olduğunu söyleyebilirim.
Plüto bu konumda derinleşme, sezgiler ve güç konularında sorunların yaşanmasına zemin hazırlar.
Gece güne başlar başlamaz saat 00:36 itibari ile  Ay Pluto altmışlık açıs kesinleşiyor. Derin duygular ve sezgilerimiz nedeniyle okült konularda çalışmalar yapmak için çok iyi bir zamandır. Dipte olanı görürüz bu enerjinin eşliğinde.
Sabah saatlerinde saat 07:07 itibari ile Ay ile Chiron kavuşuyor ve açı eşliğinde duygularımızın ve yaralarımızın sarıldığı tedavi olduğu enerjiler altında oluruz. Oldukça hassas olduğumuz bir süreçtir.
Akşam saatlerinde ise saat 19:30 itibari ile  Ay  bu sefer Chiron ile Paralel konuma geliyor ve  bu yaraların kapanması için destek veren bir enerjidir..
Bugün biraz mitolojiye değinip, ARTEMİS “AY TANRIÇASI”’nı paylaşmak istiyorum..
Artemis, Roma’daki adı Diana, Zeus ile Leto’nun kızı. Phoebe olarak da bilinir. Apollon’un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa, avcılık ve ay tanrıçası. Ares’in dostu ve en büyük Yunan tanrıçalarından biridir.
Artemis günün birinde uzun boylu iri yapılı fakat çok yakışıklı bir avcı olan Orion’u görerek ona aşık oldu. Öyle ki bir zamanlar kendi kendine aldığı evlenmeme kararını bile unutup bu yakışıklı avcı ile evlenmek istedi. Fakat Apollon kız kardeşinin bu dev cüsseli mahlukla evlenmesini uygun bulmuyordu. Kız kardeşini vazgeçirmek için çok uğraştı ancak Artemis onu dinlemedi. Kardeşinin Orion’a duyduğu sevginin ne kadar büyük olduğunu görünce de bunu kıskanmaya başladı. Ne söylerse söylesin kardeşi Artemis’i vazgeçiremeyeceğini anlayınca hileye başvurarak Orion’u ortadan kaldırmaya karar verdi.
Bir gün Orion denize girmiş yüzüyordu. Kıyıdan o kadar uzaklaşmıştı ki, başı kara küçük bir nokta gibi görünüyordu. Apollon kız kardeşini yanına çağırdı, uzaktan görünen kara noktayı ona göstererek “Oraya kadar okunu gönderebilir misin” dedi. Artemis heyecanla yayını hazırlarken o kara noktanın sevdiği erkeğin kafası olabileceğinin nerden bilecekti ki. Yayını çekti ve ok fırladı. Çok iyi nişancı olan Artemis’in oku tam hedefi vurmuştu ve Artemis bilmeden sevdiği erkeği başından vurmuştu. Bu ölüm onu çok üzdü günlerce bulutların ardına gizlendi gök yüzünde dolaşmaz geceleri yeryüzünü aydınlatmaz oldu. Sonunda bir gün babasının yanına giderek ondan Orion’u bir takım yıldız olarak gök yüzüne çıkarmasını istedi. Zeus ta kızının bu arzusunu yerine getirdi.
Farklı bir anlatım
Mitolojiye göre Orion, deniz tanrısı Poseidon ve Girit kralı Minos’un kızı Euryale’nin oğludur. Orion oldukça iri cüsseli, dev sayılabilecek bir yapıya sahiptir ve çok güzel bir yüzü vardır. Babası Poseidon Orion’a deniz üzerinde yürüyebilme becerisi vermiştir. Gökyüzünde Orion, bir elinde kırılmaz bir sopa, diğer elinde ise bir aslan derisi taşıyor olarak tasvir edilir. Orion’un başı kadınlarla çok derde girmiştir. Kral Oinopion’un (Şarap içici demek olan Oinopion, Dionysos ile Ariane’nin oğludur ve Sakız adası kralıdır. Adalılara kırmızı şarap yapmayı öğretmiştir) kızı Merope’ye kur yapmış, başarılı olamamıştır.
Ertesi gün fazla içki içerek sarhoş olmuş, bir hata yaparak Merope’ye saldırmaya kalkışmıştır. Bunun sonucunda Kral Oinopion, Orion’un gözlerini kör etmiştir. Daha sonra Orion, demir tanrısı Hephaistos’un çekiç seslerini dinleyerek ona ulaşmış ve ondan yardım istemiştir. Hephaistos ona dünyanın doğusuna gitmesini ve doğan güneşin iyileştirici ışınları yüzüne vurunca gözlerinin yeniden göreceğini söyler. Orion doğuya Lemnos adasına gider ve tekrar görme yeteneğini kazanır.
Mitolojiye göre Orion, bir akrep tarafından topuğundan sokularak öldürülmüştür. Burada akrep, Scorpio (Akrep) takımyıldızı olarak bilinir. Bazı öykülere göre akrep Yer tanrısı Gaia tarafından, bazılarında ise av ve Ay tanrıçası Artemis tarafından, yeryüzündeki hayvanların çoğunu avladığı için Orion’u öldürmek üzere yollanmıştır. Başka bir masalda ise, Orion’un av tanrıçası Artemis’e karşı uygunsuz davranışlarda bulunur. Bu yüzden akrebin, Artemis tarafından Orion’u öldürmesi için yollandığı söylenmektedir. Orion ve Scorpio, gökyüzünde birbirlerine zıt yönlerde bulunurlar. Biri doğarken biri batmaktadır. Bu sayede onların bir daha savaşmasının engellendiğine inanılır.
Orion, akrep tarafından zehirlendikten sonra sağlık tanrısı Asclepius (Gökyüzünde Ophiuchus takımyıldızı olarak bilinir) tarafından tekrar yaşama döndürülür.
Orion’un ölümü hakkında bir başka masal daha vardır. Orion ve av tanrıçası Artemis evlenmek üzere nişanlanmışlardır. Ancak Artemis’in erkek kardeşi Apollon bu evliliğe karşı çıkmaktadır. Apollon, Artemis’e kötü bir oyun oynamıştır. Artemis çok iyi bir okçudur. Apollon bir gün Artemis’le denizde çok uzakta görünen bir karaltıyı vurup vuramayağı konusunda iddiaya girmiştir. Artemis, tek atışta hedefi kolaylıkla vurmuştur. Ancak, vurduğu hedefin nişanlısı Orion olduğunu öğrenince acı içinde kalmıştır. Bu olaydan sonra Ay tanrıçası Artemis yaşama olan bağlılığını kaybetmiş ve içindeki acıyı dindirememiştir. Bu nedenle, Ay bu kadar soğuk ve hayat içermeyen cansız bir yerdir. Artemis, Orion’un bedenini gümüşten yapılmış Ay arabasına koyarak kendi elleriyle gökyüzüne taşımıştır. Artemis nişanlısı Orion’un yıldızlarının, bulunduğu bölgedeki en parlak yıldızlar olması için özel olarak karanlık bir bölge seçmiştir. 
Sağlıkla