Deprem canavarıyla tam olarak 1999 yılında burun buruna geldik.
Binalar lego gibi yıkıldı enkazlar günlerce kaldırılmayı bekledi. Hüzün
canlar yaktı. Konuşuldu da konuşuldu.
Yapı denetimleri koydular.
Sıkacağız kontrol edeceğiz. Ve dask kondu.
Şöyle toplanalım burada toplanalım şunu yapalım bunu yapalım…
Ceset torbası alın. Yatağınızın başına düdük koyun su koyun yiyecek
koyun… Onu koyun bunu koyun. Sık sık tazeleyin koyun. Deprem
çantası hazırlayın arabanıza koyun.
Koyunlar çoğaldı. Koyduk koyduk. Yıllar içinde su tazele, ambalajlı
yiyecekleri değiştir angarya gibi geldi.Veee
Saldık.
2023 yılının başında yine deprem felaketiyle ve sonuçlarıyla yine baş
başa kaldık. Bu kez yeryüzü öyle bir sallandı ki o bölge cehennemi
yaşadı ve yaşıyor. Yine ‘Onu koyun bunu koyun’ …olmadı. Çünkü bu
sefer koymakla olacak bir felaket örneği değildi. Hatay da taş taş üstünde
kalmadı Amik Ovası asbest bulutlu bir alana döndü. Akıllara konması
gerekenler miyadını doldurmuş, 1999 afeti ders vermemiş ve binalar
maket gibi darmaduman olmuştu. Ders, modelleme, zihniyet,
hassasiyet…
Unutulmaz deme unutulur oldu. Şimdi…
Fallar yine İstanbul’u gösteriyor. Korkuyor İstanbul ama yine Allah’ına
sığınıyor. Kolon kiriş kesiyor, statik projesiz kat çıkıyor. ( Evin tepesinde
çim adam görselli demir filizleri zayıf telli saç misali, göz kırpmasından
faydalanacak pat yükselecek) Binadan binaya perde kesip müdür odası
çıkaran banka şubesi gördüm yaaa… Dekor malzemeleri mi? Bol bol
ayna kullanıyor. Yapıştır gitsin…
Balans Ayarı dersleri iyi anlaşılmamış. Parmak hamura basınca çukur
oluyor, bırakınca da normale dönmekte. Metro metro her yere metro!!!
Kaz babam kaz!!! Doldur kardeşlerimizi doldur. Bu yükü İstanbul’un
statiği taşıyacak mı altı kazılan üstü doldurulan coğrafyayı bilen var mı?
Hal böyle iken;
18 yaşını dolduran herkes müteahhit olabiliyormuş. ZONKKK
Ammaaa… bir gayrimenkulü alan veya satan kişi 65 yaşını aşmışsa
tapu müdürlüğüne akli dengesinin yerinde olduğunu belgeleyen bir sağlık
raporu vermesi gerekiyor.
Ya siyasiler… yaşlarını küçültmüş olabilirler mi? Haribo reklamı tam da
bu ironide. ‘Bu ne yalan çelişki anne’ şarkısını yıllardır söyler dururum.

Yine söylüyorum. Yine söyleyeceğim. Yarın da söyleyeceğim. Öbür gün
de…Pankartlarım mı;
Doğanın Dokusuna dokunmayın!
Yine Yerli Malı Haftası kutlanmalı!
Garip mihraklar üzerinde yoğunlaşmayın!
Coğrafya tarih en önemli ders olmalı!
Deprem öldürmez cahillik öldürür!
***
Yeşilçam… Türk Filmleri her tür okullarda ders olarak okutulmalı. Çok
basit noktalar öyle güzel hiviv edilir ve anlatılır ki keyifle büyürsünüz.
Örnek mi?
Fedakarlık- Meçhul Kadın
Dostluk- Üç kardeş
Vefa- Selvi Boylum Al Yazmalım
Dürüstlük- Kanun Namına
İhtiras- Koltuk
Arkadaşlık- Hababam Sınıfı… ve niceleri
Komşuluk, İş ahlakı, Çalışkanlık, Yokluk, Kıymet bilme, Sevgi, Saygı,
Hürmet, Yoksulluk, Kaybetmek, Hırs, Aile…
Orurup tekrar çalışmamız gereken konular var. Haydi şimdi herkes
dersinin başına. Felaket geliyorum, namus gidiyorum demiyormuş.
(Latife yapmam şarttı)