TÜRKİYE’NİN TEK DÜNYANIN SAYILI FESTİVALLERİNDEN BURSA FOTOFEST BAŞLIYOR
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) işbirliğiyle geleneksel hale getirilen ‘Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (Fotofest) bu yıl 14’üncü kez izleyicisiyle buluşuyor. ‘Şehrin itirazı’ temasıyla düzenlenen festival, 20 Aralık ile 20 Ocak tarihleri arasında Bursa’nın sokaklarını ve mahallelerini sanatın ışığıyla aydınlatacak. Bursa’yı Türkiye’nin fotoğraf kenti yapma yolunda ilerleyen festival bu yıl Laleper Aytek küratörlüğünde gerçekleşecek.
Uluslararası Bursa Fotoğraf Festivali; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Festival Küratörü Laleper Aytek, Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, BUFSAD Başkanı Tarık Akkurt, Dr.Ceyhun İrgil ve sanatçı Feride Çiçekoğlu konuşması ile açılış yapacak.
Fotoğraf tutkunları Bursa'nın farklı 10 sanat galerisi ve müzesinde buluşacak!
Festivalde neler mi var?
- Sergi açılışları
- Fotoğrafçılarla söyleşiler
- Atölyeler ve eğitimlerle dolu bir program
Herkes için ilham, yaratıcılık ve paylaşım dolu bir ay bizi bekliyor. Takviminizi hazırlayın, bu görsel şöleni kaçırmayın!
Küratör, fotoğraf sanatçısı ve eleştirmen Laleper Aytek festivalin ruhunu şu sözlerleriyle betimliyor:
‘Hayatı akmakta olan zamanın içinde(n) kendi tarihinden, akışından ve bağlamından kopararak; zamanı, yaşanan herhangi bir hali/durumu bir kadraja yerleştirerek ikinci bir gerçeklikle buluşturan ve böylece özneyi/nesneyi doğal ortamından bilinmeyen ve tarihi olmayan bir zamana teslim eden fotoğrafçı söz konusu zamanı Sontag’ın belirttiği gibi, “gerçekliğin bir kopyasına, bir üst-gerçekliğe” dönüştürür.
Bu dönüştürme, aslında bir [yer değiştirmedir] ve zihinde yeni olasılıkları tetikleme ihtimalini barındırır.
Bu [yer değiştirme] Virginia Woolf’un söylediği gibi, “sözcükleri/görüntüleri tek bir anlama mıhlayan bir dille değil, kapısını yeni bağlantılara açık bırakan bir dil, cümlelerin/fotoğrafların bir dalga gibi patlayıp başkalarının zihninde gelişmeye devam ettiği, aklın hiç durmadan odak noktasını değiştirip dünyayı farklı bakış açılarından görebildiği geçirgen-titreşimli”, ve Nurdan Gürbilek’in Örme Biçimleri’nde belirttiği gibi, “sabit söylemler ya da som kategorilerdense deneyimden çıkan karma tavırlarla” örülerek yapılabildiğinde görüntü(ler) üzerinden farklı hikâyelerin kapısı aralanabilir.
Bu nedenle İlhan Berk Peotika’sında şiir üzerinden söylediklerinde çok haklıdır ve eğer farklı hikâyelerin kapısı aralanmak isteniyorsa bir fotoğrafçı da “imayı, o dolaylı anlatmayı, sezdirmeyi, ölümcül dokunmayı, o büyüyü aramak, bulmak” zorundadır.
Ben fotoğrafta (şiirde, edebiyatta ve sinemada da) izleyici olarak bana da alan açtığı için zamansız olanın peşindeyim. Tüm belirsizlikleri, metaforları, soruları ve sorgulamalarıyla orada olmayı, ara(f)ta kalmayı daha fotoğrafa ve sanata dair buluyorum.
Fotoğrafta dair bulduğum bir diğer taraf da çerçevedeki belirsizlik yani tamamlanmamışlık duygusu. Bu duygunun yaratacağı gerilimi ehlileştirmek kolay değil. Bu zorluğun çekiciliği sınırları zorlamanın ve hikâyeyi kadrajın dışında da devam ettirebilmenin gizli bir anahtarı galiba.
Belirli bir sistematiği olmadığı için şaşırtıcı ve akıl karıştırıcı, hayal gücünü devreye sokuyor, sürprizler barındırıyor; sırasız, karışık duygular sormadan birinden diğerine atlayarak her şeyi daha da belirsizleştirebiliyor.
Türkiye’de fotoğrafta uzun yıllardır hâkim olan [ehlileş(tiril)miş monotonluk] olarak tarif ettiğim çerçevenin içinde kalma ısrarındansa, karşısına koyduğum muğlak, kaotik ve müphem ara haller çok daha hayata ve dolayısıyla da fotoğrafa dair.
Zihnimizin sınırlarında faaliyet gösteren ve halihazırda var olanı başkalaştıran fotoğrafların içimizdeki sınırları zorlayıcı, tetikleyici ve dönüştürücü gücünün yani (punctum)un ‘severim-sevmem’ (studium)dan daha fotoğrafı tanımladığını düşünüyorum.
Bu yıl on dördüncüsü düzenlenmekte olan Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’nde Türkiye’de fotoğrafı daha geniş, daha katmanlı anlam(a)lara taşıyacak bir ihlâl perdesini aralamayı diliyorum hepimiz için. Hoffmanstall’ın söylediği gibi, “yazılmamış olanı okutabilmeyi” ve izleyiciyi bilmediği başka dünyalara çağırabilmeyi ve ortak edebilmeyi…
Çünkü “fotoğraf da” Jeanette Winterson’un [Sanat Başkaldırır] kitabında belirttiği gibi, “beni yeniden oluşturmaz, yeniden tanımlar, sınırlarımı zorlar, kalbimi koruyan çitleri yerle bir eder. Güçlü görüntüler zihinlerimizin sınırlarında faaliyet gösterir ve halihazırda olanı başkalaştırır.”
Belki de ihtiyacımız olan şey sadece budur?’
Abu Dabi’de, Türkiye’nin Gece Müzeciliği Konuşuldu
Dünyanın önde gelen müzeleri, müze küratörleri, mühendisler, sanat tarihçileri, konservatörler ile sanat ve kültür profesyonellerini Abu Dabi’de buluşturan 2. Heritage Middle East Fuar ve Konferansı’nda, Türkiye’nin gece müzeciliği konuşuldu. Etkinlik kapsamında SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi, firma olarak Efes ve Hierapolis Örenyeri’nde gerçekleştirdikleri aydınlatma uygulaması sayesinde dünyaya örnek olan Türkiye Gece Müzeciliği’ni anlattı.
SICPA Türkiye, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde hayata geçirdiği “Gece Müzeciliği” projesiyle, Hierapolis ve Efes Örenyerlerinin geceleri de ziyaret edilebilmesini sağladı. Gece müzeciliği uygulaması sayesinde, yaz turizm döneminde sıcak nedeniyle buralara gündüz gelemeyen yerli ve yabancı ziyaretçiler, her iki örenyerini de gece 00.00’a kadar gezebilme fırsatı buldu. Heritage Middle East’te, SICPA Türkiye olarak turizm sektöründe gerçekleştirdikleri uygulamalar ve turizmin geleceğine dair projeleri hakkında paylaşımlarda bulunan Sami Çebi; Türkiye’de ilk defa Efes Örenyeri’nde ardından da Hierapolis Antik Kenti’nde hayata geçirilen gece müzeciliği uygulamasının, yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi gördüğünü söyledi. Dünyanın dört bir tarafından gelen turizm profesyonellerinin ilgiyle takip ettiği sunumunda Çebi; aydınlatmasını gerçekleştirdikleri Hierapolis ve Efes Örenyeri’nde, 2024 Nisan – Eylül döneminde geceleri toplam 360 binden fazla ziyaretçiyi ağırladıklarını söyleyerek, “Bu sayede hem bu iki önemli kültür ve tarih mirasımızı çok daha fazla ziyaretçi gezdi, hem de ülkemizin turizm ekonomisine katma değer sağlanmış oldu” dedi.
SICPA Türkiye, T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve örenyerlerinde, toplam 84 noktada müzelerin bilet ve bilet ürünlerinin geliştirilmesi, satış kanallarının güçlendirilmesi ve genel olarak ziyaretçi deneyiminin geliştirilmesi için 2018 yılından bu tarafa çalışmalarını sürdürüyor. Firma, hizmet verdiği 44 müze ve örenyerinde, 17 farklı dilde sesli rehberlik desteği de sunuyor.
BİR ‘MOR VE ÖTESİ’ MÜZİKALİ : ARAF
Bir yanda Shakespear’ın ölümsüz eseri ‘Hamlet’ bir yanda Türk Rock Müziğinin önemli gruplarından ‘Mor ve Ötesi’nin unutulmaz şarkıları. Hamlet’le Mor ve Ötesi şarkıları bir araya geldi ortaya ‘ARAF’ müzikali çıktı. Başrollerini Baran Bölükbaşı, Şifanur Gül, Reha Özcan, Canan Ergüder, Beyti Engin’in paylaştığı BKM’nin yeni müzikalinin galası geçtiğimiz akşam gerçekleşti. Müzikalin galasına Mor ve Ötesi üyeleriyle sanatçı dostları da katıldı. Müzikal izleyenlerden tam not aldı.
UZUN ZAMANDIR MERAKLA BEKLENEN BU BULUŞMA, ÜLKEMİZDE TÜRÜNÜN İLK ÖRNEĞİ OLARAK SEYİRCİ KARŞISINDA!
Çok eski bir öykü bu. Yepyeni bir sunumla…
Türkiye’de sahnelenen müzikal örneklerine yeni bir soluk ve bakış açısı getiren müzikal sahnede.
Hamlet’in hakikatle başa çıkma çabası Mor ve Ötesi'nin şarkılarıyla; o günün karakterleri bugünün insanlarıyla ARAF’ta buluşuyor.
BKM Prodüksiyonuyla sezon boyunca Maximum Uniq Hall’da sahnelenecek olan müzikal, sahne prodüksiyonu, tasarımları, müzikleri ve sürprizleriyle perde açıyor!
‘EKSİK’ SERGİSİ KAPILARINI AÇTI
Yüzler, hikayeler, renkler. Oyuncu Bekir Aksoy’un yeni sanat galerisi kapılarını usta ressam Kadir Akorak’ın ‘Eksik’ sergisiyle açtı. Günümüz dünyasında yaşanan eksiklik hissini tablolar aracılığıyla yansıtan sergi Kadir Akorak’ın dünden bugüne resmettiği farklı hikayelerle dolu eserlerinden oluşuyor. Akorak, güçlü fırça darbeleriyle bireysel ve toplumsal eksiklikleri keşfederken, “Eksik” teması izleyicilere duygusal bir sorgulama deneyimi sunuyor.
Bekir Aksoy, galerinin ilk sergisine dair hislerini şu sözlerle dile getirdi: “Sanat, hayatın en güçlü ifadelerinden biri. İlk sergimizde Kadir Akorak gibi derinliği olan bir sanatçıyı ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz. ‘Eksik’ teması, hepimizin hayatında iz bırakan eksiklikleri sanat yoluyla anlatan bir deneyim sunuyor.”
‘Eksik’ 21 Aralık’a kadar Bekir Aksoy Art Gallery’de ziyarete açık olacak.
REFİK ANADOL EN ETKİLİ 100 İSİM ARASINDA
Dünyanın önde gelen sanat dergisi ArtReview çağdaş sanatın en etkili 100 ismini açıkladı. Uluslararası başarılara imza atan medya sanatçısı Refik Anadol bu yıl da listeye girmeyi başardı. Listenin ilk sırasına Sharjah Sanat Vakfı’nın kurucu direktörü Hoor Al Qasimi yerleşti. Sanatçı geçtiğimiz yıl 60’ıncı sırada yer aldığı listede 57’inci sıraya yükseldi.
Ünlü yıldız Booker Jürisinde
Sex and the City dizisiyle dünya çapında üne kavuşan Jessica Parker İngiltere’nin en prestijli kitap ödülü olan Booker Ödülleri jürisine seçildi. Uzun süredir yayıncılıkla ilgilenen ünlü oyuncu artık edebiyat dünyasında da aktif rol alacak.
MELİS SÖKMEN ‘LE HAYATA DEVAM
Usta sanatçı Melis Sökmen “Melis’le Dans” ismini verdiği Pasaj Müzik etiketli projesinin 3. tekil şarkısını yayınlıyor. Sözleri Melis Sökmen ve Müfide İnselel, beste ve düzenlemesi Emre Gören imzası taşıyan şarkısı ile Sökmen, yeni yılı dinamik ve pozitif enerjisiyle karşılıyor!
Sanatçı şarkının oluşum sürecini “Hayata Devam, insanların çok negatif olduğunu düşündüğümüz bir dönemde enerji vermek, herkesi yükseltmek ve umutlandırmak amacıyla başladığımız bir proje. Dört şarkılık bir EP. Başlangıcı aslında 2019’a dayanıyor. Bu proje, 2022’den sonraki ilk teklimiz olan “Sonralar” ile başladı. Ardından, çok güzel bir ekiple çalışarak devam ettik. Şimdi bu projede, ilk parçamız ‘Şıp’, ardından ‘Hileli Zarlar’ ve şu an üçüncü parçamız olan ‘Hayata Devam’ ile yolumuza devam ediyoruz. Dördüncü parçamız da hazır; onun adı da ‘Şiirin İçinden’ olacak’ şeklinde yorumluyor.
BİR TANJU OKAN EFSANESİ!!!
14 şarkılık albümün beşinci teklisi
Kafadar Grubu’nun yorumladığı “ Haydar Haydar ”
Türk müzik sahnesinin öne çıkan gruplarından Kafadar, merakla beklenen Bir Tanju Okan Efsanesi “Albümünde” Haydar Haydar eseriyle kendine yer buldu. Milyonların sevgilisi Kafadar Gurubu üyelerinden Timur Atasever, Tanju Okan ile hep çalışmak isterdim o zamanlar yaşım küçük olduğu için olmadı onun projesinde olmak çok gurur verici dedi. Çakı Restoran’da yapılacak Tanju Okan hayranları yemeğinde buluşup sohbet edeceklerini söyledi. Kafadar Grubu 14 şarkıdan oluşan son dönem müzik piyasasına sarsan Bir Tanju Okan Efsanesi 5 inci teklisi Haydar Haydar ile dinleyicisiyle buluştu.
MELEK MOSSO "UFAK UFAK"
Müziğin dahi çocuğu Genco Arı’nın üzerinde uzun süredir titizlikle çalıştığı, kariyerimin özeti dediği, 10 şarkılık Genco Arı Production&Bordo Müzik etiketi “Prodüktör” albümünden dinleyicisi ile buluşan yeni tekli Melek Mosso'nun yorumladığı "Ufak Ufak" oldu.
Melek Mosso'nın yeni video klibi Çizerga tarafından hazırlandı. Hem sözel hem de müzikal açıdan misyonunu yerine getiren Prodüktör’de Teoman, Cem Yılmaz, Günce, Melek Mosso, Evrencan Gündüz, Büşra Pekin, Burcu Arı, Tepki, Fikri Karayel ve Göksel, farklı stillerde şarkıları kendilerine özgü şekilde yorumladılar. İntro ile açılan, 10 sanatçının yer aldığı Prodüktör albümünün ikinci kısım çalışmalarına Genco Arı şimdiden başladı.