Kitap, hiçbir şekilde fırlatılmamalıdır.!
 
  Kitap okuma tarifsiz büyük zevktir.Keyfine bir kere eriştik mi bir daha kitapsız edemeyiz. Artık o, bizim her yerdeki yaşam rehberimiz olur.
  Kitapla görüş dünyamız genişler; gördüklerimizin bilincine varırız. Duyarlılığımız gelişir, duyduklarımız -yere ve zamana uygun- sinyaller uyandırır zihnimizde. Bir şeyi anlamakta ve anlayışımıza göre hareket etmekte güçlük çekmeyiz. Kitap sayfalarındaki o cansız gibi görünen sözcükler öyle bir güce sahiptir ki, zamanla sözcük dağarcığımızda birikerek güzel ve kolay konuşabilme niteliğini kazanmamızı sağlar. Aklın ve düşünme gücünün tek yolu okumaktan geçer.Okuma zevkinden yoksun olan insanlar ne yazık ki karanlık bir dünyada yaşıyor gibidirler. Kitap okumayan insanların fikirleri ve konuşmaları basit bir düzeyde kalır. İstediklerini etkili ve güzel bir şekilde anlatamazlar. Hayalleri donuk ve kısırdır; çekici bir yanları bulunmaz. Yüksek fikirleri anlamakta güçlük çekerler. Aydın kişilerin arasına girdikleri zaman varlıklarını duyuramazlar. Derinlikleri yoktur. Duygularını bile yerine göre kullanamazlar.
   Kitap okumadan önce o kitabın bizim elimize kadar nasıl geldiğini düşünmek gerekir.
 Her kitabı elime aldığımda içinde yazılanlardan önce ona verilen zaman ve emeği düşünmeden geçemiyorum.Çünkü; hiçbir kitap emeksiz hacim kazanmıyor.
    Kalem tutmanın emeği ise; el ile göz-beyin arası o koordinasyonun kurulması cidden büyük yetenek ve başarı gerektiren bir çalışmadır.
  Onca emekle ortaya çıkan ürünün kaldırıma, ayağa düşmesi ise;kitap yazarı ve okuru olarak benim gibi sayısız yazar ve kitapsever  arkadaşımı eminim çok üzüyordur.
 Hele de şiddet yerine kullanılan taş,sopa ve silah materyali gibi ‘’kitabı fırlatma’’ öfke davranışları hiçte takdir edilen bir tutum değildir…
Sayın milletvekilimizin kitabın değer ve anlamını hiçe sayması ise çok düşündürücü bir hüzün…
Kitap fırlatıp,onca emeği yerden yere vurma eylemini yapan ve
 biz halkın temsilcisi milletvekilimizin davranışı,Türk Milletine yapılan bir saygısızlıktır.
Ana muhalefet partisine mensup bir vekilin bu davranışı,Cumhuriyetten önce kurulan partinin misyon ve vizyonu hiçte uyumlu değildir.
12. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni dolayısıyla olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’nda, söz talebi TBMM Başkanı tarafından kabul edilmeyince diğer partililer temsilcisi tarafından  Anayasa ve iç tüzük kitabını Başkanlık Divanı’na fırlattığı kitap nezaket dışı.Liseli ergen bir çocuğun psikolojisinden başka bir durumu açıklamamaktadır.
 TBMM tarihinden gelen geleneksel uygulamaya tepki duyan ve öfkesini ifade edemeyen milletvekilinin,kitabı şiddet aracı olarak kullanmasını kınıyorum.
Evet; ben gibi nice insanların, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu o aydın mecliste birileri ayakkabısını fırlatma  öfkesinde bir diğeri  kitabı fırlatarak;meclisi ciddiye almazken bizlere yani Türk halkına fırlatılmıştır.
     Atma,vurma,kırma kültürü ile demokrasi modeli oluşturduklarını düşünenler sadece zaman kaybı yaşadıklarını da bilmeliler…
Kitabın,’’şiddet çözer’’ araç olmadığını ve öylesine ulvi bir mecliste fikirler ne olursa olsun tepkilerin fırlatma ,argo konuşma şekliyle olmamasını artık  bizi temsil eden ve yüce Ata’nın meclisindeki her bir sayın milletvekilinin bilmesi gerekmektedir.
Unutulmamalı ki; nice kitaplarla meslek ve unvana sahip,’’insan gibi insan olma’’ yollarını bir zamanlar okudukları kitapların sayfa  ve satırlarını acilen  hatırlamalarını hatırlatmakta fayda var…