FUNDA AKOSMAN ERMAN

Astrolojinin gerçek amacının, insanların yaşamında mutluluğa ve başarıya giden yol haritası olduğunu sitesinde anlatan ünlü astrolog Oğuzhan Ceyhan, çok duyarlı, yaşam mücadelesinden hiç yılmadan savaşmış, başarmış, insanlara umut vermek için sanki doğmuş, çok nazik, ince düşünceli, hassas bir insan, bunları yazılarını okuyarak da anlayabilirsiniz. Bu güzel insan ile astroloji yolculuğuna ve derinlere inmeye var mısınız?


Sayın Oğuzhan Ceyhan web sayfanızdaki giriş yazınızı okuduğumda, zorlu hayatınızda yılmadan mücadele etmenize hayran kaldım ve tüm pozitif enerjinizle insanlara umut vermenizi de takdir ettim. Sizi, sizden dinleyebilir, daha iyi tanıyabilir miyiz? Astroloji ile ilgilenmeye nasıl karar verdiniz ve size neler kazandırdı?
Oğuzhan Ceyhan kimdir bu sorusunu hep kendime sordu. 13 yaşından itibaren varlığımın sebebini sorguluyordum, ve insanların varoluş amaçlarını. 
1971 yılında Edremit de doğdum, doğuştan sebebi bilinmeyen bir hastalığım vardı 3 kardeşin en küçüğüydüm. Tedavi görmek için 13 ameliyat geçirdim, bu sebepden dolayı ilk okul hayatım düzenli olamadı onun için yazım çok kötüdür. Çocukluğumda İngiltere’de hastanede ilk Libyalı arkadaşımın ansızın ölümünü gördüm. Sonra üst üstte bir kaç arkadaşımın ölümü üzerine hayatı sorgulamaya başladım. İlk sorum şuydu; Tanrı kötü olamazdı, çocuklar günahsızdı, bu acıların kaynağı neydi.  Yanımdaki yatakta yatan Yunanlı arkadaşım Antonio Papidas'ın anneannesinin sözü beni bu günlere getirdi. “Karma yasası oğlum tekamül etmek için bazılarımız zor hayatlar seçeriz" demişti. Hayatım tekamül ve karma sözcüğünün gerçek anlamlarını aramakla geçti. O zamanlar var olan İngiliz Astroloji Derneği’ne girip şu ankinden çok daha farklı olan Psikolojik Astroloji ve Teozofik Astroloji kurslarına katıldım. İnsanın bedeni yaralanınca beyni bilgiye aç oluyordu, batı astrolojisinde aradığım cevapların hepsini bulamamıştım. Bilgi geliştikçe bilgi açlığım artıyordu, kadim ve gizemli bilgilerin batı dillerine çevrilişinin çok da yeterli olmadığını gördüm, bu nedenle kök lisanlar üzerinde çalışmalar yaptım, Sanskiritce, Kopdice gibi, Sanskiritce ve Koptice kurslarına gittim, çok çok iyi düzeyde olamasa da Sanskiritce ve Koptice biliyorum. Karşıma çıkan Keltce ve Latince bir kelimenin kısmende olsa anlamını öğrendim, bu bana eski yazıtlar, Budist Sutralar, Upani Şatlar ve Vedalar'ın astolojiyle ilgili bağlantılarını daha fazla anlamam ve çözemem için şanslar verdi.
Eskiler herşeyi biliyorlardı biz unutmuşuz ve yeniden bulmaya çalışıyoruz diye düşünüyordum. Bu sebeple çok seyahat etmiştim. Afrika ve Himalaya bölgesine yaptığım seyehatlar çok ilginç seyahatlerdi.
Psikolojik astrolojide Yung yolundan gittim, kollektif bilinç, kollektif insan hareketleri ve gökyüzü hareketleriyle insan davranışları arasındaki bağlantılar çok ilgimi çekti.
Özellikle Afrika Zulu Kültürü ve Malavideki dogonların gökyüzü, astronomi, astroloji hakkındaki bilgileri beni hayrete düşürdü.
Zuluların geçmiş yaşam karma ve ruh göçü hakkındaki bilgileri çok şaşırtıcıydı. Bu arada bir ayrım yapmak gerekiyorsa Himalaya bölgesinde etkin yerel din Tibet Budizmi’ndeki yeniden doğuş inancına çok benzeyen bu inanç tiplerinin çok da yazılı kültürleri olmayan Zulu Şamanları, Kikoza, Sivazi, Dogon gibi Afrika Toplulukların’da da benzerlik göstermesi ilgimi çekmişti.
Yazılı bir kültürleri olmayan Zuluların venüsün hareketlerini bilmesi Dağ Zulu’su zannedilen vahşi kabul edilen Resoto yerlilerinin ölüm ve yeniden doğuş döngülerini göksel hareketlerle görmeleri beni çok şaşırtmıştı. Hele Dogonların Sirius hakkında bilgileri modern bilimi bile şaşırtığı gibi beni de hayrete düşürdü, hatta kutsal kitabımız Kur’an'ı Kerim’de Necm Suresi’nin 49. ayetinde Şira Yıldızı’nında ‘Rabbi O’dur’ ayeti kerimesi bu işin içinde çok ciddi gizemler olduğunu iyice fark etmeme sebebiyet verdi. Çünkü Şira Yıldızı diye bahsedilen yıldız Sirius Yıldızıydı.
İnsan sözünün herşeyi değiştirdiğini biliyordum, bilgilerin zaman içeresinde nefsler ve egolar sebebiyle saklandığını, kirletildiğini, şekil değiştirdiğini gördüm bu sebeple bir kaç kültürü birlikte inceledim.
Ben Oğuzhan Ceyhan basit bir insanım, tüm insanlar gibi ölümlü olduğumun farkındayım kafamda cevabını bulamadığım tek bir soru kaldı, şimdi onun cevabını arıyorum...

İngiltere’de uzun yıllar yaşadınız, astroloji eğitiminizi de orda aldınız, Türkiye’de işinizi yapıyorsunuz, bu konuda nasıl bir değerlendirme yaparsınız? Bizim astrolojiye bakışımız nasıl sizce?
Türkiyede astroloji yanlış anlaşılmış bir konu hala toplumun çoğunluğunu oluşturan kesimi gazete köşelerinde burç yorumu günlük fal olarak görüyor ve biliyor. Gerçekte astroloji kollektif bilinçte bireyin varlığını gösteren müthiş bir kozmik matematik, çok derin bir sembolizm ve matematik bilgisi gerektiyor. Son 10 yılda ben ve benim ekolüm dahilindeki öğrencilerim haricinde de 3-4 tane astrolog arkadaşımız çıktı. Astrolojiyi anlamak konusunda daha çok yolumuz olduğunu düşünsemde pek çok arkadaşımızın olumlu çabalarını da göz ardı etmemeliyiz.
Sayın Billur Kalkvan’la birlikte Billur TV’de yaptığımız aylık astroloji ve farkındalık sohbetleri milyonlarca kişi tarafında seyrediliyor, çok olumlu geri dönüşler alıyoruz astroloji artık Türkiye’de anlaşılmaya başlandı..

Astroloji nedir, insanlara nasıl yardımı olabilir ya da insanlar astrolojiden nasıl yararlanabilir diye sorayım?
Astroloji bir insana pek çok konuda yardımcı olur, ilk önce psikolojik olarak kişinin kendisini tanımasını sağlar, doğum haritası kişin aslında kim olduğunu gösterir, basitce bir örnek vermek gerekirse haritanızda venüs gezegeni retro doğmuşsanız ciddi bir sanat yeteneğiniz vardır ama bu yetenek ortaya çıkartılmalıdır, siz bu tercihinizi doğru yapmayıp muhasebeci olmuşsunuzdur işinizde başarılı değilsinizdir, sizin amacınız sayılar değil renklerdir. Siz sayılarla uğraştığınız için umutsuzsunuzdur. Astroloji kollektif evrende ne olduğunuzu gösterir doğru hareket mutlulukdur, doğru hareket edebilme olasılıklarını da astrolojik haritanız size gösterir, tercih sizindir.

Astroloji çok geniş bir alan ve siz birçok dalıyla uğraşıyorsunuz, gelişmeleri takip ediyorsunuz, ben Karma’yı merak ediyorum, biraz açıklar mısınız?
‘Karma Yasası’ ne ekersen onu biçersin, neden sebep yasasıdır. Geçmişte yaptığımız davranışların sonuçlarıdır. Anadolu deyişiyle ‘Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’, karma yasasını anlatır. Bir yetimin elindeki elma şekerini aşırırsan, yanındaki işçinin hak edişini vermediysen 65 yaşında da başıma neden bunlar geldi demeyeceksin. Mesela astrolojide Satürn Gezegeni Karma’nın lordudur, başımıza gelecek imtihanları ve öğrenemediğimiz dersleri gösterir, göz yaşının karşılığı, göz yaşıdır. Karmik astroloji hayatın sorumluluğunun bizde olduğunu gösteren bir astroloji dalıdır, benimde ana ilgi alanımdır.
Üretken, çalışkan bir engelli vatandaşımız olarak ülkemizde yaşadığınız sıkıntıları birçok platformda dile getirdiniz ve yararlı çalışmalarınız da var, neler söylemek istersiniz?
Engelli bir birey olarak Türkiye’de tüm engelli vatandaşlar gibi ciddi zorluklar yaşıyorum, tekerlekli sandalyeyle Zuluların arasına gittim. Soton’un dağlarına çıktım Norveç'in kuzey ışıklarını seyrettim. Gelin görün ki ülkenin en gelişmiş caddesi Bağdat Caddesi’nde bile hareket etmekte zorlanıyorum, engelli park yerlerine park eden duyarsız sürücüler, ulaşım konusu toplu taşıma araçlarını kullanamamak, pek çok yerde rampaların yetersizliği vs. vs. gibi bir çok sorun beni ve bizleri yaşam konusunda kısıtlıyor ve toplum içine katılmamızı zorlaştırıyor.
Bir insana dokunabilmek sizce nedir, nasıldır?
Bir insana dokunabilmek o insanın kendi eksikleri, yanlışları, doğruları konusunda tanımasını sağlayabilmektir. Farkındalıkdır, bir insana dokunabilmek ona farkındalığı fark ettirebilmektir.

Hayat felsefeniz nedir?
Hayat felsefem basit yaşa ki başkaları da var olabilsin, ve yargısız olabilmektir. 

Evlisiniz, sizin gibi duyarlı bir eşiniz var, her ikiniz de çok şanslısınız, maşallah ve bir yavrunuz var Allah bağışlasın. Nasıl bir duygu baba olmak, dünyaya bakışınız değişti mi? Babalar günü yaklaşırken Babalar Gününüzü de kutlarız, iletmek istediğiniz mesajınız var mı?
Baba olmak hayata bakış açımı değiştirmedi hayatı farklı anlamlarda daha da fazla sorgulamama sebebiyet verdi.
Venüs Alya güzel bir bebek ve güzel ruh, ben hiç bir çocuğa bebek olarak bakmam, kendi kızıma da öyle bakmıyorum, bir bebektense dünyaya gelmiş deneyimleri olan bir birey olarak bakıyorum tanrı onun sorumluluğunu ben ve eşim Zeynep'e verdi bu çok ciddi bir sorumluluk ve çok özel bir deneyim alanı. Bize belli bir süre için emanet edilmiş bir varlık, sevginin çok özel bir yönünü yaşamamıza sebep oluyor.
Eşim Zeynep çok özel bir eş ve anne, çok ilgili onun bana ve kızıma kattıklarına çok teşekkür ediyorum..
Bu arada Babalar Günü, Anneler Günü, Sevgililer Günü gibi kapitalizmin yarattığı ticari günlere çok inanmıyorum. Bir babanın her günü babalar günü, bir annenin her günü anneler günü olmalı..
Çok teşekkürler
Düşüncelerime değer vererek bana da yer verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,