Vatandaşlık; teşkilâtlanmış bir toplumda yaşayan fertlerin sosyal kurallarla belirlenmiş hak ve ödevlerine, insanların birbirlerine karşı görev ve sorumluluklarına, toplumdaki çeşitli kurum ve kuruluşlarla olan ilişkilerine ait bilgiler veren bir öğreti dalıdır.

Bir başka tanıma göre vatandaşlık; siyasi anlamda bir devlete mensup olma demektir. Devletin unsurlarından biri olan halkı, meydana getiren fertlere vatandaş denir. Vatandaş mensubu olduğu devletin yasal şartlarını ve egemenliğini kabul eder. Devletine karşı yükümlülükleri vardır.

Diğer bir tanım da; belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan, ortak bir dil, din, kültür ve tarihe sahip insanlara vatandaş denir. Aynı topraklar üzerinde yaşayan ve aynı devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişilerdir. Vatandaş ülkesinin yönetimine katkıda bulunmak ya da ülkesine, halkına ve devletine hizmet etmek için çalışır. Ülkesi için sahip olduğu görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirir. 

İyi bir vatandaş nasıl olmalıdır? Öncelikle vatanını sevmelidir. Diğer vatandaşlarına saygılı, hoşgörülü, paylaşımcı olmalıdır. Kurallara, yasalara uymalıdır. Her türlü ayrımcılığa karşı olmalıdır. Şiddetten yana değil, barıştan yana olmalıdır. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük gibi değerleri benimsemeli, demokrasinin gereğine inanmış olmalıdır. Sorumluluklarını yerine getirmeli ve çevreyi korumalıdır. Dayanışma içinde olmalıdır.

Birbirini sevmeyen, hoşgörü sahibi olmayan, birbirinin haklarına saygı göstermeyen insanlar dayanışma içinde olamazlar. Bir vatandaş haklarının ve görevlerinin farkında olmalıdır. Demokratik yönetimin varlığı ve sürekliliği; vatandaş olma bilincine sahip ve bu bilinç çerçevesinde uygun davranışlar sergileyen insanların çoklukta olmasıyla sağlanabilir.

Bir ülkede vatandaşlar görev ve sorumluluklarını yerine getirmezlerse şu sorunlar ortaya çıkar: Yönetim dürüst, bilgili, çağdaş ve ülke çıkarları için çalışacak kişilerin elinde olmaz. Yöneticiler halkı temsil edemez. Devlet, ülke giderlerini karşılayacak geliri elde edemez. Dolayısıyla vatandaşa karşı görevini yerine getiremez. İçte düzeni, dışta bağımsızlığı koruyamaz. Ülke bütünlüğü, bağımsızlığı ve varlığı tehlikeye girer. Demokratik yönetimin yerini baskıcı yönetim alır. İnsan hakları korunamaz. Bazı kişi ve gruplara ayrıcalık tanınır.