Bolu'da kadınlar, asırlardır yaylalardan toplanan kızılcıklardan üretilen çorba, mide, bağırsak ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara iyi geldiği için "şifa çorbası" olarak bilinen kızılcık tarhanasını yapmak için çalışmaya başladı.

Bolu kent merkezi, ilçeler ve köylerinde sonbaharın gelişiyle kadınları, kış telaşı sardı. Kadınlar, özellikle kış aylarında sıkça tüketilen yufka, salça, erişte, tarhana, pekmez, turşu gibi kışlık yiyeceklerin hazırlanası için çalışmalarını sürdürüyor.

Bolu'nun yöresel yiyeceklerinden olan kızılcık tarhanası için de yaylardan kızılcıklar toplandı. Toplanan kızılcıklar, meşakkatli işlemlerden geçirildikten sonra tarhanaya dönüşüyor.

Kentte her evde bulunan ve asırlardır kış aylarında kullanılan "mor tarhana" olarak da bilinen kızılcık tarhanası, grip ve soğuk algınlığına iyi geldiği için "şifa çorbası" olarak tüketiliyor.

Yurt dışında da satılıyor

Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, yaptığı açıklamada, kızılcığın, Bolu'nun dağlarında yetişen bir bitki olduğunu belirterek, "Kızılcık daha önceleri hep dağlarda yetişen bir bitkiydi. Bizim hanımlar marmelat yaptıkları kızılcıkların çekirdeklerini Orman Bölge Müdürlüğüne vererek, belirlenen yerlerde yetiştirilmesi için bir çaba sarf ettiler. Şu an onlar da yetiştirmeye başladı kızılcığı. Köylerde de aşılama yolu ile kızılcık ağaçları elde edilmeye başlandı." diye konuştu.

Kızılcık tarhanasını hem yurt içinde hem de yurt dışında satışının yapıldığını aktaran Davarcıoğlu, "Kızılcık tarhanasına büyüklerimiz, 'hekim çorbası' ya da 'şifa çorbası' diyorlardı. Mide, bağırsak hastalıklarına, soğuk algınlıklarına iyi geldiği söylenir." dedi.

Davarcıoğlu, kızılcık tarhanası yapmak için Bolu Elişi Hatıraları Derneğine (BEHDER) yaklaşık 3 ton kızılcık alındığını, talebe göre bu miktarın da değiştiği ifade etti.

Yapım aşamaları

Kızılcık tarhanasının yapılma aşamasını anlatan BEHDER Başkanı Güler Burkucu ise kızılcık tarhanasının Bolu yöresine has bir yemek olduğunu dile getirdi.

Burkucu, kızılcık tarhanasının, Bolulu her ailenin evinde bulunması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sonbahar ile birlikte yaylalardan toplanan kızılcıklar tarhana yapılmak üzere toplanır ve daha sonra birkaç işlemden geçirildikten sonra marmelatı elde edilir. Marmelat daha sonra unla karıştırılarak tarhanası yapılır. Güreş görmeyen bir alanda kurutulan kızılcık tarhanası kevgirden geçirildikten sonra tekrar kurutulmak üzere serilir. Daha sonra toplanan tarhana tüketilmek üzere toplanır."

Kızılcık tarhanasından yapılan çorbaya "şifa çorbası" dendiğini hatırlatan Burkucu, çorbanın mide, bağırsak ve soğuk algınlıklarına iyi geldiğini, pişirilmesinde su ve tarhana kullanıldığını belirtti.