TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hiç bir terör örgütünün uluslararası destek olmadan bir kaç günden fazla yaşayamayacağını belirterek, "IŞİD, 80 ülkeden gelen teröristlerin insanlık suçu işlediği bir faciaya, fenomene dönüştü. Birbirinin akşam hangi yemek yediğini gözlemleyen devletler, nasıl oluyor da 80 ülkeden gelen bu terör gruplarını bir türlü keşfedemiyor, farkedemiyor?" dedi.

Çiçek, Ankara Rixos Otel'de düzenlenen Uluslararası Mağdur Hakları Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, bu toplantının yapıldığı bugünlerde herkesi üzen ve beklenti içine sokan mağduriyetler yaşandığını ifade etti. 18 vatandaşın Ermenek'te maden ocağında göçük altında olduğunu kaydeden Çiçek, "Tedbirsizlikler, umursamazlıklar, sorumsuzluklar, aşırı kar hırsı maalesef mağduriyetlere sebebiyet veriyor. Sonu ölümle sonuçlanmazsa bile mağduriyet mağduriyettir" diye konuştu. 

Kendisi için sürpriz olmayan bir şekilde terör eylemlerinde yeni bir hareketlilik, yeni bir canlanma, şehitler, yaralılar olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:

"Bu toplantının konusu biraz sınırlı. Ceza hukuku anlamındaki mağduriyetler üzerinde duracağız. Ama günümüzde artık bu mağduriyet kavramına başka bir içerik, genişlik kazandırmak gerekiyor. Mağduriyet bir sonuçtur. Sebepleri üzerinde durmak ve mümkün olduğu kadar tedavi edici hekimlik yerine, koruyucu hekimlik gibi, insanların mağdur olmaması için gerekli hukuki ve siyasi düzenlemeleri yapmak gerekiyor.

Türkiye'de şu anda bir milyon 600 binden fazla yerinden edilmiş, vatanını terketmiş, çocuğunu, eşini kaybetmiş bu kadar mağdur var. Kimin umurumda bilmiyorum? Sadece belli başkentlerden verilen fiyakalı beyanatların dışında kimsenin kılının kıpırdadığını zannetmiyorum. Hatta bu mağduriyetler üzerinden nasıl uluslararası politikaların oluşturulduğunu biliyoruz. Sadece hırsızın işlediği mağduriyet üzerinde durup ya da başka bir bireysel suç sebebiyle birileri mağdur ediliyor deyip bunun üzerinde durup böylesi kitlesel mağduriyetleri gözardı ettiğimiz takdirde, bu kavramın içini iyi doldurmamış oluruz. Çünkü ihtiyaçlar yeni kuralları, kavramları kurumsal yapıları gerektirir. Onun için mağdur hakları bir hukuki düzenleme konusu olacaksa, ceza hukuku çerçevesinde pratik bir hukuka varmak bakımından önemli. Bunu yaparız ama bu mağduriyet işini biraz da uluslararası siyasetle bağlantılı göremediğimiz takdirde salt hukuki düzenlemenin yetmeyeceğini biliyoruz. Çünkü günümüzde artık birtakım suçlar bireysel olarak işlenmiyor. Örgütlü suçlar haline geldi ve bu örgütler de ülkeler arası, sınırı aşan suçlar. Eylemi koyan Türkiye'de, eğitimi veren bir başka ülkede, kararı veren bir başka yerde, mağduriyet Türkiye. Biz sadece ceza kanununda tedbirler alarak mağdurun bir kısım ihtiyaçlarını gidererek bu sorunu nereye kadar çözmüş oluruz?"

"Terör, Ebola virüsü gibi size de bulaşır"

TBMM Başkanı Çiçek, Türkiye'nin 40 yıldır terörle uğraştığını ve ittifak içinde olduğu ülkelere, "Bu terör denilen bela, insanlık belası, bir veba, Ebola virüsü gibi size de bulaşır, gelin işbirliği yapalım" dediğini kaydetti. 

Ülkeler terör konusunda Türkiye ile işbirliği yapmazsa, bunun bir gün onları da vuracağını ifade eden Çiçek, şunları söyledi:

"IŞİD dediğiniz bela neyin nesi? 80 ülkeden gelen teröristlerin belli bir mekanda buluşup, insanlık suçu işlediği bir faciaya, fenomene dönüştü. 80 ülkenin terörle mücadele konusunda işbirliği yapması lazım. Var mı işbirliği? Hayır, bunun olmadığını bu konudaki iki yüzlülüğü çok net görüyoruz. Eğer benim canımı yakarsa terör örgütüdür, başkasının canını yakarsa kıyıdan, köşeden, arkadan dolanarak, sadece başsağlığı, taziye mesajı göndererek herkes vicdanını rahatlatmaya çalışıyor. Hiç bir terör örgütü uluslararası destek olmadan bir kaç günden fazla yaşayamaz. O halde terörden dolayı mağduriyetlerin asgariye indirilmesi isteniyorsa, uluslararası işbirliğine ihtiyaç var. Var mıdır? Yoktur.

4 kişilik aileyi bile geçindirmek bile meseledir. Peki binlerce kişilik bir örgüt, silahı, mühimmatı nereden buluyor? Birbirini tanımayan bu insanlar nerede eğitiliyor? Lojistik destek nasıl sağlanıyor? Birbirinin akşam hangi yemek yediğini gözlemleyen bu devletler, nasıl oluyor da 80 ülkeden gelen bu terör gruplarını bir türlü keşfedemiyor, farkedemiyor, önceden uyarmıyor, tedbir almıyor. Siz buna inanıyor musunuz? Bu insanın aklı ile alay etmek anlamına gelir, insanlığın aklı ile alay ediliyor. Ondan sonra deniliyor ki IŞİD bu haltı yapıyor, şu haltı yapıyor? Peki bu ana kadar niye işitmedik bunu? İşittik de işimize mi gelmedi diye, gayret göstermeyenlere sormak lazım? Bu mağdur hakları dediğimiz bu hakların içini dolduracaksak, bu hususu görmemezlikten gelemeyiz."

Cemil Çiçek, Türkiye'de olan 1 milyon 600 bin insanın ya da Ürdün gibi başka ülkelerde olan bu insanların mağduriyetlerinin sorumlusunun kim olduğunu sordu. Uzun uzun konuşmaya, yuvarlak cümle kurmaya gerek olmadığını, 21'inci yüzyılın daha başında yaşanan bu insanlık dramının sorumlusunun kim olduğunu ve buna karşı ne yapıldığını öğrenmek isteyen Çiçek, "Bu soruya doğru cevaplar verilmediği takdirde... Hırsızın mağdur ettiği kişinin haklarını konuşacağız... Elbette konuşacağız, işin bu kısmını zinhar önemsemediğimden değil ama başka bir boyut getirmeye çalışıyorum" dedi. 

"Bu mağduriyetleri devletler meydana getiriyor"

Artık devletlerin, bir kısım suçların failleri olduğuna işaret eden Çiçek, "Bu kadar insanlık dramı bir kaç kişinin biraraya gelmesiyle ortaya çıkan bir mağduriyet değil. Uluslararası, en azından kasıt yoksa da bir aymazlık var. Bu mağduriyetleri gerekli tedbirleri almayarak devletler meydana getiriyor" diye konuştu. 

Çiçek, uluslararası hukuka göre, ülkelerin terör suçlularını ya yargılaması ya da iade etmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dost ülkelerimiz dahil bize iade edilen terörist sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ama listelere bakarsanız ilk defa duyuyorlarmış gibi... Bazı ülkelere günlerce çalışıp dosyalar hazırladık, 'Bu örgütlerin siz de şu unsurları, elemanları var' dedik. 'Sizin ülkenizden eğitim imkanı alıyor, eleman temin ediyor, lojistik destek sağlıyor, para topluyor.' dedik. Bizim canımızı yakan, insanlarımızı şehit eden, katleden bu terör örgütleri bu imkanları oralardan sağlıyorlar. 'Şu örgütün biz de şu kadar mevcudu var, bu örgütün bu kadar mevcutu var.' Bunu her sene yayınlıyorlar. Peki nasıl oluyor? Buna karşılık iade edilen bir tek kişi yok. Peki yargılıyor musun? Ben şu ana kadar dişe dokunur, bu hainlerden, örgüt mensuplarından şu kadarı burada yargılandı, ceza aldı' diye dokunur bir yargılama faaliyetini görmedik. Ne yargılıyor ne iade ediyor. 

Sadece demokrasi, insan hakları, özgürlük lafını söyleyerek, bunların arkasına sığınarak tarihi sorumluluktan kaçabilirler mi? Kaçamazlar, kaçmaları mümkün değil. Onun için uluslararası kuruluşların, ülkelerin yaşadığı mağduriyetlerdeki sorumluluğunu belki başka toplantı konusu yapmak gerekecektir. Çünkü bu işlerde en fazla mağdur olan ülke biziz. Dünyada ekonomik kriz var. 4.5 milyar doların üzerinde işimizden, aşımızdan, ekmeğimizden, yatırımlarımızdan keserek, kalkınma çabalarımızı öteleyerek, bağrımızı gönlümüzü bu insanlara açtık. Kimin umurunda? Katıldığım her toplantıda, 'Türkiye'nin bu yöndeki çabalarını takdir ediyoruz' diyorlar. Ben de bunun üzerine, 'sizin bu takdirleriniz sığınmacılara kahvaltı yerine geçmiyor ki elinizi cebinize atmıyorsunuz' diyorum. Şu ana kadar yapılan yardımın miktarı, 230 milyon dolar. Türkiye 4.5 milyar dolar, BM'nin de görevini yapıyor. Uluslararası toplum, Irak'takine tedbir almaya çalışıyor ama Suriye'dekine sıra gelince kayış kırıyor. Orada da ölen insan, burada da ölen insan. Diyor ki 'kimyasal silah kullanılıyor.' Binden fazla insan ölüyor ve uluslararası toplum 'kimyasal silah kullanmak yasak' diyor. 'Kimyasal silah kullanmayın, birbirinizi nasıl öldürürseniz, öldürün.' Allah var onlar da öldürüyor. Varil bombaları ile intihar kamyonlarıyla öldürüyor. 200 binden fazla insan öldü? Ben, benim ailem, yakınlarım öldükten sonra, bunun kimyasal silahla, varil bombası ile olmasının ne anlamı var?"

TBMM Başkanı Çiçek, Türkiye'nin çok aflar çıkaran bir ülke olduğunu ifade etti. Af konusunun namludan çıkan mermi gibi olduğunu ifade eden Çiçek, her affın bir çok mağduriyeti de beraberinde getirdiğini söyledi.