BURSA

Başbakan Yardımcısı Arınç, Özgecan Aslan'ın öldürülmesine ilişkin, "Bunları çözmemiz lazım, bunlara imkan ve fırsat vermemek lazım, bunları yapanlara en ağır cezaları vermek lazım" dedi."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) İşletmeler Üstü Eğitim Merkezi'nde düzenlenen "Başarılı Esnaf Kadınlara Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, BESOB'un 105 oda ve 90 bin üyesiyle esnaf ve sanatkarları başarıyla temsil ettiğini söyledi.

Her toplantıda esnaf ve sanatkarın korunması, perakende ticaretin düzenlenmesiyle ilgili kanunun çıkarması gerektiğini dile getirdiğini hatırlatan Arınç, şöyle devam etti:

"İnanın 20 yıldır parlamentodayım. 20 yıldır takip ettiğimiz bu konuyu ne hikmetse özellikle AVM'ler, büyük alışveriş merkezleri, onların ödediği vergiler, yurt dışı, yurt içi lobileri böyle bir kanunun çıkmasına engel oluyordu ancak ısrarlarımız yerine geldi. Geçtiğimiz bayramlaşmada yine bu salonda 'Bunu mutlaka çıkaracağız' diye söz vermiştim. Gider gitmez Bakanlar Kurulunda ele aldık. Süratle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı sevk etti. Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun da katkısıyla geçtiğimiz bir ay içinde bu kanun çıktı. Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak yürürlüğe sokulmuş oldu. Hayırlı olsun. Esnaf ve sanatkarımızı koruyan, onlara yeni imkanlar tanıyan, kolaylıklar temin eden bir kanun olarak yürürlükte."

Bursaspor'un gelirlerinin artırılması

Kestel ilçesinde, esnaf ve sanatkarlara ayrılan, Türkiye'de bir ilk olacak büyüklükteki iş yerlerinin telefon altyapısının Türk Telekom tarafından ücretsiz yapıldığını anlatan Arınç, bunun karşılığının 10 milyon lira olduğunu ifade ederek, Türk Telekom Bursa Bölge Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti.

Arınç, Bursaspor'un şehrin en büyük değerlerinden biri olduğunu belirterek, "Bursaspor'a maddi ve manevi sahip çıkılırsa o takım başarıdan başarıya koşar. Hangi maça çıkarsa çıksın, 'Arkasında Bursa var' diyerek ona göre oynar. Eğer arkasında 3 milyonluk Bursa yoksa en zayıf takıma bile yenilir ama isterse Real Madrid ile oynasın, 'Bursa benim arkamda' diye düşünürse Allah'ın izniyle iki tane atar" diye konuştu.

Bursaspor'u madden güçlendirmek gerektiğini vurgulayan Arınç, kulübün bu konuda ciddi bir desteğe ihtiyaç duyduğunu anlattı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, inşaatına devam edilen stadyumu anımsatarak, "Türkiye'de örnekleri yoktur ama dünyadaki ilk 10 stadyumdan birini Bursa'ya kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanlığı inşallah 3-5 ay içinde bitecek Timsah Arena Stadyumu'nun olduğu gibi her şeyini Bursaspor'a devretti. Bunu başka bir belediye başkanı yapar mı bu kadar bilmiyorum ama Bursaspor hastası olursa bir adam yapar. Recep Altepe bunu yaptı ve belki 250-300 milyon liraya mal olan bu stadın kullanılmasını, gelir temin etmesini, Bursaspor'a bir kazanç yolu olarak gösterdi. Bu, örnek alınacak bir davranıştır" ifadesini kullandı.

"En ağır cezalar verilmeli"

Arınç, kadınların, kızların, hanımların çok mukaddes varlıklar olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Hepimizin hamdolsun annesi var, ölenlere Hak, rahmet etsin. Hepimiz onu çok severiz. Eşimiz, kendi kızımız, torunumuz, kardeşimiz var. Böyle bir varlık, bizim her zaman çok sevdiğimiz bir varlık olarak her zaman el üstünde tutulmaya değer. Böyle bir varlığı vahşice katleden, ona karşı şiddet kullanan, ona eziyet eden, onun haysiyetini, onurunu yerlerde sürükleyen vahşiler ve katillerin aramızda dolaşıyor olması, bizi çok üzüyor. Öldüğü, yaralandığı, yüzüne tokat, darbe yediği için hepimiz çok üzgünüz. Bunları çözmemiz lazım. Bunlara imkan ve fırsat vermemek lazım. Bunları yapanlara en ağır cezaları vermek lazım. Biz bunları yapıyoruz. Aklımızın erdiği bütün tedbirleri de alıyoruz. Ne var ki öyle bir rüzgar esiyor ki bunlar, hala devam ediyor. Aklımızın ermediği, sizin bildiğiniz bir şey varsa ne olur söyleyin, onu da yapalım. Bu hepimizin meselesidir çünkü. Hepimiz bu toplulukta kadınımızla erkeğimizle çocuklarımızla akrabalarımızla mutlu, huzurlu yaşamak isteriz. Herkes birbirinin yüzünün gülmesini ister. Bu memleketimiz eskiden böyle değildi. Sokağın ortasında anlatamayacağınız vahşeti işleyen insanlar, eskiden bu ülkede yoktu, yetişmemişti, yetişmiyordu. Ne oldu bize ki hangi değerlerimizi kaybettik ki bu vahşiler bugün her gün gazete sayfalarında, televizyonlarda bizleri üzüyor ve mahcup ediyor? İnşallah son bulması temennisiyle bütün kadınlarımıza, şiddet gören, mutsuz olan, aile bağlarından kopan korunma altına alınan bütün kadınlarımıza da mutluluklar diliyorum."

 "Yeni anayasamızı bu seçimlerden sonra yapacağız"

Anayasanın en önemli maddelerini 2010 yılında değiştirdiklerini, 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasa yapmak için çalışma yaptıklarını ancak yine muvaffak olamadıklarını anlatan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Allah kısmet ederse yeni anayasamızı bu seçimlerden sonra yapacağız. Bu yeni anayasa kısa olacak. Az maddeli olacak, öyle ansiklopedi gibi olmayacak. Yemek nasıl pişirilir tarif etmeyecek. Temel hakları esas alacak, yasama, yürütme, yargıya ait bir sistemi ortaya koyacak. Bu parlamenter demokratik sistemde, başkanlık mı yarı başkanlık mı onu da yeni anayasa içinde monte edeceğiz. Parlamento kabul eder halkın önüne gider o da kabul ederse yeni anayasamız yürürlüğe girecek. Yeni anayasa yapmak zorundayız. Bu bütün siyasi partilerin ve parlamentonun namus meselesidir. Mademki darbe dönemleri geride kaldı. Darbe anayasalarından da kurtulmamız lazım. Bu ülkenin parlamentosu bugüne kadar hep anayasasını 20'de 21'de yaptı ama 60 ve 80'de askeri darbeler sonucu yapıldı. Bu bir dayatmaydı. Şimdi yine parlamento ve halk referandumuyla bu işi bitireceğiz diyoruz."

Türkiye'de geçmişte ülkenin önünü tıkayan ayrımcılıkları ortadan kaldırdıklarını anlatan Arınç, "Yeni Türkiye aslında kökü mazide olan yeni bir gelecek demektir. Biz mazimizden iftihar eden insanlarız, utanan ve korkan insanlar değiliz" ifadesini kullandı.

"İslam adına cinayet işlemek dünyanın en büyük vahşetidir"

Arınç, dini asli kaynaklarından öğrenmenin önemine de değinerek, şunları kaydetti:

 "Bugün maalesef o kadar yanlışlık o kadar kötüye gidiş bazı topluluklarda görülüyor ki bunlar cehaletten başka bir şey değildir. Ortadoğu'daki bu insan kasapları, kendileri ne kadar Müslüman olduklarını iddia etseler de ne İslam ile ne insanlıkla en ufak bir ilgileri yok. İslam adına cinayet işlemek dünyanın en büyük vahşetidir ve insanlık dışı bir harekettir. Yine İslam adına insanların ırkçılık içine girmesi, menfi durumuna düşmesi bilgisizlikten kaynaklanıyor."  

Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'nin ekonomik alanda kaydettiği başarılara dikkati çekerek, sözlerini "Şimdi kafa tutan, sözü dinlenen bir Türkiye var. 'One minute'tan sonra kendisine öz güven gelmiş, mazlumların hakkını zalimlerden söke söke almasını bilen, zalimin karşısında hakikati haykıran insanların Türkiye'si var. Bu çok önemli" diye tamamladı.