Irak’ta Saddam Kürtleri katlederken, açlık ve sefalet kol gezerken olanlara duyarsız kalanlar konu Kobani olunca aslan kesildiler.
Hatta Kobani’yi Misak-i Milli sınırlarımız içinde bir Şanlıurfa bir Kahramanmaraş yerine koyarak malum yerin Suriye toprakları içerişinde olduğunu unuttular.
Türkiye Kobani’ye yardım etmeli ve savunmalı yaygarası koparanların yakın zamanda Kobani’de yaşayanlara devlet yeşil kart versin diyerek mantıksız isteklerde bulunmalarına hazırlıklı olmalıyız.
Suriye’nin elektrik, su ve doğalgaz vermemesi durumunda hat çekmemizi de talep edecekler gibi de gözüküyor.
İşin esprisi bir yana Kobani neresi Türkiye neresi…
Birileri saçma sapan isteklerde bulunarak, sapla samanı karıştırırken, amaçlarının ülkemizin dünyayı yönetenlerle oynadığı satrançta yenik düşmesi için bir kafa karıştırma olduğu açıkça gözlemleniyor.
Bizim bölücüler Kobani’ye Türkiye müdahale etmeli diye sokakları kirletirken, Suriye tarafından da kaza ile topraklarımıza düştüğü söylenen esasında bilinçli atılan bombalarla Türkiye’nin Suriye bataklığına girmesi için çalışılıyor.
Osmanlı dünyaya hâkim iken pis oyunlarını sahneleyemeyenler önce Osmanlı’yı parçalayarak Ortadoğu da küçük devletçiklerin kurulmasına zemin hazırladılar.
Ardından bu kurulan devletleri de parçalayarak mikro devletçikler kurmak için ikinci adım planlarını devreye soktular.
Irak nasıl paramparça olduysa Suriye de aynı şekilde parçalanacak. Kurulan mikro devletlerin birçoğu bu planın sahipleri olan haçlı zihniyetinin taşeronu olurken, diğer ülkelerde birbirleriyle düşman yapılarak savaşmaları sağlanacaktır.
Ortadoğu da 3. Dünya savaşı için tohumlar atılırken, filizlenmesi için gün saymaya başladılar.
Eski zamanda adaleti dünyanın en güçlü devleti Osmanlı İmparatorluğu sağlarken, yeni zamanda dünyanın en güçlü ülkeleri adalet sağlamak yerine adaletsizlik dağıtıyorlar.
Haçlı zihniyetinin fikirleri de zikirleri de çok açık; adaletsizliklerinin önündeki güç olan Türkler ve Türkiye hedefleri konumunda….
Allah Türkü korusun, çünkü “Türkler Allah’ın verdiği güç ve izinle dün olduğu gibi bugünde tüm insanlığı korur”