Kadınlara yönelik her türlü şiddet, bu yazımı tekrar sizlerle paylaşmamı gerektirdi. Lütfen beni erkek düşmanı olarak görmeyin beyler ama bunları yazmak zorunda bırakanlar var ya! Hani insan deseniz diyemezsiniz, hatta hayvanda deseniz diyemezsiniz. Çünkü hayvanlara hakaret olur. Lanet olası mahlukatlara sesleniyorum!  
SİZ ERKEKLER!
Siz erkekler demelisiniz ki; Biz kadınları hiç sevmedik! Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik. Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik. Göğüslerini sevdik... Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik...
Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik. Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep "baktık" Her yerlerine iyice ve dikkatle baktık. Pekiyi görememiş olacağız ki bir daha baktık. Bir daha ve bir daha..  Kadınların her yerlerine baktık ama gözlerine ya hiç bakmadık ya da baktığımızda çok geç olmuştu. Bir kalbe sahip olduklarını, duygularını düşünmeden, sevmeden biz kadınlara çok dokunduk! Onlar istese de istemese de dokunduk demelisiniz siz erkeler..
Son yıllarda dini motiflerden güç bulanlarımız oldu. Eh! Dini yanlış algılayıp ve arkasına sığınan yozlaşan toplum ve geç gelen hatta hiç gelmeyen adalet olunca da 13-14 yaşındaki çocuklara bile dokunmaya başladık! Sapık damgası yemeyi göze alanlar bile şaşırdı çünkü sapık diye haykıran ne kadar azdı! Kadınlara dokunmada dünya sıralamasında üst yerlere geldik... Son yıllar itibariyle rakamlar oldukça "umut verici!!!" % 40 ını sürekli dövdük %45 ine duygusal şiddet uyguladık (küfür, hakaret, küçük düşürme) %16 sına zorla sahip olduk (ve olmaya devam ediyoruz). Tüm bunlara maruz kalan her 3 kadından biri intihara kalkıştı ama biz hiç oralı olmadık (hem bize ne değil mi? Fener, Kartal ya da Cimbom maç kaybedince çok üzüldük ama kadınlar söz konusu olunca pek oralı olmadık) % 9 una daha masum birer çocukken bile dokunduk.
Ama onlar hep sustular. Çünkü konuşsalar kimse inanmazdı. "kim bilir neler yaptın ki sana tacizde ya da tecavüzde bulundu amcan ya da komşun" bu da sana ders olsun, türünden tepkiler görecekti. Ama bu ders o kadar acıdır ki biz erkekler bilemeyiz. Bizlere sorduklarında %25 imiz "bazı durumlarda kadın dövülür" demeyi doğal bir şey gibi dile getirdik. İslamı yanlış öğrenenlerin yalanları ile kadınları, kız çocuklarını bizlerin kölesi yapmaya başladık ve bu çabalar sonuçlarını vermeye başladı. Artık kadınlar o bildiğiniz kadınlar değil!. % 51'i erkekler ile tartışmayı bile "saygısızlık" sanıyor artık. %36'sı kendisi para kazansa bile parasını nasıl harcayacağına karar veremeyeceğine inanmış ya da inanmak zorunda kalmış. % 52'si "erkek kadından sorumludur" diyecek kadar kadınlığını unutmuş ya da unutturulmuş. % 49'u "erkek ne zaman isterse bana sahip olabilir benim itiraz hakkım olamaz" diyecek konuma gelmiş ya da getirilmiş!
Hal böyleyken kabul edelim biz kadınları kullanmayı çok sevdik. Evde, işte, siyasette, okulda kısacası her yerde... Parti kongrelerinde sözde liderler konuşurken arka fonda 3-4 kadın vardı hep. Onlardan vitrin yaptık, imaj yaptık. Başörtülü, normal türbanlı, modern türbanlı ve türbansız fark etmez. Her parti çalışmalarında kapı kapı dolaşanlar hep kadınlardı. Koşturan ve çabalayan hep kadınlardı. Miting olduğu zaman onları ön sıralara toplayıp karanfiller, güller attık üzerlerine ve iki lafın birinde anam, bacım edebiyatı yaptık ama "ananı da al git" demek bize daha çok yakıştı! "Cennet anaların ayakları altında" diye diye büyütüldük ama anaları hep ayaklarımız altında çiğnedik, ezdik, tekmeledik demelisiniz siz erkekler..
14 Şubat sevgililer günü ya da anneler gününde bir kaç saat ara verdik ama sonra yine ezmeye devam ettik. İş verirken bile onları hep düşündük! İş yerinde gözümüz gönlümüz açılsın ya da malum niyetler ile bayan eleman aranıyor ilanı vermeyi çok sevdik. Bu ülkede kadın olmanın ne kadar zor olduğunu biz erkekler bilemeyiz demelisiniz siz erkekler..
Çünkü artık biz kadınlar konuşmuyorlar, konuşamıyorlar, konuşturulmuyorlar. Dini sömüren ve kullanan karanlık zihniyetleri ve dinden bir haber olanlar kendi kadınlarını yetiştiriyor. Susan, itaat eden ve kaybolmuş kadınlar... Kızlar... Hatta çocuklar... Arada vizyon ya da imaj için ortaya "sürülen" kadınlara bakmayın siz onlar da biliyor "kullanıldıklarını" ama artık düzen kurulmuş. Türkiye nereye gidiyor? Diye soruyor herkes birbirine. Oysa cevap ne kadar da açık değil mi? Türkiye hızla ve şevkle karanlığa gidiyor. Hatta koşuyor... Çünkü kadın yok oluyor, yok ediliyor... Benim annem, kız kardeşim, sevgili kızım yok oluyor demelisiniz siz erkeler.. 
Biz kadınlar da diyoruz ki;
Kadını yok olan ülkenin gideceği yol bellidir. Karanlık ve onursuz bir gelecek. Bu işi planlı yürütenler İslami motifler ya da örnekler ile kadının ikinci sınıf konuma gelmesini doğal karşılamamızı bekliyorlar. Bu işe Kuran-ı Kerim'i ortak koşmaları ne acı... 
Mesela miras hukuku; erkek çocuğa 2 pay, kız çocuğa 1 pay ya da kadının erkeğe itaat etmesini empoze eden garip ayet ya da sureler.. Belli ki burada büyük bir  istismar var. Çünkü ALLAH'IN kendi yarattığını aşağılaması söz konusu bile olamaz değil mi?
Kuran'ı kendi amaçları için yorumlayanlar kadını ikinci plana atmayı çok seviyor olabilir ama biz hiç sevmedik. ‘’SEVMEYECEĞİZ DE’’ Bu böyle bilinsin..
Lütfen artık kadınları karşı cins değil,  insan yerine koyarak beyinleriniz ve gözlerinizle bakmaya başlayın..!
Hoşça kalın..