İSTANBUL  - Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Bizim coğrafyamız İslam kelimesinin haksız ve hukuksuz bir şekilde terörle ve vahşetle anıldığı bir coğrafya haline getirilmeye çalışılıyor. Biz İslam kelimesini öylesine aziz biliriz ki, İslam kelimesinin geçtiği bir cümle içerisinde hiçbir şekilde vahşet, terör ve katliam kelimesinin geçmesine müsamaha gösteremeyiz" dedi. 

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nin (IRCICA) düzenlediği "Uluslararası Hat Sanatı Buluşması" programının resmi açılış töreni Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirildi.

Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, hat sanatının İslam dünyasındaki önemini anlattı. İstanbul'un dünyanın başkenti olarak nitelendirildiğini ifade eden Çelik, hat sanatçılarının dünyanın ve aynı zamanda "hüsn-ü hat"ın başkentine hoşgeldiklerini söyledi. 

Bugünkü programda İslam tarih ve kültür sanatından bahsedildiğine dikkati çeken Çelik, "Bir toplumun gelecekle ilgili siyasi varoluş iddiası olacaksa, bunun muhakkak suretle medeniyetle ilgili biri iddia olması gerekir. Eğer medeniyet ile ilgili bir iddianız yoksa, herhangi bir şekilde toplumsal ya da siyasal varoluş iddianız da olamaz. Dolayısıyla bugün tartıştığımız şey, bizim kendi coğrafya ve kültürümüzde medeniyetle ilgili iddiamızı ne derece ve nasıl sürdürebileceğimizle ilgili bir tartışmadır" diye konuştu.

Çelik, Uluslararası Hat Sanatı Buluşması'nda yer alan hattat ve üstatların, sanata emek verenlerin, varoluş iddiası bakımından, aslında dünyaya meydan okuduklarını ve direniş sergilediklerini söyledi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim yaptığımız estetik ve sanat tarihi ve medeniyetimizle ilgili sanatın neresinde bir meydan okuma ve direniş vardır? Bakınız coğrafyamız kan ağlıyor. Bu eserleri üretmiş bir medeniyetin çocuklarının yaşadığı coğrafya kan ve gözyaşı içinde. Bizim coğrafyamız İslam kelimesinin haksız ve hukuksuz bir şekilde terörle ve vahşetle anıldığı bir coğrafya haline getirilmeye çalışılıyor. Biz İslam kelimesini öylesine aziz biliriz ki, İslam kelimesinin geçtiği bir cümle içerisinde hiçbir şekilde vahşet, terör ve katliam kelimesinin geçmesine müsamaha gösteremeyiz. Bugün İslam kelimesinden bahsettiğimizde biz barış, medeniyet ve tüm insanlığı kucaklayan bir medeniyet iddiasından bahsederiz. Dünyada herkese İslam'ın aziz kelimesinin kirletilmesine dönük teşebbüslere karşı sizin ürettiğiniz bu eserler büyük bir meydan okumadır."  

Yakın coğrafyada insanların mezhep ve etnik kimlikleri yüzünden öldürüldüğünü vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

 "Kendilerine 'Müslümanım' diyenler tarafından bu katliamlar yapılıyor. Bunun karşısında sizin ürettiğiniz bu değerler aslında coğrafyamızın bir katliam ve zulüm şebekeleri tarafından teslim alınmasına karşı bir direniştir. Biz aslında geçmişten değil gelecekten bahsediyoruz. Bir medeniyet en doğru ilişkisini yazıyla kurar. Yazıyla kurduğu ilişkiyi, onu geleceğe nasıl taşıyacağının da kodlarını bize verir. İşte hüsn-ü hat bize kendi medeniyetimizin yazıyla kurduğu ilişkiyi, toplumsal varoluş iddiamızı en açık bir biçimde gösteren bir sanat olması bakımından önemlidir. Bugün sadece sabah izlediğimiz haberlerde BBC, CNN International'da bizim kutsal bildiğimiz şehirlerdeki katliam haberlerini izledikten sonra ortaya çıkan bu tablo, aslında bizim nerede durmamız gerektiğini gösteren açık bir mesajdır. Bu sebeple sizi bu mesajı taşıyan misafirler olarak bir kez daha selamlıyorum." 

Konuşmanın ardından IRCICA Genel Direktörü Halit Eren, Bakan Çelik'e, hat sanatının yer aldığı porselen tabak takdim etti. Ardından Bakan Çelik, hat yarışmalarında jüri üyeliği yapmış birçok ülkeden gelen hattatlara plaketlerini verdi.