HAYATTA iLERLEMEK iSTiYORSANIZ
SiZE PRANGA OLAN iNSANLARDAN KURTULUN

Röportaj: Canan Öner Erol

“Hayatta ilerlemek istiyorsanız size pranga olan insanlardan kurtulun. Enerji olarak sizi aşağı çeken, hedeflerinizi desteklemeyen, negatif Yıkıcı eleştirilerde bulunan, haset eden insanlardan uzak durun’’.
Bu hafta Önce Vatan Gazetesinde konuğumuz kişisel gelişim uzmanı, yaşam koçu Aynur Tümen…


Siyasetçi ve engelli koçluğundan mekan tasarımı ve feng shui uzmanlığına pek çok farklı alanda kişilere ve kurumlara danışmanlık hizmeti veren ve kişisel gelişim kitaplarınının çok okunan yazarı. Aynur Tümen ile son kitabı Aşkın gizli bahçesi,siyasetçi koçluğu, kişiye özel engelli koçluğu ve yaşam koçluğunun ülkemizde çok yaygın bir danışan kültürü olmaması ,mesleğin kriterleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
İşte bu haftada karşınızda yine başarılı,etkili ve kariyer yolunda insanlara yeni bakış açıları kazandıran etkili ,güzel,zeki bir kadın…Bir anne…Bir yazar..
Bir profesyonel…2013 yılında Türkiye’nin en etkili yaşam koçu seçilen Aynur Tümen…
Aynur hanım merhaba öncelikle tüm yoğunluğunuzun içerisinde bana ve gazeteme vakit ayırdığınız için size çok teşekkür ederim…

Kişisel gelişim kitapları yazıyor ve danışmanlık hizmeti veriyorsunuz. Son yıllarda özellikle Ülkemizde bir kısım insanının hiç okumam dediği yalnızca kadınların okuduğu ilgi duyduğu bir alanmış gibi bir algıda var. Kişisel gelişim yayınlarına ve  bu uzmanlık alanına karşı. Siz bu konuda neler söylemek istersiz?

“Kişisel gelişim kitaplarını, eğitimlerini danışmanlık
hizmetlerini  muhakkak öneriyorum”…


Maalesef okuma oranı çok düşük bir toplumda yaşıyoruz.  Çocuklar 0-7 yaş arası yetişkinleri örnek alır ve taklit ederek büyür. Eğer ebeveynlerini kitap okurken görerek büyülediyse, kitap okumak günlük hayatının bir parçası olamaz dolayısıyla. Asıl kitap okunmasını sağlayacak şey merak duygusudur. Çocuk yetiştirilirken ona merak ettiği her şeyin cevabını okuyarak bulabileceği inancı verilmiş olsa önce merakını gidermekle başladığı süreç alışkanlığa dönüşebilir .

“Çocuklar 0-7 yaş arası yetişkinleri örnek alır
ve taklit ederek büyür”..


Ebeveynler tarafından verilmediyse bu alışkanlık 2.dönem okul ile başlar. Burada nitelikli öğretmenler, çocukta öğrenme merak-ı , araştırma yapma isteğini uyandırmaya yönelik bir eğitim modelini uygulamışlar .

“Erkekler Türk toplumunda daha özgür ve teşvik edilerek yetiştirildikleri için
öğrenmelerinin çoğunu girdikleri ortamlarda meclislerde gerçekleştiriyorlar”


Neden kadınlar ağırlıklı sorunuza gelince; Erkekler Türk toplumunda daha özgür ve teşvik edilerek yetiştirildikleri için öğrenmelerinin çoğunu girdikleri ortamlarda meclislerde gerçekleştiriyorlar. Deneyime açık yetiştiriliyorlar. Kadınlarımız genel kültür yapımızda, tabular, baskılar, yasaklar, ailenin yetiştirilme tarzında kız çocuklarında sorular daha çok cevaplamamış bırakılıyor. Doğal olarak soru sorma cesaretleri kırılan Kadınlarımız Cevapları kitaplarda yada danışmanlarda aramaya Başlıyor. Birey kişisel gelişim Kitaplarını okuduğunda yada kişisel gelişim uzmanlarına gittiklerinde, kendini Keşif yolculuğu başlar, potansiyeli ile tanışır, güçlü ve Zayıf yanlarını fark eder. Hayat amacını sorgular. Fark ettiği anda yanlış olduğuna inandıklarını değiştirmek için eyleme geçer. Hedef belirleme konusunda sürece hız verir.  Kısaca bu alan insana çok şey katar. Kişisel gelişim Kitaplarını, eğitimlerini danışmanlık hizmetlerini muhakkak öneriyorum.

Aynur Hanım bildiğim kadarıyla ;Özellikle ABD ‘de  profesyonellerin danıştığı vazgeçemediği bir sistem koçluk sistemi spor dan, sanata, ilişkilerden ,giyim kuşam ve  mekan tasarımına gibi pek çok konuda bir yaşam koçu ile çalışılıyor
Siz 2013 yılında yapılan anketlerde ‘’Yılın Yaşam Koçu’’ seçilmiş bir isimsiniz. Okurlarımıza  koçluk-danışan  sisteminin işleyişinden bahseder misiniz?


İYİ BİR YAŞAM KOÇU  SİZE KENDİNİZİ
İYİ VE DEĞERLİ HİSSETTİRİR…


Uzun yıllardır kişisel gelişim uzmanlığı, yaşam  koçluğu kuantum koçluğu ve danışmanlık yapmaktayım. Aynı zamanda düşünce alan terapistiyim. 2011 yılından beri de yazarım. İyi bir yaşam koçu olma ünvanımı sanırım danışmanlık yaptığım insanların hayatlarında fark yaratıyor olabilmemden alıyorum. Koçluk sistemi temel olarak insanlarda farkındalık yaratacak üstatlık sorularından geçer. Bireylerin kendilerini , yaşamlarını, ilişkilerini, kariyerlerini hayat amaçlarını, hedeflerini sorgulamalarını sağlayarak, potansiyellerinin %100 ortaya çıkarabilmeleri konusunda teşvik edildikleri ve bu potansiyeli hedefleri doğrultusunda stratejilerini belirlemeleri sırasında destekledikleri, sonrasında bu stratejilerin hayata geçmesi konusunda eylemler zincirini oluşturmaları için farklı motivasyon Araçları ile motive edilen bir sistemdir. ‘’İyi bir yaşam koçu size kendinizi iyi  ve değerli hissettirir’’. Sizi hayalleriniz hedefleriniz ile ilgili destekler ve gerçeğe dönüştürme sürecinizde bilgi ve tecrübesiyle Kişilik özelliklerinize uygun yaklaşımlar ile kör noktalarınıza Işık tutar. Vizyonunuzu geliştirmeye yardımcı olur.

Para kodları  kitabınızdan bahsetmek isterim. Bu kitapla okuyucunuz neler anlatıyorsunuz? Kodlamalar sıklıkla duyduğumuz bir kavram isteklerimizle aramızdaki olumsuz yada olumlu dönüş sağlayan  bir çekim gücü müdür kodlamalar?

Kodlamalar serisi benim mesleki deneyimlerinden yola çıkılarak yazıldı. Bilinçaltımızın, inançlarımızın değerlerimizin düşünce kalıplarımızın deneyimlerimizin bugün ki hayat alanlarımızı nasıl etkilediğini paylaşmak istedim ve varlığını fark ettiğiniz negatif kodlarımızı yeniden nasıl pozitif yapılandıracağımız konusundaki bilgi ve deneyimimi kitaplarım aracılığı ile okuyucuya aktarmak istedim. Koçluk sisteminde hayat çarkımızı oluşturan yaşam alanlarından ortaya çıktı. Bu alanlar ilişkiler, kariyer, finans, sağlık, kişisel gelişim, ruhsal rehberlik, cinsellik gibi alanlardan oluşmakta.
Kodlar serime " aşk Kodları" kitabım ile başladım. Sonra " para Kodları" geldi ve ardından (cinsellik Kodları )  içeren " Aşkın gizli bahçesi" ile devam etmekteyim. Bu Kitapları okuyanlar yaşamla tanıştıkları andan itibaren para ile ilgili, aşk ile ilgili , sağlık ile ilgili ve diğer alanlar ile ilgili ilişkilerini nasıl oluşturduklarını ve nasıl geliştirdiklerini, nasıl kodladıklarını anlatıyor.

Oldukça ilgi gören bir kitabınız daha yayınlandı adı ‘’Aşkın Gizli Bahçesi’ ’bu kitap sizin yayınlanmış 4. Kitabınız yanılmıyorsam. Bize  bu kitaptan bahseder misiniz?
Aynur Tümen’e göre Aşkın gizli bahçesinde bizi neler bekliyor?

TOPLUMUMUZDA KADINLAR BU ALANDA
YAZMAKTA DAHA ÇEKİNGEN...


Aşkın gizli bahçesi" benim kodlamalar serimin 3. Kitabı ( cinsellik kodlarımız) yaşam da mahrem alanımız olan ilişkiler, cinselliğimiz, sex yaşantımız bizim Hayatımızın şekillenmesinde psikolojik, ruhsal yapımızın, başarılarımızın ve başarısızlıklarımızın yapılandırılmasında önemli rol oynamaktadır. Cinsel potansiyeli ile sağlıklı tanışmayı gerçekleştiremeyen birey bu enerjiyi yaşam alanlarında yaratıcılığa dönüştürmeyi başaramadığında mutsuz, tatminsiz, kompleksli olacaktır. İlişkilerinde, sosyal yaşamında, kariyerinde, sağlığında hatta parasal akışında bile olumsuz yansımalarını görecektir. Toplumumuzda Kadınlarımız bu bu alanda yazmakta daha Çekingen . Bense hayatın her Alanına bilinçaltımız, kişisel gelişimimiz, psikolojimiz, ruhsallığımız davranış ve düşünce yapılarımız doğrultusunda yaklaştığım için , okuyucuların mahrem alanlarında da farkındalık yaşamaları ve kitaptaki bilgilerin yönlendirmesiyle tespit ettikleri negatif Kodlarını fark etmeleri ve Değişimi başlatarak hayalini kurdukları özel bahçeyi yeni kodlar ile inşa edebileceklerini fark ettirmek istedim.

“GÜNÜMÜZDE YAŞANAN UTANÇ VERİCİ BİR ÇOK TACİZ VE TECAVÜZ OLAYININ
CİNSEL EĞİTİM EKSİKLİĞİNDEN VE BASTIRILMIŞ CİNSELLİĞİN
PATLAK VERMESİNDEN KAYNAKLANDIĞI KANISINDAYIM’’….


Üstelik günümüzde yaşanan tatsız, Utanç verici bir çok taciz, tecavüz olaylarının, cinsel eğitim eksikliğinden, bastırılmış cinselliğin bir yerlerde patlak vererek suça teşvik ettiği kanısındayım. Bu yüzden insanların kitabı okuduklarında inceleme, araştırmalardan faydalanarak kendi doğrularını sorgulamalarını, doğru bildikleri yanlışları fark etmelerini yeni bakış açıları geliştirmelerini ve mahrem Hayattaki kendileriyle yüzleşmelerini arzuladım.

YAŞAM KOÇLUĞU TÜRKİYE’DE
LÜKS OLARAK GÖRÜLMEKTE…


Aynur hanım siz bir kişisel gelişim uzmanısınız. Ülkemizde doğru anlaşılan ve doğru bir şekilde hakkını vererek yapılan bir meslek dalı mıdır? Bir kişisel gelişim uzmanının ,’’yaşam koçu’nun’’çok kapsamlı bir çalışma alanı olabiliyor ,ancak Türkiye’de anlaşılan ve yerleşmiş bir kavram ve meslek midir?


Yaşam KOÇLUĞU da her meslek dalında olabileceği gibi dejenere olmaya açık bir meslek. Kendi hayat amacına ve potansiyeline uygun olmayan kişiler laf olsun diye bu sertifikaları Alıp ben "yaşam koçuyum" diye ortaya atıldıklarında faydadan çok zarar verebiliyorlar danışmanlarına.
 İşi şarlatanlığa dökenlerde olabiliyor .Gelişmiş ülkelerde insanların avukatları, muhasebecileri, aile hekimleri kadar yaşam koçlarının, terapistlerinin, psikologlarının olması da lüks değil , gerekli olduğu algısı gelişmiştir.
Türkiye’de  lüks olarak görülmekte henüz doğru ve yeterli tanıtılmadığını ve yanlış kişiler Tarafından yapıldığında olumsuz imajlara yol açtığını söyleyebilirim.  Benim mesleğimde ilerlememe, hizmet verdiğim ve bu hizmetlerden memnun kalanların yeni referanslara adres olarak beni göstermeleri neden olmuştur. Tabi ki adanarak aşk ile yaptığınız bir işiniz olduğunda fark yaratmayı başarabiliyorsunuz. Sanırım ben bu farkı Yaşadığım ve yaşatabildiğim için ödüllendirildim..

KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI OLABİLMEK İÇİN HER ŞEYDEN ÖNCE
POZİTİF ENERJİN VE VE VİZYON SAHİBİ OLMAN GEREKLİ…


Nasıl kişisel gelişim uzmanı olunur? Nasıl bir süreç izlemeli kişi bu meslekte ve Hangi özelliklere vakıf olmalıdır?

Kişisel gelişim uzmanı olmak için insan ve yaşam ile yaşamın her alanı ile çok ilgili olmak gerekir, Öğrenmeye, araştırmaya, deneyimlemeye ve tüm bunları paylaşmaya açık bir kişiliğiniz Olmalı. Birey önce kendini ve potansiyelini Tanıma yolculuğuna çıkmalı ve bu yolculuk Sürecinde edindiği donanımı, Araçları, bilinci uzmanlığa taşıyabilmeli.
“Sertifika tatbiki şart.”
 Temel eğitim, etiklik, beceri bu eğitimler ile sağlanabiliyor. Sadece sertifika başarı için yeterli değildir. Bu mesleği seçecek kişinin önce kendi farkındalığı ve bilinci, bilinçaltıyla tanışması gerektiğini düşünüyorum. Güçlü yanlarını, potansiyelini doğru tanımlayıp ortaya koyabilmeli. Ve insanlığa yardım etmekten mutluluk duyan bir Kişilik ve karakter yapısına sahip Olmalı. Doğru ve etkili sorular sorabilme becerisini geliştirmiş Olmalı. Sorun değil çözüm odaklı hareket ederek insanlara ayna tutabilmeli. Kör noktalarını fark edip onlara da fark ettirebilmeli. Her şeyden önce pozitif enerji ve vizyon sahibi olabilmeli.

SİYASETÇİLERDE BİZİM GİBİ İNSANLAR. ONLARDA BEYİN FIRTINASI
YAPABİLECEKLERİ BİLİNÇLİ KİŞİLER İLE ÇALIŞMA İHTİYACI DUYABİLİRLER…


Siz Siyasetçilere de danışmanlık yapıyorsunuz. Neleri kapsıyor bu çalışmalar? Giyim kuşam hitabet yada davranışla ilgili çalışmalar mı? Öğretici mi? Motivasyon amaçlı mıdır ? Ve  en önemlisi bizim siyasetçi politikacı profilimizi düşününce söz dinliyorlar mı diye düşünüyor insan doğal olarak.
Siyasetçiler de bizim gibi insanlar. Onlar da yaşam alanlarını beyin fırtınası yapabilecekleri bilinçli kişiler ile çalışma ihtiyacı duyabilirler. Ego sorunu olmayan  destek ve  yardıma ihtiyaçlarını dile getirebilen kişiler ile çok güzel, Anlamlı, verimli Çalışmalara imza atabiliyoruz. Onları gerek siyaset kariyerlerin deki hedeflerini gerçekleştirme yolculuğunda motive edebiliyorum. Kişiyi bütün olarak ele alıyorum. Her insanın başka bir insandan öğrenebileceği bir şeyler vardır daima bu durumda siyasetçilerinde vardır. Buna açık olanlar siyasi yaşamlarında fark ve başarı yaratıyor. Verdikleri hizmetlerde fark ediliyor  ve daha çok kitleler Tarafından SAYGI görerek destekleniyorlar. Özgüvenleri ve öz saygılarında Artış gözlemleniyor. Yaratıcılıkları artıyor ve vizyonları gelişiyor. Doğru ve etkili iletişimler kurabilmelerine katkı sağlayabildiğim geri bildirimlerinde bulunuyorlar. Benim çalıştığım siyasetçiler fikirlerimi dinler, değerlendirir, dikkate alır mutabık kaldıklarını hayata geçirirler. Sonuçlar bu güne kadar her iki tarafı memnun edici olmuştur çok şükür.

“ENGELLİLER KİME GÖRE ENGELLİ?
HER İNSAN YAŞAMA BELLİ BİR POTANSİYEL İLE GELMİŞTİR”…


Engelliler ile ilgili çalışmalarınızda var. Engellilerin topluma adapte olmasında motivasyon kazanması ile ilgili çalışmalar mı bunlar? Kişiye özel midir? Gurup terapisi mi yapılır?


Engelliler kime göre engelli ? Her insan yaşama belli bir potansiyel ile gelmiştir. Engelli olması onu. Hayat amacını gerçekleştiremeyeceği, potansiyelini ortaya koyamayacağı anlamına gelmez. Ben işim gereği bu Kişilerin kendi öz Varlıkları ile tanışmalarını ve yapabileceklerini göstermeyi hedefledim. Öz SAYGI ve öz güvenlerinin artması için ve hayat amaçlarını belirlemeleri konularında ve bu amaçları gerçekleştirmelerine destek vermekteyim. Kişiye özel yapmaktayım. Her biri farklı bir hikaye ye sahiptir. Sosyalleşmeleri, topluma adapte olmaları doğrultusunda motivasyon çalışmaları yapıyorum..

Dekorasyon ve yaşam alanlarımızla ilgili çalışmalarınızda var. Bazen bir eve gireriz kapı açılır ve içimize sanki bahar gelmiş bir coşku dolar bazense çok huzursuz diken üstünde oturur ve muhtemel bir baş ağrısı ile çıkarız o mekanlardan sizce bunun sebebi nedir?


Ruhumuzun evi bedenimizdir. Bedenimizin evi de içinde yaşıyor olduğumuz mekanlardır. Ruhumuzun düzene ve huzura kavuşmasını istiyorsak içinde yaşadığımız ortam ve mekanları düzene sokmakla başlamalıyız öncelikle. Yaşam enerjisinin akış içinde olduğu, engeller ile karşılaşmadığı ve Var olan engellerini Kaldırılması, akışı sağlayacak yeni düzenlemeler ruhumuza huzur olarak yansıyacaktır. Bulunduğumuz ortamları daima havalandırmalı, bize hizmet etmeyen ve negatif enerji veren eşyalardan arındırmalıyız. Renkler hakkında bilgi edinmeli doğru yerde ve zamanda kullanabilmeyi öğrenmeliyiz. Evimizde bereket ve kazancın artmasını ilk önce niyet çalışmaları yaparak ve bu gerçeğe dönüştürecek eylemleri hayata geçirerek başlayabiliriz. Her şeyin başı niyet ve inançtır. Objeler ile bu niyet ve inançları çapalayarak güçlendirebiliriz .

Aynur hanım az önce yaşam alanlarımızda bahsettiğim enerjileri bazen insanlara karşı da hissedebiliyoruz bazı insanlar bize çok iyi geliyor ancak bazılarıysa bizi negatif etkiliyor. Yaşamımızı pozitif yönde değiştirmek için işe yaşamımıza aldığımız kişilerden mi başlamalıyız siz ne dersiniz?


Hayatta ilerlemek istiyorsanız size pranga olan insanlardan kurtulun. Enerji olarak sizi aşağı çeken, hedeflerinizi desteklemeyen, negatif Yıkıcı eleştirilerde bulunan, haset eden insanlardan uzak durun. Daima sizi yükselten değer veren ve SAYGI duyan, yaklaşımı pozitif olan insanlar ile devam edin. O zaman yaşamınız baş yapıta dönüşecektir.

Optimist bir bakış açısını kişi nasıl kazanabilir? Bu bir kişilik özelliği midir .Sonradan kazanabilir miyiz? İnsanın kişiliğinin değişime izin veren bir yapısı var mıdır?


Optimist olma özelliği doğuştan gelmiyorsa , üzerinde çalışılarak emek vererek ve doğru Yöntem, teknikler ile geliştirilebilir. Profesyonel destek bu noktada çok önemli . Kişi kendi ister ve amaç edinirse değişebilir.

Negatif düşüncelerden beynimizi nasıl temizleyebiliriz? Hiçbirimiz sıkıntılardan muaf tutulmuş değiliz  ancak zihnimizi nasıl yöneteceğiz?


Negatif düşünceden kurtulmanın en kısa yolu, bir profesyonel ile Çekirdek inanç tespit çalışmaları ile olur. Negatif inançlar, kodlar, düşünceler, yaklaşımlar, değerler, tespit edilir ve profesyonel kişi bilgi Tecrübe ve yöntemleriyle pozitife dönüştürülebilir. Vaktiniz ve paranız yoksa bunun için Yazılmış Kitapları okumaktan başlayabilirsiniz işe. Kodlar serisini de danışmanlık hizmeti alamayanlara yardımcı olmak Amacıyla yazıyorum. Zihninizi programlamayı öğrendiğinizde hayatınızı da programlamayı da deneyimleyeceksiniz. He şey zihinde başlar ve biter.

Son olarak sormak istediğim bir şey daha var bazı insanlar çok fazla tekrar eden sorunlar yaşarlar mesela aşkta hep benzer seçimler, benzer terk ediliş yada aldatılış hikayeleri vs.. bunun nedeni nedir?

İnsanlar içinde bulundukları deneyimlerin oluşma nedeni olan zihinlerindeki düşünce kalıplarını, kodlamalarını fark edip değiştirmedikleri sürece deneyimlerini tekrar tekrar Yaşarlar. Zaman, mekan ve insanlar değişik gibi görünse de deneyim benzerlik gösterecektir. Sonucu değiştirmek istediğinizde, etki kaynağına inerek başlamalısınız değişime. Yani zihninize ve bilinçaltınıza Işık tutmalısınız, bizim gibi profesyonellerden yardım almaya açık olmalısınız.

Aynur hanım bu röportaj için size çok teşekkür ederim. Harika bir iş yaptığınızı ve insanlara, hayatlarına  dokunduğunuz düşünüyorum. Ve  ayrıca çok keyif aldım. Saygılar ve Sevgiler…