İngiliz filozof John Stuart Mill (1806-1873), “Bir ulusun değeri, o ulusu meydana getiren bireylerin değeri ile ölçülür”, demiştir.

Tukay'ı Anma Etkinliği 22.04.24 Afiş

Kazan Tatar Türkleri köklü bir geçmişi, zengin kültürü ve sayısız değerleri olan bir millettir. Bu değerlerin en önemlilerinden birisi de ünlü şair Gabdulla Tukay’dır (1886-1913). Nisan ayı Kazan Tatarları nezdinde Tukay ayıdır. Zira Nisan Tukay’ı dünyaya hediye eden hem de aramızdan alıp götüren bir aydır. Tukay’ın doğum günü olan 26 Nisan tarihi uzun yıllardan beri Tataristan’da Şiir Bayramı olarak kutlanmaktadır. Gabdulla Tukay’ı bilmeyen Kazan Tatarı yoktur. Bilindiği üzere Kazan Tatarları siyasi, ekonomik, sosyal olumsuzluklar sonucunda büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmek zorunda kalmıştır. İnsanlar vatanlarından ayrılırken yanlarına en değerli saydığı eşyaları almışlardır. Göç eden Tatarların bavulunda mutlaka 2 tane kitap bulunmuştur, onlardan ilki Kur’an-ı Kerim ise, diğeri de Tukay kitabıdır. Tukay Kazan Tatarları için kutsal bir isimdir. Kısacık hayatında büyük bir miras bırakan Tukay, milletinin ilham kaynağı, eskimeyen bir sevdasıdır. Kalplerde yaşayan kuşaktan kuşağa aktarılan bu bitmeyen sevda milletin kalbinde derin bir yaradır. Evden eve, köyden köye, elden ele dolaşan Tukay’ın acıklı kaderi aslında Tukay’ı Tukay yapan etkendir.

27 yıllık kısacık hayatında milletine büyük bir miras bırakan Tukay aradan, bir asırdan fazla zaman geçse de unutulmamış aksine ünü, şöhreti tüm Türk Dünyası’na yayılmıştır. Her yıl Nisan ayından başta Tataristan’ın başkenti Kazan olmak üzere Kazan Tatarlarının bulunduğu her yerde Tukay’ın doğum günü olan 26 Nisan tarihi Şiir Bayramı olarak kutlanmaktadır. Dört buçuk aylıkken babasını, 4 yaşındayken annesini kaybeden ünlü şair her ne kadar öksüz ve yetim büyüse de milleti onu asla yalnız bırakamamış her daim kalbinde taşımıştır. “Şairlerin mezarı milletin kalbindedir” sözü sanki Tukay için söylenmiş gibi. Gabdulla Tukay’ın adının yaşatmak için bir dizi çalışmalar yapılmıştır. Şairin adı cadde ve sokaklara verilmiş, Tataristan’da bir il Tukay’ın adını taşımaktadır. Tukay ile ilgili şiirler, romanlar, hikâyeler yazılmış, resimler çizilmiştir. 1958 yılında Tataristan’da edebiyat ve sanat dalında millî kültürün gelişmesinde katkıda bulunan insanlara Tukay adında bir devlet ödülü verilmeye başlamıştır. Şairin eserleri yüksek lisans ve doktora tezlerine konu olmuştur. Gabdulla Tukay’ın “Tugan Tél” (Ana Dili) şiirine bestelenen şarkı yurt dışında yaşayan Kazan Tatarları arasında resmî olmayan millî marş olarak nitelendirilmektedir.

Panel 3

Gabdulla Tukay eserleriyle sadece Kazan Tatar edebiyatını etkilemekle kalmamış tüm Türk dünyasını da etkilemiştir. Özbek halk şairi Gafur Golem (1923-1966), Kazak edebiyatı klasiklerinden Möhter Auezov (1897-1961) ve Sabit Mukanov (1900-1973), Türkmen yazar Birde Kerbabayev (1894-1974), Tatar-Başkurt şairleri Şeyhzade Babiç (1895-1919), Seyfi Kudaş (1894-1993), Mostay Kerim (1919-2005), Nacar Necmi (1918-1999) vs. şair ve yazarlar Tukay’ı üstadı olarak değerlendirmişlerdir. Tukay’ın şiirleri Kazak, Kırgız, Özbek, Başkurt, Uygur, Kırım Tatar, Çuvaş, Türkiye Türkçesine ve Rusçaya, “Par At” şiiri İngilizceye de çevrilmiştir.  

Gabdulla Tukay Türkiye için de yabancı bir isim değildir. Türkiye’de de Tukay’ın eserleri yüksek lisans ve doktora tezlerine konu olmuştur. Şair ile ilgili Mustafa Öner (1990), Mutlu Demir (2014), Kübra Kerimoğlu (2021) yüksek lisans, Fatma Özkan (1992), Mustafa Akbaş (1996) doktora tezi hazırlamışlardır. Fatma Özkan’ın tezi, 1994 yılında Türk Kültürü Araştırmaları Enstitüsü’nce kitap olarak yayımlanmıştır. Akademik çevrede Tukay’ı tanıtmak için büyük emek harcayan isim Prof. Dr. Fatma Özkan dersek yanlış olmaz diye düşünüyorum.

Panel 2

Ankara’da Tukay’ın doğumunun 125. yılı dolayısıyla 2011 yılında Kazan Tatar Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin bulunduğu sokağa Gabdulla Tukay adı verilmiş, sokağın sonuna Tukay’ın büstü dikilmiştir. 2012 yılında ise İstanbul Eyüpsultan’da Tukay’ın heykeli dikilmiştir. Tarsus şehrinde de Tukay Caddesi bulunmaktadır.

Türkiye’de yaşayan Tatarlar her yıl çeşitli etkinliklerle Tukay’ı anmaktadır. Ankara’da genelde Tukay’ın büstü yanında etkinlik yapılıyordu. Bu sene Tukay üniversite ortamında anıldı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 22 Nisan 2024 tarihinde “Abdullah Tukay” adı altında bir panel düzenlendi. Panel, saygı duruşu İstiklal Marşı ve Gabdulla Tukay’ın şiirine bestelenen Kazan Tatarlarının resmî olmayan millî marşı “Tugan Tél”in okunmasıyla başladı. Panelin açılış konuşmasını ev sahibi Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naciye Yıldız’ın yaptı. Panelin moderatörlüğünü üstlenen üniversitenin öğretim üyesi Prof. Dr. Zûhal Yüksel Kazan Tatar Türklerinin 1552 yılındaki Rus işgalinden sonra baskı ve zulme maruz kaldıklarının altını çizdi, Tukay’ın gelişmesinde İsmail Gaspıralı  (1851 -1914) tarafından çıkarılan Tercüman gazetesinin büyük etkisinin olduğunu belirtti. Yüksel sözlerini Kırım Tatar edebiyatının önemli şairlerinden birisi olan Hamdi Giraybay’ın (1901-1930) 1920 yılında kaleme aldığı “Tokay’a” adlı şiirinin dizeleri ile tamamladı.

Hürmet sanan Türk Tatar’ın saygı sevdiği Tokay’ı,

Hakikat için, halk için yanıp kül olan Tokay’ı,

Tarihimiz bayram etsin, gözaydınlar yaşasın,

Senin gibi şair yetiştirdi, Tokay’ımız yaşasın!..(Yüksel, 2012: 75)

Panel 5

İlk konuşmacı olarak bendeniz Roza Kurban, Tatar halk şairi, edebiyat eleştirmeni, yazar, çağdaş Tatar edebiyatının kurucusu Gabdulla Tukay’ın hayatı ve eserlerinden söz ettim. Tukay’ın Türk Dünyasına etkisinin günümüzde de sürdüğünü belirttim. İkinci konuşmacı Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülhan Atnur “Abdullah Tukay’ın Eserlerinde Halk Edebiyatı Unsurları” başlıklı sunumunda Tukay’ın milleti için hizmet ettiğinin altını çizdi ve “Tukay yalnızca bir milletin edebiyatının temelini atmamış, Tatar Türkçesinin, Tatar kimliğinin gelecek kuşaklara ulaşmasını ve aynı zamanda halk millî unsurlarının başka şair ve yazarlar tarafından kullanılmasını da sağlamıştır. Tukay’ı minnetle anıyorum” dedi. AHBVÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava, "Kazan Tatar şairi Abdullah Tukay’ın Kırım Tatar Edebiyatındaki İzleri” başlıklı konuşmasında Bekir Sıtkı Çobanzade (1893-1937), Hamdi Giraybay, Şakir Selim (1942-2008) gibi şairlere Tukay’ın etkisinden söz etti. Sava, konuşmasını “Kısacık ömrüyle yaptığı işlerle yazdığı şiirlerle Kazan Tatar çocuk edebiyatının kurulmasındaki rolüyle yazdığı anadille sahip çıktığı kimlikle bütün Kırım Tatarlarının gönlünde taht kuran Tukay, kendinden sonra gelen şair ve yazarlara ilham kaynağı olmuş, eşsiz şahsiyetlerden biridir” diye tamamladı. Daha sonra AHBVÜ Araştırma Görevlisi Meryem Başkurt Sabaz, “Abdullah Tukay’ın Tuvgan Til Şiiri ve Türk Dünyasındaki Anadil” başlıklı sunum yaptı. Sabaz sunumunda Tukay’in resmi olmayan millî marş haline gelen “Tugan Tél” şiirini değerlendirdi ve ana dilinin önemini vurguladı. Sabaz konuşmasında Başkurt, Azerbaycan, Gagavuz, Karaçay Malkar, Kırgız Türkçesinde ana dili ile ilgili yazılan şiirlerden söz etti ve  “Tukay insanoğlunun yüzyıllardır ruhuna hitap eden bir duyguyu bizlere şiirleştiriyor. Bu sayede Türk dünyasının en tanınmış şairlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor”, dedi. Panelin sonunda AHBVÜ öğrencilerinden Batuhan Emre Ayyıldız “Baskıç” (Merdiven), Ömer Arıkoğlu “Közgé Ciller” (Sonbahar Yelleri) ve Zuhal Kartal “Milletke” (Millete) şiirlerini okudular. Her zaman olduğu gibi Tukay bu panelde de tüm Türk Dünyasını birleştirerek büyüklüğünü bir kez daha kanıtladı.

Türkiye’de Gabdulla Tukay’ı anma etkinlikleri panel ile sınırlı kalmayacak Antalya’da yaşayan Kazan Tatarları 26 Nisan tarihinde “Tukay, Kuray[1], Şiir” başlıklı bir etkinlik düzenleyecektir. 27 Nisan tarihinde ise İstanbul Tatarları önce Tukay’ı heykeli yanında anacak, heykele çelenk bırakacak akabinde Topkapı Parkı’nda Şiir Bayramı gerçekleştirilecektir.

Bizim gönüllerde, bizim kalplerde Tukay’ın ruhu, Tukay’ın şiirleri, Tukay’ın hüznü vardır. Tukay’ın ruhu yaşadıkça, Tukay’ın ezgileri çaldıkça Tatar milleti, Tukay dili olan Tatar dili yaşayacaktır!

Yazımı Tukay’ın “Tugan Tél” (Ana Dili) şiiri ile sonlandırmak istiyorum:

Ey ana dilim, ey güzel dil, anamın, babamın dili!

Senin sayendedir, dünyada öğrendiğim her şey

Bu dil ile evvelâ, annem ninni söylemiş,

Sonraları, geceler boyu ninem masal anlatmış.

Ey anadilimi her zaman yardımınla senin,

Küçüklükten beri hissederim sevincimi, kederimi.

Ey anadilim! Seninleydi ettiğim ilk duam:

Affet demiştim, beni, annemi ve babamı Tanrı'm. 

Kaynakça: Yüksel, Zühâl, Kırım Tatar Şairi Hamdi Giraybay, Ankara 2012.

[1] Kuray, uzun açık uçlu flüttür. Tatar Başkurt Türklerinin millî üflemeli çalgıdır.