Merhaba Mehmet Bey. Öncelikle evinizin kapılarını bizlere açtığınız için teşekkür ederim. Türk müziğine çağdaş bir yorum getirerek güzel bir albüm ile karşımıza çıktınız. Yepyeni bir albüm, hayırlı olsun. 

 Sizlerde hoş geldiniz. Buradan herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum. Evet, yaklaşık bir ay önce albümümüz piyasaya çıktı. Şimdiden herkese keyifli dinlemeler, sevgiler.

 Albüm ile başlayalım istiyorum. Albümün sıcacık bir adı var “Aşk Mevsimi”. Neden Aşk Mevsimi? 

 Albümün ilk şarkısı Aşk Mevsimi. Sözleri ve bestesi Nuriye Eracar'a ait. Ben aşk mevsimini 5. mevsim diye düşünüyorum. Hayatımızın her döneminde aşk mevsimleri olduğuna inanırım. Ve anlamlı bir tanım, çok sevdiğim için kullanmak istedim. Nuriye Eracar, şair, edebiyatçı, öğretim görevlisi çok sevdiğim bir aile dostumuz. Ayrıca TRT'de program yapımcısıdır. Kendisiyle yıllar öncesine dayanan bir dostluğumuz var. Mailimde unuttuğum bir şiirdi. Altı ay sonra tekrar karşıma çıkınca kafamdaki melodilerle örtüştü ve beste ortaya çıktı. Bu güzel sözler için buradan kendisine çok teşekkür ederim.

 Çok kısa sizi tanıyabilir miyiz?

 Öncelikle TRT İstanbul Radyosu’nda Türk Sanat Müziği ses sanatçısıyım. Bununla birlikte radyo ve televizyon için programlar hazırlayıp sundum. 8 yıl TRT Çocuk Korosu ve Gençlik Korosu eğitmenliği yaptım. TRT Çocuk korosu eğitmenliğim devam etmektedir. Ayrıca beste çalışmaları yapmaktayım. İlk bestemi 17 yaşında yaptım. TRT denetiminden geçen, radyoda ve albümlerde seslendirilen yaklaşık 30 şarkım bulunmaktadır.

TRT dışında da farklı çalışmalar içerisindeyim. Amatör korolarda şeflik ve yöneticilik yapıyorum. Şu ana kadar üç albüm çalışması yaptım. İlk albümüm “Senfonik Türk Müziği Konseri” albümüydü. İstanbul Teknik Üniversitesinde yaptığımız bir hayır konserinden alınan kayıtlardan oluşturduk. Üç yıl sonra yine bir konserden aldığımız kayıtlardan ikinci albümü yaptım. Bu konser de 17 kişilik hafif müzik orkestrası ile yaptığımız bir çalışmaydı. Onunda kayıtlarını alıp “Çağdaş Türk Müziği Orkestrası” adı altında canlı kayıtlardan oluşan bir albüm daha çıkardık. Dolayısıyla şu ana kadar konser kayıtlardan iki albüm yaptım. 

“Aşk mevsimi” albümü ise ilk kez tarzımı yansıttığım bestelerimden oluşan bir stüdyo çalışması. Bu albümde bestelerimin dışında iki farklı şarkı yer almakta. Bu şarkılardan biri, Yaşar Güvenir bestesi “Sensiz Saadet Neymiş” diğeri de sözleri Azerbaycan'lı şair Xeyal Rza, bestesi Naile Mirmemmedli’ye ait, benim için yapılan özel bir beste “Ayrıldık”. Önceki albümümde de bir Azerbaycan şarkısı hediye edilmişti. Azerbaycan’ı çok seviyorum. Ve güzel bir gönül birliği oluşturduğumuzu düşünüyorum.

 Albümden kısaca bahseder misiniz?

 Albümde öncelikle kendi şarkılarıma yer verdim. Bazılarının sözü ve müziği bana ait, bazılarının sadece müzikleri. Bestelerimden oluşan bir albüm. Bestelediğim şarkılar vardı ve onları bir şekilde ortaya çıkarmak istedim. Albümde toplam 8 şarkı var. “Ayrıldık” isimli Azeri şarkının iki versiyonu var. Azerbaycan ve Türkiye Türkçesi ile seslendirdim. Bir de yaptığım bir bestenin altyapısı (karoke) albümde yer alıyor. Şarkıyı sevenlerin seslendirmeleri için. Güzel geri dönüşler alıyoruz.

 Albümünüzde “Gönlü Güvercinli Kadın” şarkısına güzel bir klip geldi. Özellikle neden bu şarkıya klip çektiniz? Ve klipten bahseder misiniz?

 "Gönlü Güvercinli Kadın" şarkısı Tekin Gönenç'in. Uluslararası bir şair olan Tekin Gönenç'in 5. baskısının yapıldığı bir şiir kitabının adı ve onun şiiri. Ayrıca akademik ödüllü bir şiir. Marmara Üniversitesinin düzenlediği bir yarışmada özel bir ödül aldı. Bu şiir yaklaşık bir yıl piyanonun üzerinde durdu ve olgunlaştığı bir anda ortaya çıktı. Çağdaş Türk Sanat Müziğine daha çok da “Pop Sanat Müziği”ne bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. Umarım ki uzun yıllar sonrada keyifle dinlenir.. Çünkü hemen tüketilecek değil, uzun soluklu bir albüm olsun istedim umarım ki öyle olur. 

Klibe değinecek olursak; Avustralya da büyüyen yönetmenler Cem ve Tarkan Özel’le tanıştık. Onlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda bu klip projesi oluştu. Onlar da bu şarkıyı çok sevdiler ve sonuçta çok keyifli ve kaliteli bir çalışma ortaya çıktı. Müzikseverlerin de aynı görüşte olduğunu düşünüyorum. Klip Youtube’ta bir ayda 570 bin izlendi.

Ancak daha geniş kitlelere ulaşmasını isterim. Müzik kanalları o kadar çok para istiyor ki gerçekten kanal yayını konusunda çok sıkıntı çekiyoruz.

 Hangi korolarla çalışıyorsunuz?

“Mehmet Özkaya Türk Müziği Korosu”  “Boğaziçi Üniversitesi Türk Sanat Müziği Korosu”, “Fenerbahçe Gönüllü evi Türk Sanat Müziği Korosu” “Halkbank Türk Sanat Müziği Korosu” ve “TRT İstanbul Radyosu Türk Sanat Müziği Çocuk Korosu” TRT çocuk koroları kurumun belirlediği şartlarda yaklaşık her yıl açılan sınavlar sonucunda alınan öğrencilerden oluşuyor. Halk Bankası kendi bünyesinde çalışanlarının ve emeklilerinin oluşturduğu bir koro. Bu iki koronun haricinde diğer korolara hiç bir şart aranmadan herkes gelebilir. Çalışmalar haftada bir kez yapılıyor. Korolarda repertuar çalışmasının yanı sıra nefes ve ses çalışması da yapılmaktadır. Haftada üç saat yapılan çalışmalar sonucunda yılda 2 konser verilmektedir. 9 yıl Örnekal Musiki Topluluğu olarak çalıştırdığım koroya koro arkadaşlarım benim adımı verdiler. Bu benim için çok onur verici bir durumdu. Buradan kendilerine bir kez daha teşekkürlerimi gönderiyorum.

 Albümde güzel bir “İstanbul” şarkısı da var bizleri kıpır kıpır eden. Hikayesi var mı?

 Yurt dışından gelen bir turistin İstanbul’u görüp onun üzerine bir şeyler hissedip neler söyleyebileceğini düşünerek yazdım. Yani bir turistin yerine koydum kendimi. Dünyanın en güzel şehirlerinden İstanbul’u gördüğünde neler hisseder diye düşündüm. Ve böyle çıktı bu şarkı. Bir de İstanbul büyüleyici  bir şehir oldukça kozmopolit bir yapısı var. Herkesi barındırıyor ve herkese kucak açıyor.  İçinde Türk müziği var, Akdeniz müziği var yani dünya müziği var. Dünyada da kabul görsün istedim. Bence şehir şiirleri ve şarkıları tanıtım açısından çok önemlidir. Bunu ben İstanbul’un dünyaya tanıtılması adına yaptım. Umarım amacına ulaşır. 

Bundan 5 yıl önce bir albüm çıkarttınız… Farklı bir Türk müziği anlayışı nereden ve nasıl ortaya çıktı?

Bilindiği gibi Türk Müziği sistemi, tek ses sistemine  göre olup, batı müziğinden farklıdır ve dünyada etnik müzik olarak bilinmektedir. Ayrıca Türk müziği Arap müziğine benzetilerek Hint ve Yunan  müziklerinden daha az bilinmektedir.  Müzik, çağını yansıtır. Bizde yaşadığımız dönemi ve çağı yansıtan yeni çalışmalar yapmak ve zengin, köklü müzik kültürümüzün tanınmasına ve tanıtılmasına katkı sağlamak durumundayız. Bu zengin ve benzersiz melodilerin sınırlarımızı aşması en büyük hayalimdir. Ayrıca yeniliklere açık bir sanatçıyım. Bu düşünceden yola çıkarak Alışagelmişin dışında bir şeyler yapmak istedim. Ve verdiğim iki özel konserde farklı Türk müziği icra denemeleri gerçekleştirdim. 5yıl önce İstanbul Teknik Üniversitesinde bir hayır konserinde solist olmam teklif edildi. Güzel bir projeydi, memnuniyetle kabul ettim. Büyük bir orkestra oluşturuldu şarkılar seçildi 3 ay çalışıldı ve 3 ayın sonunda büyük bir konser verildi. Bu konser için hatırı sayılır bir bütçe ayrıldı. Bende bir gecede tüketilsin istemedim ve kayıtlarını aldım. Stüdyo ortamında istenmeyen sesler ayıklandı dinlenebilir hale geldi. Konser kaydı olarak albümü çıkardık. “Senfonik Türk Sanat Müziği Konseri” albümü Avrupa Gazeteciler derneğinden ve Azerbaycan’dan iki ödül aldı. Örnek olarak gösterilebilecek bir çalışma oldu.

İkinci bir albümümde yine bir hayır konseriydi geliri de burslu öğrencilere aktarıldı. 

Bu defa Atilla Atasoy ve Melahat Gürses konuk sanatçı olarak hiç bir ücret almadan konsere katıldılar. Çok güzel bir konserdi. Bunun da kayıtlarını aldık, 2014'te de “Çağdaş Müzik Orkestrası Konseri” albümü de böyle çıktı. “Aşk Mevsimi” albümü ise yıllardır yaptığım çalışmalardan oluşan bir albüm oldu. Yaşar Güvenir'in tarzın ve beyefendiliğini çok severim. Diğer iki albümde olduğu gibi bu albümde de Yaşar Güvenir’den bir şarkıya bu defa “Sensiz Saadet Neymiş” şarkısına yer verdim. Hatta yeni albümümde şarkıyı stüdyoda okurken Yaşar Güvener'in oğlu sevgili Murat Güvenir’i stüdyoya davet ettim. Geldi ve çok mutlu oldu.

Çağdaş Türk müziğini nasıl tarif ediyorsunuz? 

Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Geleneksel Türk Müziği ulusal müzik kültürümüzün temelini oluşturur. Aslı bozulmadan korunmalı ve yaşatılmalıdır. Bu tarzda yapılan çalışmaların bu temel üzerine  kurgulanması gerektiğini düşünüyorum. Bana göre müzik, çağını yansıtır. İcra edilen bir eserin hangi döneme ait olduğunu anlamak yaklaşık olarak mümkündür. Bizde yaşadığımız dönemi ve çağı yansıtan yeni çalışmalar yapmak ve zengin, köklü müzik kültürümüzün tanınmasına ve tanıtılmasına katkı sağlamak durumundayız. Ayrıca Çağdaş Türk müziği,  klasik kalıpların içinde tek sesli icra edilen ve belirli üstadların tarzının taklidi değildir. Muhteşem eserlerimizi evrensel sunumla dinletebilme çabası bence Çağdaş Türk Müziği anlayışıdır.

 Muhteşem bir sesiniz var. Müzik yaşamınıza nasıl başladınız?

 Çocukken sesimi çok beğenirlerdi. Hatta ilkokul öğretmenim ben şarkı söylediğimde o kadar çok duygulanırdı ki gözleri dolardı. Sonra müsamerelerde assolist olarak çıkarırlardı Ayrıca ailede abim iyi gitar çalardı bir dönem orkestrada çalıştı. Eve farklı enstrümanlar getirirdi, bende çalmaya çalışırdım. Ablam da gitar çalar. Biz bir araya geldiğimizde birlikte müzik yapardık. 2 yıl Halk müziği derneğinde mey çaldım. Sonra özel dersler aldım. Ardından askerlik.. Edremit Orduevinde müzisyen olarak yaptığım askerlikten bittiğinde bu işi mesleğe dönüştürmek istedim.  Bir yandan İşletme eğitimini bitirdim. Biraz geç olsa da halen Haliç Konservatuarında yüksek lisans yapmaktayım.

 Allaha şükrediyorum

Beste yapmak, şiir okumak, öğrencilerle ilgilenmek, enstrüman çalmak. Müziğin içinde yaptığım her çalışma her aşama beni çok mutlu ediyor. Müzik benim için bir hayat tarzı. Böyle bir yeteneğim olduğu için de Allaha şükrediyorum. Sevdiği kulları arasında olduğuma inanıyorum. 

"22 yıldır Özden Özkaya ile evli olan Mehmet Özkaya çiftinin 20 yaşında Melis adında bir kızları var"

 Yakında ne tür projeler var?

 Öncelikle albümdeki şarkıların uzun soluklu olduğunu düşünüyorum. Bunların her birine klip çekmek istiyorum. Beş yıl önce TRT'de “Lacivert” adında televizyon programı yapmıştım, çok beğenilmişti. Televizyon için düşündüğüm bir kaç projem var. Sadece TRT’de değil diğer kanallarda da olabilir. Şu an kanallarda müzik programı hiç yok. Kaliteli aynı zamanda eğlenceli bir program neden olmasın. TRT Nağme’de her Cuma 18.00-19.00 “ saatleri arasında “Akşamın Neşesi” radyo programını hazırlayıp sunuyorum. Televizyon, Radyo ve sahne konserlerimiz oluyor.  Aslında çok yoğun bir dönemi atlattım. Geçen hafta itibariyle konserlerimiz bitti biraz soluklanacağız. 

Bu arada birlikte çalıştığım korolardan “Fenerbahçe Gönüllü Evi Türk Sanat Müziği Korosu”  ile Almanya Köln'de Nisan ayında güzel bir konser verdik. Geçen sene de Makedonya'da konser vermiştik. Ekim ayında Azerbaycan konseri var. Yurt dışında Türk müziğini tanıtmak, soydaşlarımızla birlikte şarkı söylemek bizi çok mutlu ediyor.

 Albümün tanıtımını yaptınız mı?

Her çıkan albümüm için büyük bir lansıman gecesi düzenliyorduk önceki albümümde bir gemide yaptık lansmanımızı. Bu sene de düşündük. Fakat terör yüzünden yitirdiğimiz canlar nedeniyle yapmadık. Milletimiz bu beladan bir an önce kurtulur inşallah. Bu sebeple albümü basına tanıtma durumumuzu biraz erteledik. Dinlendikçe tanınır ve önerilir diye düşünüyorum. 

Beraber söylediğimiz her türkü her şarkı bizi daha çok birbirimize bağlar. Keşke insanlar sanatla uğraşmaya vakit ayırsalar da savaşlar çıkmasa. Çocuklar babasız kalmasa..

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Öncelikle çocukların ve kadınların mutlu olduğu bir dünyada açlık ve sömürü olmadan yaşayan mutlu insanlar hayal ediyorum. Tüm okurlarımıza sanatla dolu bir yaşam dilerim. Daha kaliteli müzik dinlemelerini öneririm. Sadece tüketim için yapılmış şarkılar yerine yıllarca her yaşta dinlenecek şarkıları dinleyebilirsiniz. Bu seçicilik yeni ve nitelikli eserlerin çıkmasına zemin hazırlayacaktır. 

Hepinize sağlık, huzur dolu günler dilerim...

 

Doğum tarihi: 06 Ekim 

Burcu: Terazi

En sevdiği huyu: Pozitif düşünmek

En sevmediği huyu: Kararsızlık

En sevdiği renk: Mavi

Uğurlu sayısı: 17

En sevdiği film: Unutursam fısılda

En sevdiği söz: Unutmayın! Dünya da yaşamıyoruz, dünyadan geçiyoruz. Hz. Mevlana

Röportaj: Elif Günay 
Fotograf: Ekrem Algın