İSTANBUL

Yaran, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde, Diyanet İşleri Başkanlığı önderliğinde, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen "33. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı Beyazıt Ramazan Sohbetleri"nde yaptığı konuşmada, sarhoş edici içkilerin haram olduğunu söyledi.

Aklın korunmasının esas olduğunu dile getiren Yaran, "Aklı geçici veya devamlı olarak devre dışı bırakan hiçbir şey kabul edilemez. Uyuşturucu, yeni icat edilen, bugün çok meşhur olan madde, hepsi içine alınacak genişlikte aklı devre dışı bırakan hiçbir madde, uygulama İslam'da yer bulamaz. Bunun için içki yasaklanmıştır" diye konuştu.

Neslin devamının da önemli olduğunu, bu yüzden evliliğin meşru kılındığını ifade eden Yaran, "İslam'da her türlü iftira da yasaktır. Zina iftirası ise çok daha önemlidir ve bu iftiranın cezası da Kur'an-ı Kerim'de açıklanmıştır. Net belirlenen suç ve cezalar azdır, çoğu genel, zamana, zemine bırakılmıştır. Bunlarla ilgili hep özel cezalar vardır" ifadelerini kullandı.

Yaran, hayatta asgari ihtiyaçların temin edilmesinin esas olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Asli ihtiyacını temin edemeyenler için destek vardır İslam'da. Ekonomistler, 'İhtiyaçlar sonsuzdur' der. Toplum olarak ihtiyaçlarımızı gideremezsek, toplumda huzur yok olur. Toplumda huzur olmadığında elimizdeki imkanlar, başımıza bela olur. Terörün olduğu zamanlarda, sıkıntılı zamanlarda en çok sıkıntıyı zenginler çeker. Çünkü onun elindekini diğeri almak ister. Bizim dinimiz, toplumsal ihtiyaçlar için denge mekanizmaları bulmuş. Zekat, olmazsa olmaz bir borçtur, haktır, fakirin hakkıdır. Fakirin hakkıysa, zenginin borcudur. Verme olayı, zekatla sınırlı değildir. Zekatın ötesinde sadaka var. Sadaka, sadece vermekle değil, yapmak, konuşmak, gülümsemekle de olur."

 "Türkiye'den çok beklentiler var"

Ramazan Bayramı'nda herkese akrabalarını ziyaret etmesini öneren Yaran, akrabalık bağlarını canlı tutmak gerektiğini bildirdi.

"Hiç kimse kimsesiz kalmasın, bu ramazan ve her zaman" diyen Yaran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rabbim benimleyse herkes benimle, sağlam bir imanım varsa kendimi kolay kolay kimsesiz hissetmem şeklinde düşünerek, buna kendimizi alıştırmamız lazım. Bir cemaat alışkanlığı varsa bu çok büyük bir imkan. Orada insanlarla konuşma, tanışma, destek alma imkanı bularak insanlarla kaynaşılır ve bir araya gelinebilir."

Yaran, Türkiye'de çok sayıda mülteci olduğunu vurgulayarak, "Suriye'nin durumu zor. Allah bir memlekete felaket vermesin. Bu manada her ne kadar görüş ayrılıkları olsa da ülkemiz, iyi. Çarpışan Müslümanlar var. Irak, Suriye ve Mısır'da var. Dünyanın bize, İslam'a ihtiyacı var ve pek çoğunun gözü de bulunduğu mevkisi itibariyle Türkiye'de. Bu manada Türkiye'den çok beklentiler var. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, İstanbul Müftülüğü'nün kardeş şehirleri var ve her yerde etkinlikler yapılıyor" diye konuştu.