Ekranlarda gördüğünüz birçok değerlendirmenin hep aynıtezlerin ve anti tezlerin olduğu dikkatinizi celbetmiştir. Son günlerde en çok duyduklarınızn başında ;İran'la İsrail danışıklı dövüş yapıyor, 7 Ekim saldırısının amacı Filistin hareketinin sekülerleştirilmesi ve topyekün oradan kaldırılması için gerçekleştirilmiş bir operasyondur, vs…” Farkındaysanız üçüncü bir görüş yok. Hep aynı tezlerle dünya kamuoyu meşgul ediliyor ama aslında Orta Doğu coğrafyası başta olmak üzere olan biten her şeyi değerlendirirken “Dinler Savaşı'ndan “ bağımsız değerlendirmemek gerek. Şöyle özetleyeyim, semavi dinlerin mezhepler üzerinden ayrılıştırılmasının had safhaya vardığı bir süreci yaşıyoruz
Amerika Trump döneminde Orta Doğu coğrafyasından çekiliyoruz dedi ve ardından Türkiye'nin egemen olduğu bir gerçeklik mi başlayacağı konuşuldu.Ancak asıl gerçekleri konuşalım, devlet politikası olarak Şiilik mezhebini yaymak amacında olan İran'ın hem Suriye'de, hem de Irak'ta nüfuzunuartırmaya çalıştığını görüyoruz. İran-Türkiye Savaşı çıkarmak isteyen üst aklın bu hedefini asla gerçekleştirememesi,dünyabarışını koruyabilmemiz için şart.
Suriye iç Savaşı sonrası olanlar, Kuzey Irak'ta, Kandil'de, İdlib'de suni terör gruplarının oluşturulması olan biten her şey Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli egemenliğine yöneliktir.Son olarak Türk ordusunun gerçekleştireceği sınır harekatını engellenmek için herşeyi denediklerini görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti devleti’ne kefen biçmeye çalışanlara deli gömleği giydirecektir.Devletimizin bekası ,halkımızın refahı,huzuru için ne gerekiyorsa yapılmaktadır.Yerigelmişken şuna değinmeden geçemeyeceğim.Hangi siyasi partiden olursa olsun ,halkı temsil etmek için meclise gönderilen her bir vekil ömür boyunca bu temsile yakışır şekilde yaşamalıdır.Bu bilinçte olmayanlar başta siyasetin varlığına sonra bağlı oldukları siyasi partilere zarar vermektedirler.Halkımızın teveccühüne m mazhar olacaksınız tokadını mı yiyeceksiniz bu sizin davranışlarınıza ve aldığınız kararlara bağlı.
