Bilindiği gibi İkizler burcu iletişimin burcudur. Dolayısı ile Ay’ın ikizler burcunda yaptığı seyahatler sırasında, haberleşme ve iletişim trafiği artar. Bu haberler genellikle derinliği olmayan yüzeysel haber düzeyindedir. Çoğu zaman dedikodu veya magazin haberde sayılabilirler…
Her şey çok hızlı yayılacaktır. Ve bir haberin ömrü yenisi çıkana kadardır.
Yani ülkemiz içinde gündemin hızla değişeceği bir gündür… Olayların çeşitliğili ve haberlerin gündemde sıklıkla yer değiştiğinden; olaylarda derinleşmek pek mümkün gözükmemektedir…
Sıkça değişen manşetler veya sıkça “son dakika” haberleri görebiliriz bugün…
Güne sabah şafak sökerken hakim olacak olan saatlerde 05:57 Ay Kare Neptün açısı ile kafada karışıklık nedeni ile düzensizlik ve belirsizlik artar. Hayal dünyasında olur gerçekle bağı kurmakta kişi zorlanır.
Sabah saatlerinde saat 09:04 itibari ile Ay ile Düğümlerinin uyumlu açılarının kesinleşmesi ile, daha çok hislerinize dayanarak attığınız gelecek adımlarınız olumlu sonuçlanabilir…
Öğle saatlerinde kesinleşen ve günün en olumlu enerjisi olan (14:17) Ay ile Jüpiter'in açıları oldukça rahatlatıcı olduğundan bu saatlerde başlatılan işler akşam saatlerine kadar pürüzsüz ve ve yayılarak ilerler. Ancak burada abartı da hakimdir. Buna dikkat etmek gerekebilir…
İştahınızda abartılı şekilde açılacağından burada kilo almaya dikkat etmekte fayda olacaktır…
Akşama doğru ise saat 19:29 da kesinleşen Ay Uranüs sekstil açısı ile de g heyecanlı, sürprizler, ani beklenmedik konular gelişebilir.. Sıra dışı farklı bir akşam olarak gelişecek olan bu akşamı keyifli bir şekilde değerlendirebilirsiniz..
Geceye doğru ise saat 21:24 da kesinleşen Güneş Satürn üçgen açısı ile de otoriteden destek görülen çalışma ve disiplin zamanıdır . Muhtemelen yaşlı erkeklerden destek görülen saatlerdir…
Bu nedenle büyüklerinizle önemli bir şey konuşmak istiyorsanız destek olunacağı bu saatleri kullanmanız yerinde olacaktır…
KISACA GÜNÜ TOPARLARSAK:
Sabah kalktığımızda kafamızın bulanık oluşundan dolayı tam net olarak ne yapmak istediğimizi bilemesek te, hislerimize güvenerek aldığımız kararlar bizi doğru yöne görütme olasılığı yüksek. Gün içinde abartılı çoşkulu hislere hakim olabiliriz, kendimizi neşeli ve çoşkulu hissedebiliriz. Akşamın hazırladığı sürpriz gelişmeler ile rutin dışı bir gün yaşamanız mümkün. Yaşı ilerlemiş erkek ve otorite kişilerden destek görülecek zaman dilimi olduğundan toplantı gibi olaylar akşamüzeri olumlu gözüküyor…
Bugün size özellikle rüyalarımızla ilgili öneme dikkat çekmek için, farklı yöntemlerden bahsedeceğim. Bunlardan biri sıkça duyduğumuz astral seyahatlerimiz.
Nasıl oluyor ve nedir, kısaca değinmek istiyorum.
Astral Seyahatler
Bir çoğumuz bu sözü ara sıra duyarız.
Ben de çoğu zaman rüyalarımda uçar ve uyandığımda kollarımın ağrıdığını hissederim.
Sanki kuş gibi uçmuşumda kollarım yorulmuş olarak uyanırım.
Yıllardır bunu merak ediyorum, nedeni nedir bunu diye.
Mesela hiç unutmadığım bir rüya var ki; bir tufan sonrasını görüyorum.
Her şey durulmuş, Güneş yeniden doğmuş ve doğa ilk halini almış gibi ve tabii ki uçarak..
Hep şunu sorarım bu geçmiş mi, gelecek miydi diye? Karar veremediğim bir “zaman” olayı hakim konuya...
İnsan özgürlük yolunda neler denememiş ki tüm tarihi boyunca?
Tüm denemeleri sonucunda yeryüzüne biraz daha gömülmüş ve her kuşakta madde hapishanesinin parmaklıkları biraz daha çoğalmış.
Son nesillerin, yirminci yüzyılın bilimi ile gömüldüğü; “görüyorsam, tutuyorsam vardır, görmüyorsam yoktur” düşüncesi bunun en iyi kanıtıdır.
Lakin Kuantum bilimi, ışık ile ilgili keşifler, enerjilerin ve rezonansların görüntülenmesi; 21. yüzyılı farklı bir bilinçle başlatabildi.
Şimdi binlerce yıl öncesinden kalan bazı bilgiler, daha açıklanabilir duruma geldi.
Bu bilgilerden en önemlisi de, bedensiz hareket edebilmek, yani bilinen adıyla astral deneyimlerdir.
Astral deneyimler, bedenin olduğu yerden kıpırdamadan, bilincin yaptığı seyahatler diye tanımlanır.
Aslında astralin birçok çeşidi vardır. Rüyalar da astral olaylardır. Rüyada birçok deneyim yaşarken, bedenimiz olduğu yerden ayrılmaz. Yolculuğu yapan nedir öyleyse? Dokunuyorsam vardır diyenlere iyi bir soru bence…
Rüyada gidebileceğiniz durumlara ya da yerlere uyanıkken neden gidemeyesiniz?
Rüyada nerelere gidilebilir?
Tanımadığımız yerlere, tanıdığımız yerlere, dünyadaki mekânlara, başka dünyalara, eski günlerimize, gelecek günlerimize, kendi bilinçaltımıza ya da başkasının bilinçaltına…
Rüyalarını hatırlayanlar çok iyi bilir bu seyahatleri. İnsan rüya bu ya deyip, o alanın içinde her şeyin mümkün olduğunu kabul ederek anlatır da, “ben uyanıkken odanın tavanından çıktım, sokağı seyrettim, komşunun arabasının üstünde dolaştım”, demeye çekinir.
Aklın hapishanesi, bu olayları yargılar çünkü.
Bu yargılar, insanın bedensiz seyahatini engelleyen en kalın parmaklıklardır.
Astral yolculuk hakkında yanlış bilinen şey ise, bu yolculuğu ruhun yaptığının sanılmasıdır. Ruh bedene dolup boşalan bir şey değildir.
Bu yolculuğu yapan ruh değil, bilinçtir. Bu yüzden astral sırasında kaybolmak ya da geri dönememek gibi bir durum söz konusu değildir.
Bilinç, bedene sıkı sıkı bağlıdır ve kaybolmaya değil, bedene dönmeye meyillidir.
Doğduğumdan beri yaşadığım bir sürü olayın akılcı ve bilimsel tanımlarını bulabilmek için düştüğüm yolda, kendimi astroloji ile de bu konuların içinde buluverdim.
Hiç planlamamıştım oysa bunu akıl düzeyinde.
Her ikisi de beden hapishanesinin dışındaki alana ait.
Bana göre astral olgusu; zaman kavramını, ışığın dinamiğini, atom altı boyutu ve titreşimin geçerli olduğu her alanı içine alıyor.
Yine de hala kollarımın uyandığında neden ağrıdığını bulamadığım bu sorunun cevabını, şimdilik uçmaya başlasam da, bunu başka cevaplarının da olduğunu düşünüyorum.
Şifa olarak yaptığımız bazı çalışmalarımız var arkadaşlarımızla belli saatlerde sanal ortamda da buluşup yapıyoruz bunu.
Burada gerçekleşen ise şöyle oluyor ;değişik yöntemler ile uzağa şifa gönderdiğinizde, gözlerin görmediği bir olay gerçekleştiriyorsunuz.
Bir bedenin bilincinden çıkan bir takım şeyler astral bir seyahate çıkıyor ve başka bir bedene ulaşıyor.
Bu yolculukta biyofotonların önemli olduğu tespit edildi ve niyetin taşıyıcılığını yaptıkları kabul ediliyor.
Yarın: Biofoton nedir?
Sağlıkla
