104 şüphelinin 7 ayrı suçtan ifadesi alınıyor

İSTANBUL

Şüphelilerin "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" ile "Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" ve "Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme"nin de aralarında bulunduğu 7 ayrı suça ilişkin ifadeleri alınıyor.

İstanbul cumhuriyet savcılarından İrfan Fidan ile Okan Özsoy'un, emniyette "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürüttüğü "casusluk" ve "yasadışı dinleme" soruşturmaları kapsamında, dün sabah saatlerinde İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Van, Antalya, Adıyaman, Şanlıurfa ve Bitlis'in de aralarında yer aldığı çok sayıda adrese operasyon düzenlendi. 

Operasyonda, aralarında eski Terörle Mücadele Şube Müdürleri Ömer K. ve Yurt A, eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Kazım A, eski İstanbul Asayiş Şube Müdürü Erkan E. ve eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Y'nin de aralarında bulunduğu 105 kişi gözaltına alındı. 

Emniyetteki işlemleri tamamlanan 2 kişi ise serbest bırakıldı. 

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Yerleşkesi'nde Terörle Mücadele Şube ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinde gözaltında tutulan şüpheliler, gruplar halinde hastaneye götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi.

Gözaltındakilerin yakınları, bilgi alabilmek için Emniyet çevresinde bekliyor. 

Kelepçeye tepki

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Ali Fuat Y, kelepçe takılmasına tepki gösterdi.

Yine gözaltına alınanların avukatları da yaptıkları açıklamalarda, şüphelilere kelepçe takılmasına karşı çıktı.

"Casusluk" soruşturması 15 ili kapsadı

Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan'ın yürüttüğü "casusluk" soruşturması kapsamında 76 emniyet görevlisine yöneltilen suçlamalar arasında "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek", "Suç için anlaşma" "Görevi kötüye kullanma", "Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme", "Resmi belgede sahtecilik" ve "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" yer aldı. 

"Casusluk" soruşturması kapsamındaki operasyonlar 15 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

"Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs"

Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy'un "yasadışı dinleme" iddialarına ilişkin yürüttüğü ve eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Y'nin de aralarında bulunduğu 39 şüpheli hakkında da TCK'nın 312. maddesi uyarınca "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan soruşturma yürütüldüğü kaydedildi. 

Bu şüpheliler için ayrıca, "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek", "Suç için anlaşma" "Görevi kötüye kullanma", "Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme", "Resmi belgede sahtecilik" ve "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçlamaları da yapıldı. 

"Amaçları casusluk"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca  operasyona ilişkin yapılan açıklamada, "sözde Selam-Tevhid" örgütü kurulduğu iddiasıyla 251 kişi hakkında yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararı verildiği belirtildi.

Bu soruşturma kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve bakanlarının, diğer ülke yetkilileri ile görüşmelerinin kaydedildiği, MİT Müsteşarı'nın kod adıyla örgüt üyesi olarak dinlenildiği ifade edilen açıklamada, casusluk yapıldığının tespiti üzerine, Selam-Tevhid adlı örgüt adıyla soruşturma yapan, gerçekte amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verildiği kaydedildi.

"Yasadışı dinleme" iddiaları soruşturmasının ise  Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerinin, İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi hakkındaki suç ihbarında, çok sayıda kişinin sahte kimlik ve bilgilerle değişik zaman dilimlerinde özel amaçlı dinlenilip, konuşmalarının kayda alındığı yönündeki ihbarı üzerine başlatıldığı belirtildi. 

Soruşturmada ilk başta 250 civarında içlerinde milletvekili, hakim, basın mensubu ve üst düzey bürokrat olan kişilerin sahte belgelerle, ilgisi olmadıkları yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçeleriyle dinlendikleri ifade edildi.