SEVGİLİ DOSTLARIM!
Dünyada ve ülkemizde çok garip hatta tüyler ürperten gelişmeler yaşanıyor. İnsanların her şeyden önce kendilerine saygıları kalmamış. İnsani duygulardan yoksun mahluklarla beraber yaşıyoruz bu dünyada ancak ne yapmalıyız ona bakmalıyız. Hayvanlar bile doğurduğu yavrusunu kötülüklere karşı koruyor, ayaklarının üzerinde duruncaya kadar kol kanat geriyor, yol gösteriyor ve seviyor. İnsan yavrusunu sevmez mi, hem de koşulsuz sever! Kılına zarar gelsin istemez. Hepimizi can evinden vuran haberlerle her gün irkiliyoruz. Çocuklara cinsel istismar! İnanılmaz bir durum ve her geçen gün artıyor. Şok oluyoruz, minicik bebeklere bile bunu düşünebilen yaratık insan olamaz zaten. Çözüm caydırıcı cezalar olabilir ama gerçekten caydırıcı olmalı. Aileler çocuklarını eğitmeli, istemedikleri yaklaşımlara karşı, dur demeyi, yardım istemeyi öğretmeli. Ya kimsesiz gariban yavrular. Onlara da devlet de bizler de sahip çıkmalıyız. Gelecek nesilleri onlar oluşturacak, bu travmalarla nasıl sağlıklı yaşanabilir. Kimsesiz bir yavrunun, her canlının, tek istediği koşulsuz sevgi ve ilgidir. Bunu verebiliriz, gönüllü çalışabiliriz. Hem kendimiz hem de minikler mutlu olur, iyi hissederiz. Toplum olarak bir kendimize gelmemiz lazım. Sorunlara sesimizi çıkarmamız, çözümlere ortak olmamız, insiyatif kullanmamız lazım yoksa insanlık bile elden gidiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ileri görüşlü saygıdeğer Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını çocuklara, ülkemiz ve tüm dünya çocuklarına hediye ederken ,onlara güveniyordu. Biz de geleceğimize güvenebilmek için onları, sevgi, güven ortamında, nadide bir çiçek gibi özenle büyütmeliyiz. Onların o güzel, pespembe dünyalarında kabuslar olmamalı. Ey efendiler, çekin pis ellerinizi, kadınların ve masum yavruların üzerinden !