EĞİL PİSA EĞİL  
Gezmek, görmek, yeni kültürler tanımak için bir sonbahar günü, valizimi elime, sararan yaprakları koynuma aldım, düştüm yollara. 
Gördüklerimi, dinlediklerimi kısa kısa aldığım notları paylaşmak istedim sizlerle. Maskeler, maskeli insanların olduğu, bir kadın çizmesi görünümlü, rengârenk yeşil, kırmızı, mavi panjurlar, ferforje parmaklıklı köprülerin olduğu, İtalya tarihinin yansımalarını görmek için kısa bir İtalya turuna katıldım. Rönesans’ın beşiğini görmek istedim 
Dar sokaklar, sokaklarda kopyaları, müzelerde asılları sergilenen heykeller,  aşk merdivenleri… Şehirleri bölen nehirler, Kulesi eğik muhteşem bir yer.  Gitmeden önce hava durumuna baktım, yağışlı gösteriyordu. Sonbahar, güneşi ile karşıladı güneşi ile uğurladı bizi. Akdeniz iklimi ne de olsa.   
 Başak burcu olarak planlı ve programlı olmayı sevenlerdenim. Pisa ilk durağımızdı. Surların yakınında bir yerde indik. Buradan itibaren zencilerin tezgâhlarının sıralandığı bir yoldan ilerledik.  Çantalar, magnetler, şapkalar  sıra sıra…
 Kuleyi ilk gördüğümüz bu muhteşem manzara karşısında şaşkınlıkla  “ Aaa bu kule gerçekten eğriymiş” dedik. 
Rehberimizle birlikte girdik, Pisa şehrinin katedral Meydanına. 6 sütun dizisinden oluşan bu kule 800 yıllık geçmişi ve eğik yapısıyla dünyanın sayılı yapıları arasında ihtişamını koruyor. Girerken eğildiğini görürsünüz. Sizi saygıyla selamlarcasına. Eğik ama muhteşem duruş. Büyüleyici Pisa kulesi önünde siz eğiliyor, düzeltmeye çalışıyorsunuz. Her yıl milimetrenin onda yedisi kadar güneye eğilen kule, Pisa kulesi.
Galile bütün deneylerini,  aynı fizik Kanununa uyarak düştüklerini, bu kulede ispat etmiş.  294 basamaklı bu kulenin basamaklarını inmeyi göze aldım. Çıkmayı göze alamadım. “ “Önümde daha uzun yıllar var. ”dedim. Kim bilir belki bir gün çıkarım.
”Eğil Salkım Söğüt Eğil Bu Benim Ki Sevda Değil. ”diyen şarkı sözleri söğüdü tam olarak tanımlamış.
Ya Pisa Kulesi? Salkım söğüt değil ki bir kule nasıl eğilebilir.
 “Eğil Pisa Eğil” Pisa Kulesi inşaat halindeyken eğilmeye başlamış, zeminin yumuşak olmasından dolayı ve ününü altındaki çürük zemine borçluymuş. Roma mimarisinin en güzel örneklerinden birisi olan bu kulenin giriş kapısında birçok turist dükkânları var. Dükkânların bir kaçında, üzerinde Atatürk resmi olan bayrağımız asılı. Ve “Her yer Taksim, her yer direniş.” yazılıydı bir dükkânın önünde. Adım başı seyyar satıcılar görürseniz şaşırmayın. Türkçe konuşanları da görebilirsiniz.” İstanbul üzerinden geldik.” diyen bir kaç satıcı ile karşılaştığınızda Pisa’nın eğik yüzünü görmeseniz kendinize “Ben neredeyim?” sorusunu dahi sorabilirsiniz. Çinli işçiler çok fazla pazarlık yapıyorlar, satmak için ısrar ediyorlar. Birçok zenci seyyar satıcının size nasıl yapıştıklarına da tanık oluyorsunuz.
Masmavi gökyüzü ve bulutların arasından süzülen güneş ışığının huzmeleri, düğün pastasına benzeyen,  kulenin ihtişamına ışık katıyordu.
Etrafındaki yeşil alan oldukça güzel. Çimlerin üzerine sere serpe uzanabilir. Uzandığınız yerden kuleyi izleyebilir, Anı kayıt altına almak için her açıdan fotoğraf çekebilirsiniz. Çimlerde dinlendik. İtalya’da Duomo kelimesini sıkça duydum. Tam olarak karşılığı katedral. Araştırdım, bizdeki karşılığı Ulucamiler.  
Pisa’da eğilen bu karizmatik yapıyı görmek, harikaydı. Eğilmek yakışıyor Pisa’ya.
Pisa’yı gittim, gördüm. Düzeltemedim. Diğer gidenler gibi.  
“Eğil Pisa Eğil”