Bu turnuvada, asıl değerlendirme yapılacak konu, Türk Milli Takımının başarısız, Türk Milletini kahreden, utandıran durumudur. Bir müsabakayı kaybedebilirsiniz, bu tabiidir, ancak futbol oynayarak, mücadele ederek Fransa’da, bizim milli takım, oyundan ziyade, primlerle gündeme geldi. Nitekim, elenme başarısı için 150000 Euro aldılar. Takımın teknik direktörü, Avrupa’da en fazla ücret alan teknik adamların başında geliyor. Başlangıçta, Milli takım çok şişirildi, ’Biz bitti demeden, bitmez‘ denildi. Birileri geldi, tamam bitti, doğru eve dedi. Takım, İspanya karşısında, acizleri oynarken, Arda’nın milli takım otobüsünü kaçırmasına ilişkin reklam filmi, ilginçti. Bir futbolcudan ziyade, magazin yıldızlığına soyunmus gibi olan Arda, belki çok para kazanmıştır, ancak, yuhalanmış, kendini bitirmiştir. Bundan böyle, Barselona’da forma giymesinin fevkalade güç olacağını düşünüyorum. Arda, esasen İspanya’da, en başarısız 11’e seçilmişti.
Türk Milli Takımı’nın bulunduğu grupta, bizim dişimize göre, Çek Cumhuriyeti ile Hırvatistan vardı. İspanya’yı yenmemiz, mucize olurdu. Albayrakları ile Milli takımı desteklemeye gelen Türkler, hüzün, utanç içinde kalmışlardır. İlke olarak, herşeye rağmen, Türk Milli Takımının, tüm uluslararası turnuvalarda, bulunması gerekir diye düşünüyorum.
Şimdi, önümüzde, 2018, Dünya Kupası elemeleri vardır. Milli Takımda, büyük değişiklikler yapılmalıdır. Prim, para düşünmeyen, Portekiz gibi, canıyla, kanıyla oynayan sporculara ihtiyaç vardır. Hatta, 2016 şampiyonasında yıpranan, Teknik Direktör de değişmelidir. Ancak, buna zaman kalmamıştır. Bu kaleci ve forvetlerle başarılı olmak imkansızdır. Milli takımda, Mehmet Topal ile Emre Morun dışında, görevini bihakkin yapan yoktur. Netice itibariyle, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan, akılda kalan, fiyosko ve hüzündür…
NOT
Bizim ana ligimiz için takımlar transfer çalışmaları yapıyorlar. Dikkat ediniz, Türkiye’deki yabancılar, bir an önce ayrılmak istiyorlar. Dışardakiler de, gelmeyi reddediyorlar. Siz olsanız, bombaların patladığı, insanların öldüğü, darbelerin yapılmaya çalışıldığı, istikrarsız, insanların hayat ve alışkanlıklarına müdahalelerin yapıldığı böyle bir ülkeye gider misiniz? Aynı husus, turistler için de geçerli.
