CENEVRE - Ukrayna'da eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in AB ile ortaklık anlaşmasını imzalamayı geri çevirmesinin ardından 21 Kasım'da başlayan ve Yanukoviç'in devrilmesine neden olan kriz, Ukrayna'nın dışına taşarak uluslararası boyuta ulaştı.

Moskova'nın Ukrayna'da Rusça konuşan azınlığı korumak bahanesiyle 16 Mart'ta yapılan referandumun ardından Kırım'ı ilhak etmesiyle tırmanan kriz, Rusya yanlısı grupların Ukrayna topraklarının doğusunda bazı yerleri işgal etmesi ve Rusya'nın batıya karşı enerji tehdidinde bulunmasıyla küresel bir hal aldı. 

Krize çözüm bulunması için diplomatik çabalar ikili görüşmelerle sürdürülürken, AB, ABD, Rusya ve Ukrayna'nın üst düzey yetkilileri yarın Cenevre'de düzenlenecek dörtlü zirvede ilk kez bir araya gelecek.

Toplantıya, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Deşçitsa katılacak.

Diplomasi trafiği hızlandı

Rusya yanlılarının Ukrayna'nın doğusunda yaklaşık 10 ayrı yerde resmi binaları işgal etmeleri ve  Ukrayna geçici Devlet Başkanı Aleksandr Turçinov'un bu bölgelerde terörle mücadele operasyonları başlatması üzerineUkrayna kriziyle ilgili diplomasi trafiği de son günlerde hız kazandı.

ABD Başkanı Barack Obama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dün telefonda görüştü. 

AB dışişleri bakanları da dün yaptıkları toplantıda, Ukrayna’daki artan gerginlik karşısında Rusya'ya uygulanan yaptırımları genişletme kararı alarak, Moskova yönetimini Ukrayna'daki krize müdahil olmaması konusunda uyardı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Ukrayna'nın doğusundaki gerginliğin yeniden tırmanışa geçmesi üzerine önceki gün acil toplantı düzenledi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, krizin başlangıcından bugüne bir çok kez yüz yüze ve telefon görüşmesi yaptı. 

Rusya'nın tehditleri

Ukrayna'daki olaylardan Rusya'nın sorumlu tutulmasını karşı çıkan Sergey Lavrov, Ukrayna'nın doğusunda kamu binalarını işgal eden Rus yanlılarına yönelik silahlı müdahale kararı alanların, sonuçlarından doğacak tüm sorumluluğu da üstlenmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Cenevre'de yapılacak görüşmelerde Rusya'nın Rusça konuşan Ukrayna vatandaşlarının korunmasını öne sürerek Kiev yönetiminin içişleri ile ilgili öneriler sunması ve Ukrayna'da bir federal yapı oluşturulması fikrini gündeme getirmesi bekleniyor.

Ukrayna ise toplantıda sadece sınır sorunlarının konuşulabileceğini, Ukrayna'nın iç sorunlarının tartışma konusu olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, dün yayımladığı raporunda, Ukrayna'da, Rusça konuşan Ukrayna vatandaşlarına karşı insan hakları ihlali yapıldığı konusunda Rusya'nın iddialarını haklı çıkaracak herhangi bir ciddi delil elde edilemediğini bildirdi.

Enerji güvenliği ve gaz kartı

Ukrayna'daki gelişmeler bağlamında AB'yi en çok ilgilendiren konulardan biri de enerji güvenliği. Kırım'daki krizin ardından bazı Rus yetkililerin, AB ülkelerine seyahatlerine sınırlama getiren birlik, Rusya'nın borçları yüzünden  Ukrayna'ya, oradan da AB'ye gönderilen doğal gazı kesebileceği konusundaki açıklamalarından rahatsız.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Brüksel'e ve AB üyesi ülkelere gönderdiği mektupta, Ukrayna'nın borcunun kritik seviyeye ulaşmasından dolayı oluşan endişelerini dile getirerek AB'nin finansman konusunda Ukrayna'ya yardımcı olması gerektiğini belirtmişti.

Yaptırımlar artabilir

Rusya'nın enerji konusundaki adımlarını kendileri için de doğrudan tehdit olarak değerlendiren AB yetkilileri, dün yaptıkları toplantıda, bu tehdide mutlaka cevap verilmesi gerektiği konusunda uzlaşmaya varmış görünüyor. 

Ukrayna kriziyle ilgili ortak bir hareket tarzı sergileyen AB'nin, Cenevre görüşmelerini etkilememek ve tansiyonu yükseltmemek için, Rusya'ya yaptırımların artırılması konusunu görüşmelerden sonra masaya yatırması bekleniyor. 

ABD, zirvede herhangi bir diplomatik ilerleme kaydedilemezse Rusya'ya uygulanan yaptırımlarını özellikle ekonomik alanda genişletebileceği ve artırabileceğini belirtiyor. 

 Karadeniz

Krizle birlikte Karadeniz'de de gerginlik arttı. ABD, Rusya savaş uçaklarının Karadeniz'de bulunan ABD gemisini taciz ettiğini duyurdu.

Rusya, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin askeri gemilerinin Karadeniz'de bulunma sürelerini kısıtlayan Montrö Sözleşmesi hükümlerinin Türkiye tarafından titizlikle uygulanmasını istedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Montrö Sözleşmesi'nin ihlal edilmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğini kaydetti.

Seçim 25 Mayıs'ta

Kriz devam ederken 25 Mayıs'ta Ukrayna'da yapılacak devlet başkanlığı seçimi için adaylar da netleşmeye başladı.

Yanukoviç rejimi sırasında yıllarca hapiste kalan Ukrayna'nın eski Başbakanı Yulia Timoşenko, liderliğini yaptığı Vatan Partisi tarafından aday gösterildi.

Seçimlerde eski Devlet Başkanı Yanukoviç'in Bölgeler Partisi'nden Mihail Dobkin ile radikal Sağ Sektör lideri Dmitriy Yaroş da aday oldular.