ANKARA

"Mezhep eksenli" çatışma olasılığından duyulan endişe, başta Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya ve İngiltere olmak üzere birçok ülke ve uluslararası kuruluş tarafından dile getirilirken, Irak'ın önemli isimleri de yaptıkları açıklamalarla bu ihtimale dikkati çekiyor. Bu isimler özellikle Iraklı Şii Milislerin Musul'a girmesinden endişe duyduklarını sıklıkla vurguluyor.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salihi, DEAŞ'ı bölgeye sürenleri, "Irak'ın parçalanmasını, Müslümanların mezhep kavgasına sürüklenmesini ve bölge ekonomisinin çökmesini isteyen güçler" sözleriyle nitelendirerek, "DEAŞ projesi"nin en olumsuz sonuçlarının, Türkmen coğrafyasında görüldüğünü açıklamıştı. Salihi, DEAŞ'ın Kerkük, Selahaddin ve Diyala'ya yayılan varlığının Türkmen yerleşimlerini savaş alanı haline getirerek, insani krize neden olduğunu söylemişti.

Salihi, terör örgütlerinin Türkmen coğrafyası üzerinde kalmaya devam etmesi halinde buradan kaçanların evlerine dönemeyeceğine işaret ederek, güvenliğin tam olarak sağlanması için bu coğrafyaya "Musullu, Telaferli güçlerin" hakim olması ve Irak hükümetinin bu işi Türkiye ile anlaşarak yapması gerektiğinin altını çizmişti.

Irak'ın eski Diyala Valisi Abdunnasır el-Mehdavi, Musul'da teröristleri yenilgiye uğratmak için Irak ile Türkiye'nin işbirliği yapması, bölgenin Irak güçlerinin desteklediği yerel halk tarafından temizlenmesi gerektiğini belirterek, böylece bölgede herhangi bir etnik grubun hedef alınmamış olacağını vurgulamıştı.

Irak eski Genelkurmay Başkanı Babekir Zebari de operasyona katılacağı belirtilen Haşdi Şabi ve Peşmerge güçlerinin DEAŞ tehlikesinin ortadan kaldırılmasının ardından birbirine düşme ihtimali bulunduğunu belirterek, "Irak ve Kürdistan bölgesinde, DEAŞ tamamen bozguna uğratıldıktan sonra Haşdi Şabi ve Peşmerge güçleri arasında yaşanacak herhangi sürtüşmeden dolayı iç çatışma çıkma riski var." görüşünü paylaşmıştı. 

Türk-Arap Diyalog Forumu Genel Sekreteri Erşat Hürmüzlü de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Musul'un demografik yapısının korunması gerektiğine yönelik sözlerinin bir takım medya kuruluşları tarafından yanlış yansıtıldığını ve Irak'ın endişelerinin gereksiz olduğunu söylemişti.