LONDRA - Birleşik Krallık'ta Kuzey İrlanda barış sürecini başlatan John Major hükümetinde yer alan ve görüşmelerde önemli rol oynayan dönemin Kuzey İrlanda Bakanı Michael Ancram, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Barış süreci görüşmelerini kendilerinin yürüttüğü, ancak Hayırlı Cuma Anlaşması'nın (Good Friday) 1997 yılında seçimi kazanan İşçi Partisi döneminde, 1998 yılında imzalandığını anlatan 69 yaşındaki Ancram, "Benim görevim tarafları bir araya getirerek, anlaşmaya varmalarını sağlamaktı. Ancak anlaşmaya İşçi Partisi hükümeti döneminde varıldı" dedi.

Birçok tarafla bu süreçte görüştüklerini, bunlar arasında IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein'in de bulunduğunu kaydeden Ancram, "Türkiye'deki çözüm süreciyle, Kuzey İrlanda barış süreci arasında benzerlikler olup olmadığına" ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

"Her sorun farklıdır. Bu tür sorunların çözümünün bir şablonu yoktur. Ama elbette teknikleri vardır. Kuzey İrlanda barış sürecinde önce müzakere değil, diyalog yöntemini uyguladık. Önce konuşarak, insanların ne dediklerini dinledik. Hangi konularda yanlış anlaşılmalar var onları anlamaya ve tespit etmeye çalıştık. Bunları gidermeye çalıştık. Ayrıca farklılıkları görmeye ve bunları yavaşça ortadan kaldırmaya çalıştık. Bunları hallettikten sonra müzakere sürecine geçtik."

Türkiye'de yürütülen çözüm sürecine ilişkin önerisi olup olmadığının sorulması üzerine de Ancram, "Çözümün parçası olacak herkesle konuşulmalı. Kimse sürecin dışında bırakılmamalı. Bu süreçte müzakere etmeden önce, yanlış anlaşılmaları ortadan kaldıracak hazırlık görüşmeleri yapmak çok önemli. Bunu İsrail-Filistin sorununun çözümü için de öneriyorum" dedi.

"Üçüncü taraflar yardımcı oldu"

Tarafların elinde silahlar varken "tam müzakereler" yürütmenin zorluğuna dikkati çeken Ancram, "Kuzey İrlanda milletvekili John Hume, 'masanın üstünde, altında ya da kapının dışında silahlar olmamalı' demişti. Ancak görüşmelerin ilk aşamasında silahların bırakılması ön koşulunu getirmek hayli zor. Bu karşılıklı olarak beklenmemeli. Varılan ateşkesle biz bu silahların kullanımını engellemiş olduk" diye konuştu.

Sürece üçüncü tarafların katılımı konusunda ise Michael Ancram, Amerikalı Senatör George Mitchell ve Finlandiya'nın eski Başbakanı Harri Holkeri gibi kişilerin sürece dahil edildiklerini belirterek, bunun başta birlik yanlısı siyasi partilerin tepkisine neden olduğunu söyledi. Ancak süreç olumlu yönde ilerledikçe birlik yanlılarının verilen destekten memnun olduklarını ifade ettiklerini kaydeden Ancram, sivil toplum kuruluşları ve basının rolüne de değindi.

"Basın kimi zaman süreci olumsuz etkiledi"

Ancram, "Sivil toplum kuruluşlarının bu süreçte, özellikle toplumları bir araya getirmede çok önemli rolleri oldu. Basının ise kimi zaman sürecin ilerlemesi için olumsuz katkısı oldu. Sızan bazı belgeleri yayınladılar. Bu da maalesef sürecin geriye gitmesine neden oldu" diye konuştu.

Kuzey İrlanda'da 1990'lı yıllardan bu yana silahlar sustu, ancak "Troubles" olarak bilinen çatışma döneminde işlenen cinayetlerin araştırılması, Birleşik Krallık bayrağının Kuzey İrlanda'da belediye binalarına asılması, gösteri yürüyüşleri gibi çeşitli konularda görüş ayrılıkları devam ediyor.

Michael Ancram, 30 yıl boyunca şiddetin hüküm sürdüğü ve 3 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği bir sürecin ardından şu anda barışın hakim olmasının önemli bir başarı olduğunu dile getirdi. Yüzyıllar öncesine dayanan keskin ayrılıkları gidermenin zorluğuna işaret eden Ancram, hala farklılıkların mevcut olduğunu sözlerine ekledi.

Kuzey İrlanda'daki İrlanda milliyetçisi ve ayrılıkçı Katolikler ile Protestan Birleşik Krallık ve birlikten yana gruplar arasındaki şiddetin geçmişi 1969 yılına kadar uzanıyor. "Troubles" ifadesi, 1969 yılından önce 1919-21 İrlanda Bağımsızlık Savaşı için kullanılırken, ayrılıkçılarla milliyetçiler arasındaki şiddetin artmasıyla 1994'te IRA'nın ateşkesiyle sonuçlanan çatışma dönemini anlatmak için kullanılmaya başlanmıştı.