Bir canlının dünyaya gelmesinden daha büyük bir mucize olabilir mi?
Tek çıkarı sevgi olan insan ufaklarının gözlerine baktım dün. Çocuklar; geleceğimiz, atamız, insanlığın atası. 
Dünyaya göre yoğrulmamış sanki katıksız, yaratıcı. Büyüyünce olacaklarından habersiz.  Tahtı anne kucağı, bahtı geleceği…  
Öğretmenim sınıfa girince ayağa kalkardık. “Oturun benim küçücük büyüklerim.” derdi. İlkokul 2.sınfta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında kürsüde okuduğum şiir, zaman içinde çok gerilerde kalsa da hafızamda tazeliğini hiç yitirmedi.
Kalbi küçük / Sevgisi büyük,
Parmakları küçük, / Hayalleri büyük,
Dokundukları küçük, / Etkisi büyük
Masumiyeti çok daha büyük,
Mutluluğu çok büyük çok büyük…
Bir çocuk doğar dünyayı değiştirir!
Atatürk’ün çocukluğu 
Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selânik’te Koca Kasım Mahallesindeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır. Mustafa Kemal Atatürk, bu çiftin çocuğu olarak, 1881 yılında Selanik’te doğmuştur. Kendi doğum tarihini 19 Mayıs olarak ifade ve kabul etmiştir. Doğum Fatma, Ömer, Ahmet, Naciye, Fatma ve Makbule adlı beşkardeşi olsa da Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte sadece Makbule küçük yaşta ölmeden sağ kalabilmiştir.
Öğrenim çağına gelen Mustafa Kemal Atatürk’ün hangi okula gideceği konusunda annesi ile babası arasında anlaşmazlık çıkmıştı. Annesi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebine gitmesini istiyor, babası ise o dönemki yeni yöntemlerle eğitim yapan Mektebi Şemsi İbtidai’nde (Şemsi Efendi Mektebi) okumasını istiyordu. En sonunda önce mahalle mektebine başlayan Mustafa Kemal Atatürk, birkaç gün sonra Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti. 1888 yılında babasını kaybetti. Bir süre Rapla Çiftliği’nde dayısı Hüseyin’in yanında kalıp hafif çiftlik işleriyle uğraştıktan sonra Selanik’e dönüp okulunu bitirdi. 
Şimdi müze olan Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi’ndeki ev 1870’te Rodoslu müderris Hacı Mehmed Vakfı tarafından yaptırılmış ve 1878’de yeni evlenen Ali Rıza Bey tarafından kiralanmıştır. Ancak o öldükten sonra Mustafa Kemal Atatürk ve ailesi bu evden yanındaki 2 katlı, 3 odalı ve mutfaklı daha küçük eve taşınmışlardır.
Bir Çocuk İnsanın Atası!
23 Nisan 1920’de toplanan ilk TBMM  “Egemenlik Kayıtsız, Koşulsuz Ulusundur.” İlkesini benimsemiştir. Böylece yeni devlet demokrasiye dayandırılmıştır. TBMM Türklüğün özüne ve benliğine dönmüş; ulusumuzu tutsaklıktan kurtarmıştır.
Milletlerin tarihlerinde anmaya ve kutlamaya değer Ulusal günleri ve milli bayramları vardır. Türk bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyet Türkiye’sinin inşası sürecinde önemli yeri olan 23 Nisan 1920 tarihi de bunlardan biridir.
Günün anlam ve önemini yetişen kuşaklara öğretmek ve ulusal bağımsızlık bilincini sonsuza kadar yaşatmak amacıyla, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adıyla Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk çocuklarına hediye edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren çeşitli etkinliklerle kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 1927 tarihinden itibaren Türkiye Himaye-i Eftal Cemiyeti’nin öncülüğünde oldukça kapsamlı bir hale getirilmiştir.
 CUMHURİYET TÜRKİYE’SİNİN İLK ÇOCUK HAFTASI KUTLAMA ETKİNLİKERİ
"23 Nisan", 1921'de çıkarılan 23 Nisan'ın Milli Bayram Addine Dair Kanun ile Türkiye'nin ilk ulusal bayramı olmuştur. İlk kez ortaya çıkan bu bayramda ne ulusal egemenlikten ne de çocuklardan söz edilmekteydi. Zaten daha o yıllarda Osmanlı saltanatı hala kanunen hüküm sürmekteydi. 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla 1 Kasım, Hâkimiyet-i Milliye Bayramı (Ulusal Egemenlik Bayramı) olarak kabul edilmiştir. 
1927'de ilk kez kutlanan çocuk bayramı, başta kaynak oluşturma olmak üzere, çocuklara neşeli bir gün geçirtmeyi hedeflerinde bulunduruyordu. 23 Nisan 1927'deki ilk bayram Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve dönemin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa himayesinde gerçekleştirilmiş, etkinlikler için Atatürk arabalarından birini çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu'nun konser vermesini sağlamıştır.
 O yıl cemiyetin Ankara'daki binalarından birine Çocuk Sarayı adı verilmiş ve burada düzenlenen çocuk balosuna İsmet (İnönü) Bey'in çocukları da katılmıştır.
1929'da çocuklara ilgi daha da artmış ve o yıl ve daha sonraki yıllarda 23-30 Nisan haftası "çocuk haftası" olarak kutlanmıştır. 
İlk Çocuk Haftası’nın Açılışı ve Tören Programı
Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından hazırlanan çocuk bayramı ve haftası programında;  
Çocuk Sarayı önünde 23 Nisan sabahı başlayan Programın ilk gününde, Ankara’nın tören için hazırlanan caddelerinde önde mızıka arkasında izciler, çocuklar ve mektepliler Cumhurbaşkanı’nı, Meclis Başkanı ve Başbakan’ı ziyaret etmiş, bir yetim çocuğun Belediye Başkanı’na hitaben yaptığı konuşmaya karşılık olarak  “Şehrin çocuk babası” sıfatıyla belediye başkanı bir konuşma yapmış, aynı zamanda bir yetim çocuğun, Çocuk Sarayı’nda merkezi umumi reisine hitaben konuşmasına reis tarafından karşılık verilmiştir.
 Cemiyetin himayesinde olan yetim çocukların ön planda bulundurulduğu etkinlikler, çocuk marşı başta olmak üzere çeşitli marşların okunması, fotoğrafların çekilmesi ve çocuklara çeşitli hediyelerin verilmesi ile başlamıştır.
Açılışı çocuklar tarafından yapılan haftanın tüm etkinlikleri çocuklar tarafından sürdürülmüştür. Çocuk Haftası’nın açılışını yapan çocuklardan kurulu bir komite bütün organizasyonları idare etmiştir. Her il ve ilçede oluşturulan çocuk heyetleri ve onların seçilmiş başkanlarının önderliğinde gerçekleştirilen etkinliklerde çocuklar, meydanlarda halka hitaben konuşmalar yaparak, devlet büyüklerinin yerine temsilen oturarak, cemiyet merkezine kutlama telgrafları göndererek gelecekte üstlenecekleri görevler için hazırlık uygulamaları yapmışlardır. Kutlamalar sırasında önemli sorumluluklar üstlenen çocuklar, bütün Türk çocukları adına hazırladıkları isteklerini basına ve Büyük Millet Meclisi’ne göndererek devletin zirvesine ulaştırabilmişlerdir.
 Çocukların tören sırasında ellerindeki “isteriz” levhalarıyla halkın da dikkatini çeken bu istekleri arasında;
1. Her çocuğa müsavi gıda, sıhhat ve hayat isteriz.
2. Çocukların dilenmesini men eden kanunlarınızı şiddetle tatbik etmenizi isteriz.
3. Çocukların evlerde, mekteplerde, sokaklarda, her yerde dövenlere karşı adil davranmanızı, çocuklara zulmü men edecek ve cezalandıracak bir kanun çıkarılmasını isteriz.
4. Çocukların hamallığını, yük taşımasına mani olmanızı isteriz.
5. Çocukların ağır işlerde çalıştırılmamasını isteriz.
6. Çocuk sinemaları isteriz.
7. Fakir, zengin çocuklar için izci teşkilatı isteriz.
8. Her çocuğa mektep isteriz.
9. Çocuk bahçesi isteriz.
10. Sokaklarda yatan çocuklara çatı isteriz.
11. Fakir çocukları himaye için Himaye-i Etfal’in her tarafa yayılmasını ve kuvvetlenmesini isteriz.
Dilekleri bulunmaktaymış. Kutlamalar sırasında çocuklara kendilerini ifade etme fırsatı verilmesinin yanında önemli sorumluluklar yüklenmesi ve çocukların da bu işleri başarıyla sonuçlandırmalarının önemi hissettiriliyormuş. Öyle ki çocukların kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirmelerinden duyulan gurur, devlet yöneticilerinin cemiyete gönderdikleri kutlama telgraflarında ve Cemiyet’in dergilerinde yer almış.
Çocuk Haftası’nda Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin merkez ve şubelerinde uygulanan çocukların temsili görevler almaları, yöneticileri ziyaret etmelerinin yanında onlar için parasız sinemalar, eğlenceler, yarışmalar ve müsamereler düzenlenmesi, Gazi Orman Çiftliği’nde ziyafetler verilmesi, bütün nakliye araçları, tramvaylar ve vapurlarda çocukların ücretsiz taşınması gelenek haline getirilmiş.
Daha sonraları, 70'li yıllara kadar ulusal boyutta ünlenerek ve katılımı artırarak ilerleyen 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarına 1975'te Türkiye Radyo Televizyon Kurumu da katılmış ve bir hafta çocuk programları yayımlamış. 1978'de Meclis Başkanlığı'nın izniyle meclisteki törenlere çocukların da katılması sağlanarak 1979'da bu uygulama Ankara ilkokullarında,  gelen çocuklarla düzenli olarak başlatılır, 1980'de de bütün illerden gelen çocuklarla "Çocuk Parlamentosu" oluşturularak 1979 yılının UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı olarak duyurulması üzerine, TRT tarafından dünyanın bütün çocuklarını kucaklamayı amaçlayan bir proje hazırlar ve 1979 yılından itibaren TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği adıyla uygulamaya konulur.
Bayramınız kutlu olsun çocuklar! Her Anlamda Büyük Gündür. Sevinin Çocuklar
Bir insana yaraşır biçimde; kardeşlikle, sevgiyle ve bilimle büyüyün çocuklar.
kaynak: http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-75/cumhuriyet-turkiyesinin-ilk-cocuk-haftasi
www.shcek.gov.tr/web/shcek/tarihce/t18.htm
http://tr.wikipedia.org/wiki/23_Nisan_Ulusal_Egemenlik_ve_%C3%87ocuk_Bayram%C4%B