Haziran 2004 yılında yayınlanan Resmi Gazete ile Özel Güvenlik Sistemi hayatımıza girmiş oldu.

Bu kanun ile polis teşkilatının yükünün hafifletilmesi ve istihdama destek sağlanabilmesi planlandı.

Bu sürecin hemen ardından yaklaşık 1500 şirket özel güvenlik sağlayabilmek için gerekli izinleri tamamladı ve bugün faaliyet gösteriyor.

Bu şirketlerde, yaklaşık 265 bin kişi özel güvenlik olarak çalışıyor.

Öncelikle özel güvenlik uzmanlarının, devletin polis teşkilatı ile yasal olarak bir bağı olmadığını hatırlatalım.

Polis teşkilatımız bu kanun çerçevesinde; koruma görevi yaptığı kamu ve özel dairelerde varlığını azaltma imkânı buldu. Bugün 251 bin polisimiz görev yapmakta, özel güvenlik uzmanlarından daha az bir sayı.

Polisin boşalttığı alanları artık özel güvenlikler koruyor.

Eğitim sürecini tamamlamış, sertifikalı özel güvenlikler, kamu dairelerinde, özel şirketlerde ya da sitelerde görev yapmaktadır.

Özel güvenlik ile polis teşkilatı arasındaki en önemli fark, özel şirket güvenlikleri para aldıkları yere sadık kalmaktayken, polis teşkilatımız devlete sadık kalmaktadır.

Özel Güvenlik Kanunu sonrasında yaklaşık 2 milyon kişi eğitim için başvuruda bulundu, 1,5 milyon kişi sınava girdi ve bunların 950 bini sınavda başarı göstererek sertifika aldı.

Ama sadece 265 bini “iş” bulabildi!!!

Halbuki yaklaşık 2 milyon kişiye iş umudu olmuştu.

Bu işe acilen ihtiyaç duyan kişiler, açılan kurslara gidip eğitim aldılar, sınav harçlarını yatırdılar ve yaklaşık 1,1 milyar TL harcama yaptılar.

Bununla da bitmiyor, yine kanun gereği sertifika almış 950 bin kişinin de belli periyotlarda bu bilgilerini güncellemeleri gerekiyor. 

Yani... yine eğitim için para harcayıp, harç yatırmaları gerekecek.

İstihdamı artırmak için yapılan bu düzenleme ile işsiz 2 milyon kişi harcama yapmasına rağmen, günün sonunda sadece %13’ü iş imkânı bulabildi.

Küçük bir saksıyı, yangın hortumuyla sulamak gibi...

Şimdi yakaladığımız küçük balıkları tekrar denize atalım ve büyük balığın peşine düşelim.

Anayasamızın 2’nci maddesi “Laik, Sosyal bir Hukuk Devleti” olduğumuzu ifade eder.

Sosyal Devlet ise; bireyleri kayırmadan, huzur ve refah içinde eşit haklara sahip olduğunu bilerek yaşatmaktır.

Özel güvenlik sisteminde nasıldır? Tabii ki her daim haklı olan maaşı verendir. Yani sosyal adalet yoktur.

Bu durumda herkesin özel güvenlik tutması gündeme gelir! Bu da kendi adaletini kendisinin sağlaması anlamına gelir. 

Tabii ki imkânsız, insanlar kendine iş bulamazken, nasıl özel güvenlik tutsun!..

Bu durum da; kolluk gücü, madden güçlü olanın yanında olur şeklinde yorumlanır.

Ama sosyal devletsek, bunlardan söz edilemez...

Fakat bir yandan da yukarıdaki rakamlar ve çıkan kanun var!!! 

Bir de bunun yanında yeni düzenlemeler var!!! 

Eskiden “somut delile dayalı tutuklama” vardı, şimdi “şüphe doğması” halinde tutuklama yapılabilecek.

Bu durum pek sosyalist değil! Sanırım kapitalist düzenin son halkasının yerleşmesine tanıklık edeceğiz.

Tam kapitalist ABD’de, özel askeri güvenlik şirketi bile var. Asker bile özelleşmiş.

Kolluk güçleri neredeyse tamamen özel güvenlik birimlerine devredilmiş.

Polis sayısı nüfusa oranla çok daha az ve fazlaca sert. 

Bugün ABD’de halkın ayaklanmasına sebep olan, “2 siyahi vatandaşın polis tarafından vurulması” olayı da yukarıda ifade edilen tohumun meyvesidir.

Demek ki ABD’nin polis sitemini anlarsak, ileride Türkiye için planlanan durumu da anlamış oluruz.

ABD’de polis olmak; insan haklarının değil, yönetenlerin haklarının korunması demektir. Bu kişiler de parayı yönetenlerdir.

ABD’de halk dua eder; polis ile karşılaşırsa, polisin vicdanının yanında olduğu bir güne denk gelebilmek için.

Çünkü kurallar yok gibidir. Güvenlik adı altında, olmadık durumlarda bile silah ateşlenebilir.

ABD’de polis olmak; halka olan yaklaşımlarda hukuk kurallarını görmezden gelmektir.

Yüzyıllarca Afrika’dan köle getiren bir ülkenin, gerçek ABD’li Kızılderililer’i tamamen yok etmiş bir ülkenin kolluk gücündeki bu yaklaşımını garipsemiyorsunuz elbette...

Fakat Türkiye’deki bu gelişmeleri garipsiyor insan!!! 

Hukuk kurallarını gözetmeyen kolluk güçleri varsa, hukuk devleti yok demektir.