Öğleden önce saat 10:20’de Ay boşluğa girecek.
Ve sadece bir saatten daha az bir süre boşlukta kalacak.
Ayın boşlukta olduğu bu saatlerde olayları akışına bırakmak yerinde olacak unutmayın. Çünkü Ay boşluktayken enerji kontrol edilemez. Bundan kısa bir süre sonra; saat 11:04’de Ay Kova burcuna geçecek. 
Ay Kova burcundayken; 
bireysel, 
özgür ve 
marjinal davranışlarımızla dikkatleri üzerimize çekeriz.. 
Ay Kova’da iken; yapılan beyanatlar kitlelere ulaşır. 
Dolayısı ile Astrolojiyi bilen şirketler reklamlarını Ay’ın Kova burcunda seyir ettiği döneme rastlatır.  ( buradan isim vermeyeceğim ama, çok eski ve çok ünlü bir tekstil şirketi mesela)…
Ay Kova’da iken “asi” oluruz. 
Marjinal çıkışlarımız ve özgürlük isteğimiz tavan yapar. Tek başımıza ve orijinal olan davranışlar sergileyip fark yaratırız.
Sıra dışı hareketlerimiz dikkat çekecektir.
Gece saat 01:02 itibari ile Güneş’in Jüpiter ile kavuşumu yani 0 derecelik açısı ile; kadim bilgiye göre: “kötülüğe ve vicdansızlıkla haksızlığa izin verilmeyen” enerjiler devrede olur.
Aynı zamanda; “eyleme geçme” açısıdır. 
Gölge yanıyla da; “egonun abartılmasıdır”.
Bu nedenle; farkında olup enerjinizi ne yöne yönelteceğiniz sizin kararınızdır.  
Herhalde  orta yerde “böbürlenerek” dolaşmak; pek te hoş olmayacağından, bu açıyı “öğrenmeye yöneltmek” ve olumlu yönünü yükseltmek en doğru kullanım olacaktır.
Akşam üzeri saat 18:44 itibari ile  Merkür Terazi burcuna geçiyor …
“Zihin ve sözler” kendini diplomatik olarak ifade etmeye başlayacağı süreçtir.
1 Kasım’da bu etki geçecektir. 
Aksine o tarihte Merkür Akrep burcuna gireceğinden, o saatten sonra “zehirli sözlerin” sarf edileceği bir dönem başlayacaktır.
Demek ki; çetin bir seçim yaşanacak…
Merkür’ün Akrep’te olacağı, bu süreç te 3 hafta kadar 20 Kasım’a kadar devam edecektir.
Çetin bir dönem…
İlişkilerde nezaket ve diplomatik davranışlar sergilenir. Karşıda kini hakkına saygı gösterilir.
İşbirliği görülür.
Bu da ülkemizin muhtemelen, diplomaside biraz da olsa uyum göstereceği bir döneme işaret ediyor …
Bu dönemde bireysel fikirler arka plana itilirler. 
Sabah saat 09:01 itibari ile Ay’ın Satürn ile altmış derecelik açısı ile, kolay konsatre oluruz. Bu açının etkin olacağı bu iki saatli dilimde öğrenilenler unutulmaz. Kalıcı olur. Değerlendirebilirsiniz.
Nostalji de bu açının olumlu bir kullanımıdır. 
Öğleden önce saat 10:19 itibari ile Ay’ın  Merkür ile kurduğu 120 derecelik açısı altında; zihnimiz keskinleşir. Keskin görür ve kararlar verebiliriz. Önemli, kararlara varmak için 10:00 12:00 arası değerlendirilebilinir…
Organizasyon yapabilir, etkili fikirlerinizi çevrenize iletebilirsiniz…
Öğle saatlerinde saat 13:06 itibari ile Ay’ın Ay Düğümleri ile uyumlu kontağı ile; gelecek ile ilgili planlarınızda hislerinize güvenebilirsiniz. İçgüdüsel olarak doğru olana yönelirsiniz.
Geçmişte sorun gibi görülen detaylar bu zaman diliminde avantaj gibi ortaya çıkabilir. 
Bugün sizinle “Farkındalık”  üzerine OSHO’nun bir yazısını paylaşmak istiyorum…
FARKINDALIK
*Sefil durumdayız çünkü ne yaptığımızın, ne düşündüğümüzün, ne hissettiğimizin farkında değiliz; bu yüzden her an kendimizle çatışma halindeyiz. 

Eylem bir yönde giderken düşünce diğerinde gider, hisler ise bambaşka bir yere. 
Sürekli bölünüyoruz ve giderek daha çok parçalara ayrılıyoruz.
*Farkındalığın ilk adımı bedenini izlemektir.
S
onra düşüncelerinin farkına varmaya başla.
Ve sonra da samimi bir şekilde dürüst ol; zihninden her ne geçiyorsa yazmaya devam et. Yorumlamadan, düzeltmeden, değiştirmeden. 
Sadece olduğu haliyle, çıplak bir şekilde kağıdın üzerine dök. Ve on dakika sonra oku; içerde delirmiş bir zihin göreceksin. 
Öyleyse bu delirmiş adam değişmek zorunda.
Ve farkındalığın mucizesi farkında olmak dışında hiçbir şey yapmana gerek olmamasıdır. İzliyor olman gerçeği, onu değiştirir. 
Yavaş yavaş delirmiş adam yok olur.
Ve, bedenin ve zihnin huzurlu olduğunda onların birbirleriyle uyum içerisinde olduğunu göreceksin
*Duygularını, hislerini ve ruh hallerini fark etmeye başlamak için biraz daha yoğun bir farkındalığa ihtiyaç vardır. 

Bir kez bu üçünün farkına vardın mı hepsi tek bir olguda birleşir. 
Ve dördüncüsü, bir kimseyi uyanmış yapacak olan nihai  farkındalıktır. Kişi kendi farkındalığının farkına varır;  dördüncü budur.  
Bu insanı uyanmış kişi yapar
*Farkındalık, anda olan her şeyin tam bir bilinçlilikle gerçekleşiyor olması anlamına gelir; sen orada mevcutsun.

Uyumak(Kaçırmak), Kaçırmak orada olmamak demektir, bir şeyi kendini tam vermeden yapmaktır. 
Uyurken etrafında olup bitenlerin farkında değilsin ama uyumadığın saatlerde etrafında olanların farkında mısın.
Tam farkındalıkla davran, konuş ve sonrasında kendinde inanılmaz değişiklikler bulacaksın. 
Farkında olduğun gerçeğinin, ta kendisi; davranışlarını değiştirir…
Sağlıkla