Seçime çok az bir süre kalmışken, adaylarda artık zorlu yarışın psikolojik baskısı ve heyecanı iyice hissedilmeye başladı. Sokaklarda yürürken neredeyse adım başı bir başkan adayına denk geliyoruz. Seçim yasakları başlasa da bitse bu karmaşa diyoruz kuvvetle muhtemel hepimiz. 

Sizce de çok sıkıcı bir seçim dönemi yaşamıyor muyuz?

Bu soru karşısında “Nerede o eski seçimler” deriz herhalde, seçim heyecanı adaylar ve partililer harici gördüğüm kadarıyla hiçbirimizde yok. Sanki ruhu eksik kalmış bu seçimin. 

Sanırım 31 Mart sabahı başlayacak hepimizde seçim heyecanı, umarım öyle olur. Vaadi güzel olan tamamını eyleme geçirecek olan adaylar kazansın diyelim. Ne diyelim! 

Vaat demişken; 

*Trafik çilesi

*Altyapı sorunu

*Paylaşılamayan metro konusu

Bunlar elbette çözüme kavuşması gereken konular, ancak yıl olmuş 2024 hala bunların sorun olması sizce de biraz tuhaf değil mi? 

Büyük ses getirecek herhangi bir seçim vaadi göremedim, yani seçim vaatleri yine bildiğimiz gibi. 

*Öğrenciler; 

Şehirlerdeki okullar ile anlaşmalı olarak kayıpsız tüm öğrenciler için projeler oluşturulabilirdi, gelişimlerine katkı sağlayacak, spor faaliyetleri, sanat etkinlikleri, bilim etkinlikleri vs… böylelikle belki her bir öğrenciye, bir spor dalı, bir sanat dalında kendilerini geliştirecek alışkanlıklar edindirilebilir. 

*Kadınlar; 

Kadınlar için vaatlerde daha yaratıcı şeyler beklerdim açıkçası. Hedef kitlesi ev hanımları olmalıydı, çeşitli etkinlikler, eğitim seminerleri, girişimcilik vs… 

*Hayvanlar; 

Hayvanlar konusunda ağır hassasiyet beklerdim, sokak hayvanlarının da yaşam hakları olduğunu göz ardı etmemelerini, kontrolsüz çoğalmanın sağlıklı bir şekilde önüne geçmelerini, her belediyenin ve belediyelerde ait yerlerin besledikleri, kedi ya da köpekleri olması ve sahiplendirme konusunda desteklemeleri hepimiz için bir örnek oluşturabilir. 

*Ebeveyn olmak;

Kontrolsüz çoğalma demişken bu sadece hayvanlar için değil, biz insanlar için de geçerliği olduğunu unutmamak gerek, ve bunun ne kadar kötü sonuçları olduğunu hepimiz bir şekilde görüyoruz ne yazık ki! Her birey anne ya da baba olmamalı, sağlıklı ebeveyn olana dek bunun önüne geçilmeli. Evlenmek için başvurulan belediyelerin, bireyleri psikolojik testten geçirip, ebeveynliğe uygun olup olmadığı tespit edilmeli. Çocuk sahibi olmak isteyen insanlar zorunlu test ve eğitimden geçirilmeli. 

*Doğa; 

Doğaya dair neredeyse hiçbir şeyin kalmadığı taşlaşmış ülkemizde, ruhsat verirken kanuna uygun ruhsat vermeye önem verip, sıfıra sıfır bina yaptırmaya göz yummak yerine, doğa için hepimizin nefes alması için yeşile alan açması. Gibi gibi birçok proje olabilirdi. 

Bunlar bir yana dursun, muhtemelen tarih boyunca ilk kez “ruhu olmayan” bir seçimin eşiğindeyiz. Geçmişdeki ruhu olan seçimlere sevgiler…