Bir süredir diplerde geziniyordum. Keyifsizdim… Hediye ettiğim yaşamlara baktım, inceledim… Her şey ne kadar karmakarışıktı… Aslında ne kadar da belirgin… Kendim için ne yaptığımı sorguladım. Başkalarına değil, kendime ne yaptım? Hiçbir şey… Bugüne kadar annemin annesi, babamın babası, erkek arkadaşımın erkeği olmuştum.  Çok büyümekten değil, sorumluluktan, fedakarlıktan yapmıştım…  

Kendime değil de başkalarına yaşadığım zamanları hatırladım. Kaç kadına erkek hediye ettim bu zamana kadar… 

Bunları düşününce kendimi suçladım. Sonra dedim ki yaşamadan bilemezdin ki kızım! Asıl şimdi büyümeye başlıyorsun…  

Bu arada hediye ettiğim erkekler benim için önce ıstırap kaynağı oldu ama şimdi seviniyorum, kutluyorum kendimi!

Ama sormaya devam ettim peki şimdi ne olacak? 

Sonra içimde bir şeyler beni huzursuz etmeye başladı… Sanki yapmam gerekenler var ve  ben bunları erteliyorum. Ve sonra o ertelediğim şeyler başıma bela oluyor… 

“Bu sefer farklı!” dedim kendi kendime… Bu içimdeki his beni çok farklı bir yere götürüyor…

Kimseye üzülmeden, kimseden bir şey beklemeden temiz bir sayfa açmaya ihtiyacım var… Yeni değil!  Temiz, beyaz bir sayfaya ihtiyacım var…

Aslında herkesin hayatında beyaz bir sayfa açmaya ihtiyacı olduğu bir an/bir dönem oluyor. Ben de bunlardan birini yaşıyorum…  

Nasıl olacağını bilmenin bir anlamı yok! Önemli olan bunu istemek… Çünkü eğer bunu yapmazsam muhtemelen ileride kuracağım cümleler “Keşke” ile başlayacak. Keşke şunu yapsaydım, keşke şöyle söyleseydim… 

Ben keşkeleri hayatım boyunca hiç sevmedim. Ne yaşayacaksa sonuna kadar yaşamalı insan… Geri dönmek çok kolay.  Hiçbir şey yapmadan oturmak çok basit… Ama harekete geçmek, karar vermek çok zor… 

Bahsettiğim şey duyguların esiri olmak, duygulara kapılmak değil! Sadece hissettiklerinin arkasında durabilmek, amacına ne olursa olsun sadık olmak… Mücadele etmek…

Biliyorum aşk söz konusu olunca yapılan planlar bir işe yaramıyor… Ama aşk biraz da olsa insanın hayatına dokunabiliyorsa, değiştirebiliyorsa niye korkuyoruz ki?  Beyaz sayfa açmaktan, geçmişi silmekten, kendini, işini, bildiğin her şeyi değiştirmekten niye korkuyoruz ki… 

Mesela bu yazıyı yazarken bir yandan da şunları düşündüm. Evet, Korkularımdan kurtulmalı,  geçmişteki yargılarımdan sıyrılmalı, yatağımdan, parfümümden, iç çamaşırlarımdan, saçımdan, duygularımdan hepsinden kurtulmalı ve yeni bir ben yaratmalıyım…

Kolay değil, imkansız da değil...

Hayat zaten her haliyle zor… Sorumluluk almadan yaşamak mümkün değil.  Hayatın adı “sorumluluk” Beyaz sayfa açmak üzerimizdeki yükü atmak için değil, aksine daha farklı deneyimler edinmek için istenmeli. 

Belki kendini keşfetmek için, farklı sorumluluklar almak için ya da aşk için… 

Ve aslında çoğu zaman aşk için…

Nasıl olacağının planı yine bizim içimizde saklı, kalbimizde cesaretimizde. Telaş yapmadan, sırayla, güvenerek, inanarak…

Tıpkı bir şarkıdaki gibi,

Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak…

Neden olmasın?