Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tokat Belediyesi Nikah Salonu'nda düzenlenen "Türkiye Yüzyılı'nda Çalışma Hayatı Buluşmaları" programında iş insanlarıyla bir araya geldi.

Çalışma hayatına ilişkin açıklamada bulunan Işıkhan, Türkiye'de iş gücüne katılım oranının son 21 yılın en yüksek düzeyine yükseldiğini belirtti.

Türkiye'nin 2023 yılında yüzde 4,5 büyüme ile AB ülkeleri arasında ekonomisi en çok büyüyen ülke olduğuna işaret eden Işıkhan, "Dolar bazında milli gelir, Türkiye tarihinde ilk kez 1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir de 13 bin 110 dolarla tarihin en yüksek düzeyini gördü. Bu veriler gösteriyor ki pandemiye rağmen, bölgemizdeki savaşlara rağmen, geçtiğimiz yıl yaşadığımız asrın felaketine rağmen, doğru yoldayız. Son 5 yılda yaşadığımız bunca afete ve felakete rağmen, vatandaşlarımızı asla mağdur etmeden hizmetlerimize kesintisiz devam edebiliyoruz. Artık bu güçte bir devletiz. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşallah sizlerin desteğiyle başaracağız." ifadesini kullandı.

Bu yüzyılı, emeğin, üretimin, çalışmanın yüzyılı yapacaklarını dile getiren Işıkhan, "Şurası çok önemli, ülkemizin gücü büyük ölçüde yerel yönetimlerimizin gücünden geliyor. Kalkınma yerelden başlar hakikatine istinaden yerelde ne kadar güçlü olursak genel icraatlarımızın da o derece güçlü olacağına inanıyoruz. Çünkü şunu hepimiz çok iyi biliyoruz ki gelişim, ilerleme ve kalkınma yerelden başlar. Bildiğiniz gibi ülkemizin lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetim vizyonu da belediyecilikten geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti, ülkemizde belediyecilik anlayışını değiştirmiş, milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırmıştır." diye konuştu.

Belediyelerin, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan borçlarına da değinen Işıkhan, şöyle devam etti:

Gıdadaki KDV istismarını önlemek için hazırlanan düzenleme Resmi Gazete'de Gıdadaki KDV istismarını önlemek için hazırlanan düzenleme Resmi Gazete'de

"Geçtiğimiz gün belediyelerin SGK'ya olan borçları hakkında bir açıklama yapmıştık. Bu açıklamamız oldukça ses getirdi. Milletimizin de bir hayli dikkatini çekti. Dedik ki, SGK'ya en fazla borcu olan 5 belediyenin 5'i de CHP belediyesi ve her geçen gün CHP'li belediyelerin borçları giderek artıyor. Hatta Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin borç durumu o kadar vahim hale geldi ki toplam borcu son 5 yılda 20 katına çıkmış. Ankara Büyükşehir iflasa sürükleniyor. Biz bu gerçeği ortaya koyunca, 30 büyükşehir belediyesinin borcunu açıklamamız yönünde bir talep geldi. Ben de şimdi, büyükşehir borçları ile ilgili bilgileri vermek istiyorum. Aziz milletimiz, görsün, takdir etsin. Ankara, İzmir, İstanbul, Adana büyükşehir belediyelerinin borcu tüm büyükşehirleri aşmış durumda. Türkiye'de 30 büyükşehir belediyesi var. Bu 30 belediyenin toplam borcu 20 milyar lira. Otuz büyükşehirden 11'i CHP'li ve bu 11 CHP'li belediyenin toplam borcu 15 milyar lira. Yani, 30 büyükşehirden yalnızca 11'i CHP'li olmasına rağmen, 30 büyükşehir belediyesinin toplam borcunun yüzde 75'i tek başına CHP'ye ait. Ankara için durum daha da vahim. Otuz büyükşehrin toplam borcunun yüzde 25'i tek başına Ankara Büyükşehir Belediyesine ait. Sadece Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcu 4,5 milyar lira ve CHP'li olmayan 19 büyükşehir belediyesinin tamamının borcu toplamına eşit düzeyde. ​​​​​​Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de yaşayan vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Ortada, borcunu 20 kata kadar artıran bu belediyelerin yaptıkları elle tutulur bir hizmet de yok, yatırım da yok. Peki bu kadar parayı nereye harcıyorlar? Bu çok haklı ve yerinde bir soru. Bu kritik sorunun cevabını da ben aziz milletimizin takdirine bırakıyorum."

"Ülkemizin de bu vizyonsuzluktan artık kurtulmaya ihtiyacı var"

Bakan Işıkhan, ilçe belediyelerinin SGK borçlarıyla ilgili ise şunları kaydetti:

"Diğer yandan, büyüklükleri bakımından önemli olan büyükşehirlerin CHP'li ilçeleri için de tablo, Ankara'yla, İstanbul'la, İzmir'le aynı derecede kötü vaziyette. Bu kadar yatırım, hizmet olmayıp da bu kadar borca batmanın tek bir açıklaması olabilir, 'belediyeyi talan etmek'. Bir de şunu söylüyorlar, neden seçim öncesinde bu konuda açıklama yapmışız. Bu konu, sık sık gündeme gelen bir konu ve herkesin az çok bildiği bir şey. Bu kez ciddi bir şekilde kamuoyunda yankı bulmuş olması, gerçeği değiştirmiyor. CHP'nin, böyle bahanelerin arkasına sığınmak yerine artık bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacı var. Ülkemizin de bu vizyonsuzluktan artık kurtulmaya ihtiyacı var. Biz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, bu borçların tahsili noktasında elbette ki gereğini yapıyoruz, bundan sonra da yapacağız. Devletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşmak için, onca felakete, onca badireye rağmen var gücüyle çalışırken, bizi paçalarımızdan aşağı çeken her ne varsa o engellerden kurtulmamız gerekiyor. Bu farkındalıkla inşallah 31 Mart akşamı itibarıyla, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere tüm şehirlerimizin gerçek belediyecilikle, ülkemizin kalkınmasına köstek değil destek olacağı, yeni bir döneme başlayacağımızı ümit ediyorum."

Daha sonra toplantı, basına kapalı olarak devam etti.

Toplantıya, AK Parti Tokat milletvekilleri Yusuf Beyazıt, Mustafa Arslan, Cüneyt Aldemir, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, AK Parti İl Başkanı Ali Özer ve iş insanları katıldı.