Bahar geliyor çiçekler açmış-açmamış, havalar ısınmış-ısınmamış çoğu kimse farkında bile değil.
Günümüz insanı kendisine moral verecek şiirden, besteden yoksun. 
Şairler baharı eskisi gibi karşılamıyor, bestekârlara ilham verecek şiirler yok artık.
Sevdalar öylesine çaptan düşmüş ki yüzüne bakılır gibi değil, şiirlere konu olamıyor, bestekârlara melodi aratamıyor.
Bahar nezlesinin bile esamisi okunmuyor artık. 
Musıkî aletleri asıl sahiplerini kaybetmiş olmanın hüznü içinde Latin Amerikan müziği icra ediyorlar.
Teoman Alpay'ın;
Bahar geldi gül açıldı, Ruhuma neş'e saçıldı
Mavi gözlü sarışın kız, Gel gidelim adaya biz
Diyecek olsanız her halde "hangi ada'ya, ada mı kaldı ki" cevabını alırsınız.
Veya Hacı Arif Bey'in;
Bahar oldu güzel evde durulmaz, Bu mevsimde çemenzare doyulmaz
Gezer bülbül gibi gönlüm yorulmaz, Bu mevsimde çemenzare doyulmaz
Şarkısındaki çemenzarı nerede bulacaksınız?
Münir Nurettin gibi;
Erdi bahar sardı yine neş'e cihanı, Eğlenelim raksedelim lale zamanı
Açtı bu dem naz ile gül gonce dehanı, Dinleyelim bülbülü gel lale zamanı
Demeye kalksanız sizi kim anlar ki. 
Herhalde Arif Sami Toker'in;
Erişti nevbahar eyyamı açıldı gül-i gülşen, Çerağan vakti geldi lale-zarın didesi rûşen
Çemenler döndü rûy-i yare rengi lale vü gülden, Çerağan vakti geldi lale-zarın didesi rüşen
Şarkısını dile getirseniz bu defa da şarkıyı anlayan çıkmaz.
Fakat yinede âdeti üzere bu senede bahar geliyor.
Erguvanlar açmış İstanbul’un her bir yanında, yine laleler kısacık ömürlerine rağmen boy gösteriyor sevgiyle.
Üzerine hep basıp geçtiğimiz papatyalar, esirgemiyor bizden güzelliklerini. Bir iki hafta sonra fesleğen kokusu saracak ruhumuzu.  Manolyalar, nilüfer çiçekleri, menekşeler, yaseminler, adını bilmediğimiz desen desen, renk renk çiçekler göz ve gönül zevkimize neşe katacak.
Kim bilir bazı çiçekler sevgiliye, bazı çiçekler minicik yavrulara, bazıları da annelere sunulacak yine.
Güller açacak bütün ihtişamıyla, çeşit çeşit. Balkonlarını süsleyecek evlerin. Kimimiz hatıralara dalacak, kimimiz biriktirip geleceğe taşıyacak.
Gönül ehli şairler yinede bahar şiirleri yazmaya, bestekârlar şarkılar bestelemeye çalışacak. Okuyanı dinleyeni az olsa da. Eski filmlerde pek sık rastladığımız şarkılar dökülecek kimilerinin dudağından.
Güftesi Fuat Edip Baksı’nın olan Selahattin Pınar’ın bu şarkısını hatırlayacak belki de kimileri.
Bir bahar akşamı rastladım size, Sevinçli bir telaş içindeydiniz.
Derinden bakınca gözlerinize, Neden başınızı öne eğdiniz.
Beste Erdoğan Berker'in şarkısında olduğu gibi gönül baharı tatmamışsa
Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç, Çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç 
Bir his dolup içine uçuyorum sandın mı hiç, Geçen günlere yazık yazık etmişsin gönül sen 
Öyleyse hiç sevmemiş sevilmemişsin gönül sen 
Albümdeki o resme bakarken ağladın mı hiç, Mazideki günlere kalbini bağladın mı hiç 
Unutmayıp adını senelerce andın mı hiç, Geçen günlere yazık yazık etmişsin gönül sen 
Öyleyse hiç sevmemiş sevilmemişsin gönül sen
Kimimiz bu şarkı da olduğu gibi sitem edeceğiz birilerine.
Her şeye rağmen gönüllerin baharı eksilmesin diyoruz.